Öyle yaptım translate French
1,523 parallel translation
Ben de öyle yaptım.
C'est ce que j'ai fait.
Ben öyle yaptım.
C'est ce que j'ai fait.
Ben öyle yaptım ve hayatım kurtuldu.
Je l'ai fait et ça m'a sauvé la vie.
- Öyle yaptım. Ve bu sabah karınlarını da doyurdum.
Et les livraisons ce matin.
Demek istediğim, çamaşır odamın anahtarımı kaybettiğimde, öyle yaptım ben.
C'est ce que j'ai fait quand j'ai perdu la clé de la buanderie.
Evet, öyle yaptım.
Oui, je le savais.
Sen onunla ilgilenmemi istedin, ben de öyle yaptım.
Tu m'as dit de m'occuper de lui, donc c'est ce que j'ai fait.
İsmi Paxton, ve size onun Homestead Hastanesinde olduğunu söyledikten sonra, onu size getirmem için yardım etmemi istediniz, ben de öyle yaptım.
Il s'appelait Paxton, et quand je vous ai dit qu'il était à l'hôpital local, vous m'avez demandé de vous aider à le ramener chez vous, ce que j'ai fait.
Neyse, benim hatuna bu akşam onları ayarlayacağımı söyledim ve öyle yaptım.
J'ai promis à ma meuf que je les mettrais ensemble ce soir. - Comment était ta meuf? - Ça va.
Evet, öyle yaptım.
Oui, c'est exact.
Öyle yaptım.
Je l'ai fait.
Öyle yaptım çünkü cenaze evindeki adam daha ucuz olacağını söyledi.
Le type des pompes funèbres m'a dit que c'était moins cher.
Biliyorsunuz, burası güzel bir kasaba, güzel insanları var ve onları kurtaracak biri lazımdı, ben de öyle yaptım.
Vous savez, c'est un village sympa, avec des gens gentils, et ils avaient besoin de quelqu'un pour les sauver, donc je l'ai fait.
Bilerek öyle yaptım. İnsanın kendisini bir yere bağlamasının zihinsel düşüncelerini... prangaladığını farkettim.
Vous savez, j'en suis arrivé à réaliser qu'enfermer quelqu'un dans un même espace amène à restreindre sa vision intellectuelle.
Öyle yaptım, fakat ne yazık ki başka biri başlamaya karar verdi.
C'est ce que j'ai fait, malheureusement, quelqu'un d'autre a décidé de le faire.
Effie öyle yaptı. Ben de yaparım.
Effie l'a fait, je le ferai.
- Dün. Sana eleştiri yaptığımı söyledi, öyle mi?
Il t'a dit que j'étais catégorique.
Ben de öyle yaptım.
- BOBO diapersb
Her anne bebeği için en iyisini ister, ben de öyle yaptım.
C'est la raison pourquoi Je choisis Booboo diapers @
Bir yolcuyum ben, ve arkadaşım da öyle. Bize sonsuz büyü yaptı, cadı kadın büyüsüyle.
Mon pote voyage, je voyage aussi cette femme fatale nous a tourné la tête à tous les deux.
Her neyse. Bana öyle geliyor ki daha önce yaptığımız şeyden çok farklı oldu.
Enfin bref, j'ai juste l'impression que c'était différent des autres fois.
Sen öyle yaptın mı?
- Tu as fait ça?
Öyle mi yaptım?
Vraiment?
Var. Onu şifreleyerek yazmıştım ki kimse öyle birşey yaptığımı bilmesin.
ça y est, j'ai écrit en code pour que personne sache ce que j'ai fait.
Genellikle bunlar gibi filmleri izlemem, ama insanların niçin öyle yaptıklarını anlamaya başladım.
J'ai pas l'habitude de regarder ce genre de films, mais... j'ai commencé à comprendre pourquoi les gens regardent.
Sen hiç öyle yaptın mı?
Et toi tu l'as déja fait?
- Ben de öyle yaptım!
- Je l'ai fait!
"Dediğimi yap, yaptığımı yapma." öyle mi, baba?
"Fais ce que je dis, pas ce que je fais", hein, papa?
Bay Kent, Ne yaptınız öyle. Gökyüzünden mi düştünüz?
M. Kent, qu'est-ce que vous avez fait, vous êtes tombé du ciel?
Öyle biriyle tanıştığında, değer mi diye düşünüyorsun... her şeyi bir yana koymak, yaptıklarımızdan vazgeçmek?
Tu rencontres une fille comme ça, tu ne te demandes pas si ça en vaut la peine? De tout mettre en suspend, pour faire ce qu'on fait.
- Neden yaptım bilmiyorum... - Ben de öyle.
- Je ne sais pas pourquoi...
Thumper, Felix'e yaptığının cezasını öyle ya da böyle bir şekilde çekecek bu işi ya yasalar halleder ya da ben.
Thumper va payer pour ce qu'il a fait à Felix. Soit la loi s'en occupe, soit c'est moi qui m'en occupe.
Alex öyle dedi. - Ne yaptı?
C'est Alex qui m'en a parlé.
- Öyle yaptım.
- Je l'ai fait.
Öyle yaptığımı sanıyordum.
Je croyais que c'était ce que je faisais.
- Özür dilerim, tatlım. Ama sana yaptıklarını hatırladıkça öyle sinirleniyorum ki!
Excuse-moi, chéri, mais ça me rend folle de penser à tout ce qu'elle t'a fait endurer.
Amcalarım öyle yaptı.
M'aider?
Baltimore'da bir arkadaşım LVM çetesine öyle yaptı.
Ah. J'avais un pote à l'unité anti-gang de Baltimore qui a fait ça à la LVM locale.
Öyle de yaptı zaten. Ben de onunla yattım.
Je réalisais une... procédure médicale sur moi.
Piskoposu ziyaret ettim ve bir görüşme yaptık. Ben sorunumu anlamak için terapiye ihtiyacım olduğunu söyledim. Piskopos o zaman "tamam öyle yap" demişti.
Je suis passé voir l'évêque, et nous avons eu un entretien, et j'ai mentionné que j'avais peut-être besoin de consulter quelqu'un pour avoir une explication, et l'évêque m'a dit à ce moment "OK, vas-y et fais ça".
Ama terapistim benimle görüşünce öyle yaptı. "Bunu ihbar etmem gerekiyor" dedi. Beni yetkililere ihbar edecekti.
Mais c'est ce qu'il a fait quand il m'a fait face, et disait "Je dois faire un rapport", et il allait le rapporter aux autorités... à la police...
Aksamının çoğunu ben yaptım. Öyle çok gösterişli bir şey değil.
Je l'ai construit tout seul, sans prétention.
Şu an öyle bir ilişki içindeyim ki, tek yaptığımız sevişmek.
Je suis en couple et on ne fait que coucher ensemble.
Ben de herzaman "Neden öyle yaptığımı bilmiyorum Bu öylesine yaptığım birşey" derdim.
J'ai toujours répondu que je ne savais pas pourquoi. Que c'était comme ça, c'est tout.
- Öyle yaptığımı mı sanıyorsun?
Vous croyez que c'est ce que je fais?
Gerçekten de öyle. Ama bana öyle geliyor ki Arthur bunu beni her pazar golf oynarken küçük düşürmek için yaptı.
En effet, bien que j'aie le sentiment qu'Arthur n'ait fait ça que pour pouvoir m'humilier chaque dimanche sur le parcours.
Öyle bakma lütfen. Milyonlarca kez yaptığım bir şey.
Si je l'appelle et qu'il vient, il est coupable.
Sen ne yaptın öyle? Banka mı soydun?
D'où tu sors ça d'ailleurs, t'as dévalisé une banque?
Çok fazla seks yaptığım için Liz'e böbreğimi veremiyorum yani, öyle mi?
Je ne peux pas donner un rein à Liz parce que je couche trop?
Tamam, öyle söylediğim için özür dilerim. Mia'dan vazgeçmek yaptığın en aptalca hata değildi.
OK, je m'excuse d'avoir dit ça, quitter Mia n'était pas la chose la plus stupide que tu aies faite.
Evet öyle yaptım.
Oui.
yaptım 350
yaptım bile 41
yaptım mı 24
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
yaptım bile 41
yaptım mı 24
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle deme 154
öyle görünüyor 500