Şansımız var mı translate French
1,893 parallel translation
Sence şansımız var mı?
Alors, vous pensez qu'on a une chance?
Uydu telefonunu tamir edebilme şansımız var mı?
Vous avez réparé le téléphone satellite?
Sinyalin kaynağını saptama şansımız var mı?
Tu as identifié la source du signal? Non.
Bu kalıntıları tankın içinden çıkarma şansımız var mı?
Il y a une chance qu'on puisse retirer le corps du conteneur?
12 saatte çözülmesini sağlama şansımız var mı?
Quelles sont nos chances de le casser durant les 12 prochaines heures?
Wordy, Louis, görgü tanıklarından şansımız var mı?
Wordy, Louis, du nouveau avec les témoins?
- Hallediyorum. - İzleme ile ilgili şansımız var mı?
- Et le traçage de l'appel?
Dosyasından bir fotoğraf bulma şansımız var mı?
Vous auriez sa photo?
Bunlar bu sezonda cevaplanamayan büyük soru çesitleri, Fakat ilerledikçe Cevaplamaya odaklandığımız çok şey var.
C'est le genre de questions, importantes et sans réponse de cette saison, mais quand nous avançons, des explications que nous voulions vraiment donner.
Ama yine de bir şansımız var.
Je ne vois qu'un moyen de nous en sortir.
Haiti'deki bir kar fırtınası kadar şansımız var bunu yapmak için.
Autant chercher une aiguille dans une botte de foin.
Markete gitme şansınız var mı?
Est-ce que quelqu'un d'entre vous a eu le temps d'aller faire des courses?
Bu dünyada yeterince boktan şey var. Bunun için yardımıma ihtiyacınız yok.
Il y a assez de conneries dans le monde sans que j'en rajoute.
Hayır, bu belki de birlikte son şansımız, ve söylemem gerekenler var...
Non. C'est peut être notre dernière chance de rester ensemble, et j'ai pas mal de choses à confesser.
Uyarı cezası vermeden seni işten atamayacağımızı biliyoruz. Fakat başka seçeneklerimizde var.
Nous savons que nous ne pouvons pas vous virer sans préavis, mais nous avons d'autres options.
Sadece bir şansımız var.
On n'a qu'une chance.
Senin bir ailen var ve ben yalnız, tek başıma kalayım yani.
Vous aurez votre famille, et moi je resterai seul. Sans personne.
Almeida olmadan, ne Dubaku'yu bulma ne de CIP aletini kurtarma şansımız var.
Sans Almeida, on n'a aucun moyen de trouver Dubaku et aucune chance de retrouver le module CIP.
Başkan Hanım. Saat 4'e kadar hâlâ eşinizi arama ve bulma şansımız var.
Madame la Présidente... nous pouvons toujours tenter de retrouver votre mari avant 16h.
- Sadece iki şansımız var Kuzey mi Güney mi?
On arrive que l'I95. On a deux options, nord ou sud.
Sağlıklı ve mutlu bir romantizmimiz var. Bunu da kanıtlamak için cinsel ilişkiye ihtiyacımız yok.
Nous vivons une romance saine et heureuse, sans avoir besoin de rapports sexuels pour le prouver.
Benito, babana ulaşabilmek için tek bir şansımız var.
Benito, il n'y a qu'une seule balle, elle est pour le cœur de ton père.
İşte şimdi, bütün sorunlarımızın üstesinden gelme ve yaşlandığımızda daha iyi şartlarda yaşama şansımız var.
Et maintenant, on a la possibilité, non, l'assurance totale, de résoudre tous nos problèmes, et de mieux vivre pendant nos dernières années.
Ama hala buradan çıkmak içim şansımız var.
Mais ya encore un moyen.
Şansımız var Abby.
- Qui ne tente rien n'a rien.
Biz şansımızı kaybettik, artık babamız var.
Le diesel coûte cher Billu!
Birçok performansımız var ve 21.30'da bitirmek zorundayız, o yüzden daha fazla gecikmeden, Orange Grove'u temsilen gelen Li'l Rosero'yu alkışlayalım!
Les candidats sont nombreux, et on doit clore à 21 h 30. Alors, sans attendre, en lice pour Orange Grove, on applaudit bien fort Li'l Rosero!
Rakamlara tekrar bakın. Sadece tek atış şansımız var.
On n'aura pas de 2e chance.
Hayır, Sarah, sana ve babana hızı 160'ın altına düşürmeden veya rotayı değiştirmeden bombayı etkisiz hale getirmek için ihtiyacım var.
Non, Sarah, j'ai besoin de vous et de votre père pour me dire comment on désamorce une bombe sans redescendre au-dessous de 160 km / h et sans la faire sauter.
oh, tek sefer şansımız var sanıyodum?
Oh, je croyais qu'on avait qu'une seule prise?
Ama en azından bir şansımız var.
J'en sais rien.
Hayır, hala bir şansımız var.
On a encore une chance.
İnsanlar, bakıcımız, temizlikçimiz ve bahçevanımız var sansınlar diye üç defa kılık değiştiriyorum.
Je me plie en quatre. J'ai trois déguisements pour faire croire qu'on a une bonne, une nounou et un jardinier.
Bu hafta kazanmak için gerçekten bir şansımız var gibi.
On a nos chances cette semaine.
Sheldon'sız cumartesiye kim varım der?
Qui veut un samedi sans Sheldon?
Yanına Mariska'nın ifadesini de ekleyince yeni davayı kazanmak için oldukça şansımız var sanıyorum.
Avec le témoignage de Mariska, on a de bonnes chances de remporter le procès.
Hala şansımız var.
Ce n'est pas fini.
Dinle, işlerin burada zor olduğunu biliyorum ama bence ikinci yarıda gerçekten bir şansımız var.
C'est dur, mais en seconde mi-temps, c'est bon.
Başka şansımız mı var?
Comment veux-tu qu'on fasse?
Sanırım biliyorsun, Hunslet Carr'da önemli bir yatırımımız var.
Vous savez sans doute qu'on a un gros projet à Hunslet Carr.
Eğer Holly ikna olursa, bir şansımız var.
On pourrait... Si Holly était d'accord.
4'te 1 şansımız var, değil mi?
Il y a une chance sur quatre qu'on ne l'ait pas.
- Dalia, döşek nerede? - Ona ihtiyacımız var.
Sans matelas, on ne peut pas le revendiquer.
Eddie'yi kurtarma şansımız var mı bakın.
Essayez de sauver Eddie.
Ama şu var ki, tam şu an ona yeni bir perhiz uygulama şansımız var.
Mais nous avons une occasion de lui bâtir un nouveau régime.
Bizim takımda çok iyi Ruslar var o yüzden şansımız yüksek.
On a des Russes avec nous, c'est notre chance.
Yani, üniversitede beraber olmak için tek bir şansımız var.
On n'a qu'une chance d'être à l'université ensemble.
Efendim, Dubaku'yu durdurmak için bir planımız var. Fakat yardımınız olmadan bunu yapamayız.
On a un plan pour arrêter Dubaku mais on ne peut rien faire sans votre aide.
Normalde çok az kan olduğu için halkayı takan kişinin DNA'sını tespit etmek zor olabilirdi. Ama şansımız var ki, piercing'ler, özellikle de yeni takılanlar, vücut tarafından reddedilebiliyor.
Normalement, comme il y a peu de sang, ça aurait dû être difficile d'obtenir un profil valable, mais heureusement pour nous, les piercings, spécialement les nouveaux, sont souvent rejetés par le corps.
Gerçekten şansınız var mı Jedi'lar?
Quelles sont vraiment vos chances, Jedi?
Şansımız var ki, düzeltilebilecek bir durum.
On peut arranger ça.
şansımız varmış 21
şansımız varsa 22
var mı 248
var mısın 123
var mısın yok musun 30
var mıydı 25
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
şansımız varsa 22
var mı 248
var mısın 123
var mısın yok musun 30
var mıydı 25
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105