English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ö ] / Öyle yapacağım

Öyle yapacağım translate French

751 parallel translation
Evet, haklısın, öyle yapacağım.
Eh bien — d'accord.
Aynen öyle yapacağım.
C'est ce que je vais faire.
Ben de öyle yapacağım.
Oui.
Lütfen resmiyeti devam ettir ben de öyle yapacağım.
Gardez vos distances et je garderai les miennes.
Limana varmadan bu adamları öyle yapacağım ki üniforma görünce titreyecekler.
Ils apprendront à s'incliner devant une veste d'aspirant... même si elle sèche sur un balai.
- Öyle yapacağım. - Hayatım!
Mais les entrées encore plus.
Ben de öyle yapacağım.
Je suis prêt à l'imiter.
Ben de öyle yapacağım işte.
Je vais faire de même.
Öyle yapacağım.
Pour sûr!
Lordsburg'de öyle yapacağım.
Je le ferai, à Lordsburg.
- Öyle yapacağım zaten.
Je verrai.
Öyle yapacağım.
C'est ce que je vais faire.
- Neden yarın gelip beni izlemiyorsun? - Sağ ol Chris, öyle yapacağım.
Alors viens me voir demain!
- Evet Simmie, öyle yapacağım.
- Je le ferai.
Ben de öyle yapacağım, ama seninle beraber.
C'est ce que je vais faire, mais avec toi.
- O zaman öyle yapacağım.
Et alors...
Sonumun bir polis gibi olmasını istedim ve öyle yapacağım.
Je voulais finir comme un flic... et c'est ce que je vais faire.
Öyle yapacağım doktor.
Je ne les rhabillais pas. Esther s'est échappée.
Öyle yapacağım.
- J'y pense. Je file.
Ben de öyle yapacağım ukala.
C'est exactement ce que je vais faire.
- Anlıyorum, ben de öyle yapacağım.
Je sais. J'agirai de même.
Ben de öyle yapacağım.
Et c'est ce que je vais faire...
Veya kız arkadaşınızı... Ben öyle yapacağım.
Je ferai de męme.
Tamam, öyle yapacağım.
Oui.
Öyle yapacağım.
Oui.
Ben de öyle yapacağım.
J'y compte bien. Merci.
Ben de öyle yapacağım.
Et je ne partirai jamais!
Pekala. Öyle yapacağım.
Bon, c'est faisable.
Git ben de öyle yapacağım.
Pars seul, et je partirai aussi.
- Öyle yapacağım. - Bekle.
- Cela suffit!
Tamam, öyle yapacağım.
Alors, j'arrête.
Öyle yapacağım!
- Certainement.
Evet, öyle yapacağım.
C'est ce que je ferai.
Tamam, öyle yapacağım Bay Nazerman.
Bien, d'accord, M. Nazerman.
Öyle yapacağım. Ama önce iyi olup olmadığınızı bilmek istiyorum.
Mais avant je voudrais savoir... si vous allez bien?
Evet, öyle de yapacağım! Kutlayacağım. Tek başıma!
Et je vais fêter ça, tout seul!
- Öyle mi? Senin getir götür işlerini yapacağım.
Prenez ce que vous voulez si cela peut vous aider un peu.
Öyle yapacağından eminim, Bassick, ve sırf sana ne denli güvendiğimi kanıtlamak için planımı anlatacağım.
J'en suis sûr, Bassick.
Öyle yapacağım.
- Une autre :
- Öyle demedim. Tabii ki yapacağım.
Je vais le faire.
- Galiba öyle. Ne dersen yapacağım.
Je ferai ce que vous voudrez.
Sanırım öyle yapacağım.
Je ne sais pas.
Öyle kusursuz bir model buldum ki tekrar tekrar resmini yapacağım.
Puisque j'ai trouvé le modèle parfait, je referai son portrait.
Öyle yapacağım.
Je vais les foutre dehors!
Daha önce ayaklarımızın üstünde durmuştuk ve yine öyle yapacağız.
Ensemble, nous en avons déjà surmonté et nous recommencerons.
Demek şenlik yapacağız, öyle mı?
Et nous devons nous réjouir!
Sanırım öyle yapacağım.
Oui.
Diğerlerinden daha iyisini yapacağımı sanmıyorum. Fakat öyle sanıyorum ki bizler sık sık insanların zekasını hafife alıyoruz.
Je ne suis pas plus convaincant qu'un autre, mais je crois... qu'on sous-estime souvent les gens.
Öyle bir tezahürat yapacağım ki sesimi ta St. Nick'ten duyacaksın.
Je vais hurler si fort qu'on m'entendra à Saint Louis.
Ben böyle düşünüyorum ve öyle de yapacağım.
Je le pense et le dis.
Ama... hayatta yapacağım son iyi şey olsa bile, ki öyle olabilir, hatamı tamir edeceğim.
Même si c'est la dernière chose décente que je ferai sur terre, et c'est très possible, je vais me rattraper.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]