Önden buyrun translate French
87 parallel translation
Adı "Önden Buyrun" olan bir keçiye oynarsan olacağı bu işte.
Que t'attends-tu de la part d'un cheval nommé "Après toi"?
Oh, Bay Baptiste, bu genç adam kadınların zayıf yönlerini iyi biliyor. - Önden buyrun, Mösyö...
Baptiste, ce jeune homme connaît bien les femmes et leurs faiblesses.
- Önden buyrun. Paraları getirdin mi?
- Vous avez l'argent?
- Önden buyrun.
- Vous allez vous endormir.
- Siz önden buyrun.
- Non, vous allez vous endormir.
Önden buyrun, hanımefendi.
After you, madam.
Önden buyrun, lütfen.
je vous en prie!
Önden buyrun.
Entrez donc.
Önden buyrun Dedektif Ciello.
Après vous, inspecteur Ciello.
Önden buyrun, Şef çenebaz.
Guide-moi, Chef Qui-Na-rrête-pas-de-parler.
- Önden buyrun.
- Honneur aux dames.
Önden buyrun, yavrum.
Après vous, mon derrière.
- Önden buyrun.
- Je vous suis.
Önden buyrun, binbaşı.
Après vous, major.
Siz önden buyrun.
Allez-y.
- Önden buyrun. - Güzel.
Après toi!
Önden buyrun.
Après vous, détective.
Lütfen, önden buyrun.
Montrez-moi le chemin.
Önden buyrun, Majesteleri.
Après vous, votre Majesté.
Binbaşı Carter, önden buyrun.
Commandant Carter, après vous.
Önden buyrun, Büyükelçi.
Après vous.
- Önden buyrun.
- Après vous.
Önden buyrun
Après vous.
Önden buyrun...
Vas-y.
Önden buyrun.
Après vous.
Önden buyrun.
Après vous
- Lütfen, Binbaşı Carter, önden buyrun.
- Après vous.
- Elbette, önden buyrun.
Tout à fait. Après vous.
Önden buyrun.
Après toi.
Önden buyrun, Binbaşı.
Après vous, commandant.
Odamıza gidebilir miyiz acaba? Önden buyrun lütfen.
Oui, après vous.
Pekala önden buyrun.
Après vous.
Şey, önden buyrun Bayan Farmer.
Je vous suis, Mlle Farmer.
Önden buyrun efendim.
Après vous.
- Elbette, önden buyrun.
- Oui, après vous.
Önden buyrun, bayanlar.
- Apres vous, mesdames.
Önden buyrun.
Je vous en prie.
Önden buyrun.
- HOMME : Après vous.
Tabi, alışverişten dönen yaşlı bir kadının elindeki poşetleri taşımasına falan yardım etmem. O kadar uzun boylu değil ama ona kapıyı falan açarım, önden buyrun falan filan, başımla beraber.
S'il y a une vieille dame qui porte ses sacs d'épicerie jusqu'à chez elle, je ne l'aide pas à les porter, je ne vais pas jusque là, mais je tiens la porte ouverte pour elle et je la laisse sortir avant moi.
Önden buyrun.
Entrez, Su Chan.
- Önden buyrun, peder.
Après vous, père.
Lütfen önden buyrun.
s'il vous plaît je vous en prie
Önden buyrun.
- Après vous.
- Önden buyrun.
- Après toi.
- Hayır, apres vous ( önden buyrun ).
- Non.
Önden siz buyrun.
Après vous!
Bayan, önden buyrun.
Après vous, madame.
- Önden buyrun. Teşekkürler.
- Je vous en prie, après vous.
Önden buyrun.
Je te suis.
- Önden buyrun.
Alors?
- Önden siz buyrun.
- Non après vous
buyrun 1140
buyrun efendim 140
buyrun lütfen 29
buyrun oturun 23
önden 25
önden git 25
önden buyur 77
önden buyurun 78
buyrun efendim 140
buyrun lütfen 29
buyrun oturun 23
önden 25
önden git 25
önden buyur 77
önden buyurun 78