English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ö ] / Öyle miydi

Öyle miydi translate French

654 parallel translation
- Öyle miydi?
- Ah oui?
- Öyle miydi?
- Vraiment?
Ve öyle miydi?
À savoir?
Annem... gerçekten öyle miydi?
Est-ce que maman pouvait...
Yoksa öyle miydi?
Pas sûr.
Bunun belkisi yok. Öyle miydi, değil miydi?
Veuillez répondre par oui ou non.
Hep öyle miydi? - Evet.
At-elle toujours été comme ça?
- O öyle miydi? Emin ol ki öyle.
Plutôt deux fois qu'une.
Öyle miydi?
Alors?
Öyle miydi?
Je me trompe?
Öyle miydi?
C'est sans doute ça. Mais ça fait beaucoup de neige!
Öyle miydi?
Vraiment?
Başından beri bir hataydı. - Mitch öyle miydi?
Je vais monter dans ma chambre et...
Bu yangın sizin işiniz miydi? Öyle miydi?
Nous avions peur, M. Christian.
- Öyle miydi ya?
Et c'était vrai?
Schrepke miydi? Öyle miydi?
Schrepke?
- Ama öyle miydi? - Bilmiyorum.
- Ce fut le cas?
- Peki öyle miydi?
- Mais est-ce vrai?
Öyle miydi?
À ce point?
- Öyle miydi?
- C'est vrai?
Arabanın her yanının viski olduğunu söylediler. Öyle miydi?
On dit que du whisky était répandu dans la voiture.
Öyle miydi bilmiyorum.
Je ne sais pas si c'est vrai.
Senatör, Mattei Sicilya'da mutluymuş gibi bahsettiniz. Gerçekte öyle miydi?
En Sicile, on a l'impression que Mattei nage dans le bonheur, non?
Öyle miydi?
C'est bien ça?
Hayır, fakat gerçekten, Komiser, sanırım, uh, salt David'in bir zamanlar kimyacı olması demek değildir ki, böylesine korkunç bir konuda uyuşturucu kullanmağa çalışsın. Öyle miydi?
Non, franchement, je ne pense pas que le fait que David ait été chimiste signifie qu'il utiliserait du poison pour faire une chose aussi horrible.
- Öyle miydi?
Alors?
Bahis oranı öyle miydi Basil?
- C'était la cote, Basil?
- Gerçekten öyle biri miydi?
- Il était vraiment ainsi?
- Haçlilar ya da öyle bir sey degil miydi?
Ça date des croisades?
ªöyle bir şey miydi :
C'est peut-être ça?
- Öyle miydi?
- N'est-ce pas?
- Doktor da öyle dememiş miydi?
- N'est-ce pas ce que le docteur a dit?
- Öyle miydi, değil miydi?
- Oui ou non?
Sanki hayatında işten başka bir şey yokmuş gibiydi. Öyle değil miydi?
Watanabe semblait être soutenu par son projet.
- Gerçekten öyle miydi? - Evet
Oui.
- Öyle değil miydi? - Ne yani, hangi devirde yaşıyoruz?
Professeur, on n'est tout de même pas au Moyen Age!
Öyle değil miydi, doktor?
Vraiment, Docteur?
Öyle miydi?
Tu trouves?
- Hep öyle miydi?
Pour toujours?
- Öyle olsa bana söylemez miydi?
- Ne me l'aurait-il pas dit?
Benden gerçekten kurtulabileceğini mi sanmıştın? ... elinin kiriydim öyle mi, o kadar basit miydi?
Tu pensais vraiment te débarrasser de moi... sans faire plus de bruit que de la soie froissée?
Demek istediğim müzik bu kadar önemli miydi yani? Ben hiç öyle düşünmüyorum.
Franchement, je ne le crois pas.
Senin kızını da... öyle bir filmde taciz etseler hoşuna gider miydi?
Ça t'aurait plu si c'était ta fille qu'on touchait dans ce film?
- Öyle miydi?
C'est vrai?
Harikaydın. Öyle değil miydi?
- Tu étais super.
Janice sürekli her gün kesilmiş çiçek getirirdi, öyle değil miydi?
Janice y met des fleurs tous les jours. N'est-ce pas?
Kardeşin öyle bir yağmurlu günde yüzmeğe gider miydi?
Il serait allé plonger s'il pleuvait?
- Şimdiki gibi miydi? - Evet, öyle.
la même.
Öyle miydi? Ama onun öldüğüyle ilgili hiçbir haber duymadım.
Elle doit encore être en vie.
Öyle değil miydi? Öyle değil miydi?
N'est-ce pas?
Öyle değil miydi? Zevkliydi.
C'était... c'était... plaisant...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]