English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ö ] / Öyle görünüyor

Öyle görünüyor translate French

3,702 parallel translation
- Iskaladı yani? - Öyle görünüyor.
Et il aurait manqué?
Evet, öyle görünüyor.
On dirait bien
Şimdi NBA'e dönelim. Öyle görünüyor ki batı...
Revenons à la NBA, apparemment les West...
- Pekala, zaten öyle görünüyor.
- Eh bien, ça semble être ce que ça devait être.
Öyle görünüyor ki Maura ve Jane hepimizi etrafı gösterip binaları... tanıtmamız için gönüllü yapmış.
Apparemment, Maura et Jane nous ont tous portés volontaire... visite, formulaires, la totale.
- Öyle görünüyor.
- On dirait.
Öyle görünüyor ki Papaz, parayı alma operasyonundan sorumluyken Kız süre tutarak, iki dakika içinde girip çıktıklarından emin oluyor.
Apparemment, le Roi se charge de récupérer l'argent pendant que la Reine tient le décompte pour être sûr d'être ressortis en moins de 2 minutes.
- Öyle görünüyor.
On dirait.
Öyle görünüyor.
C'est a peu prés ça.
- Öyle görünüyor.
C'est ce qu'il semblerait.
Öyle görünüyor.
Il semblerait.
- Öyle görünüyor.
- Apparemment.
- Öyle görünüyor.
- Ça y ressemble.
- Öyle görünüyor değil mi?
ça y ressemble, n'est-ce pas?
Öyle görünüyor.
Il semble que oui.
Öyle görünüyor.
Oui, ça y ressemble.
Evet. Öyle görünüyor.
Ouais, c'est sûr.
- Öyle görünüyor.
Regarde là.
- Öyle görünüyor.
Elle regarde par là.
Öyle görünüyor!
Il apparait que non!
- Evet, öyle görünüyor dostum.
Ouais, on dirait bien, camarade.
Öyle görünüyor ki bu hikâyenin bildiğimden fazlası varmış.
Il y a plus dans ce conte que ce que j'en sais.
-... ama öyle görünüyor.
- mais c'est possible.
Öyle görünüyor ki hepimiz hasta izni almak zorunda klacağız.
On dirait que nous allons tous devoir prendre un congé maladie.
Öyle görünüyor.
On dirait bien.
- Öyle görünüyor.
- On dirait bien.
Öyle görünüyor. Ama eğer Hindistan'daki yetkililerden ölüm sertifikası... -... alınması gerekiyorsa, salıya kadar hallolmaz.
On dirait, mais s'ils doivent recevoir un certificat de décès des autorités indiennes, ça ne sera pas réglé tout de suite.
Öyle görünüyor.
Apparemment.
- Öyle görünüyor değil mi?
On dirait, pas vrai?
- Evet, öyle görünüyor.
Ca ressemble.
Öyle görünüyor.
On dirait.
Öyle görünüyor da.
C'est ce qu'il semble, de toute façon.
Öyle görünüyor.
Apparemment oui.
Öyle görünüyor.
Cela semble être ça.
Meg, öyle görünüyor ki bizi Tv'de ne seyredildiğinin saptanmasına yardım edecek grubun arasında görmek istiyorlar.
On dirait qu'ils veulent qu'on fasse partie des gens sélectionnés pour aider à déterminer les programmes TV.
Öyle görünüyor.
Il semblerait que oui.
Çünkü bana öyle görünüyor.
Parce que ça y ressemble.
Öyle görünüyor, efendim.
On dirait bien, Monsieur.
Hapishane hücresinden durum belki öyle görünüyor.
Peut-être que ça ressemble à ça vu d'une cellule de prison.
Bu konuların kesin mahiyetini ben dahi eşimden öğrenemedim, ancak öyle görünüyor ki, acil olarak onun katılımına ihtiyaç vardı.
Je ne connais pas la nature exacte de ces affaires, même pas de mon mari, mais elles nécessitent son implication urgente.
Öyle görünüyor ki burada mahsur kaldık. ... ama artık birlikte mahsuruz.
On dirait qu'ont est coincé ici... mais maintenant, nous pouvons rester coincer ici ensemble.
Kuşkusuz öyle görünüyor.
Il semblerait.
Öyle görünüyor diyorum.
Je dis que ça en a l'air.
Ama artık öyle görünüyor ki aslında faille konuşuyormuşuz.
Mais il apparaît maintenant que nous parlions au ravisseur...
Öyle görünüyor, değil mi?
On dirait bien, non?
Öyle görünüyor ki, asiler eskiden olduklarından çok daha iyi organize olmuşlar.
Il semble... que les rebelles sont beaucoup plus organisés qu'ils ne l'étaient dans le passé.
- Öyle görünüyor.
- Ça en a bien l'air.
- Öyle görünüyor.
C'est ça.
Öyle ya da böyle giderek daha az bir taklitçinin işi gibi görünüyor.
Dans tous les cas, cela ressemble de moins en moins à un imitateur.
- Öyle görünüyor.
On dirait bien.
Öyle gibi görünüyor.
Écoutez, écoutez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]