English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ş ] / Şekerparem

Şekerparem translate French

83 parallel translation
Ne oldu şekerparem? Canını sıkan nedir?
C'est pour quoi, tronche de cake?
- Şekerparem.
Mon roudoudou.
- Şekerparem diyebilir miyim?
- Je peux vous appeler, trésor?
- Merhaba şekerparem.
- Salut, mon sucre d'orge.
Ah şekerparem, biraz tadına bakayım!
Oh, mon p tit pruneau, fais-moi un petit câlin!
Merhaba, şekerparem.
Salut mon mignon!
Doğruca eve gidiyorsun, şekerparem.
Rentre directement chez toi, maintenant, lollipop.
Şekerparem.
Picoti...
Ben sana değer veriyorum, şekerparem.
Moi, je tiens beaucoup à toi.
Şekerparem...
Mon chou!
Sen misin, şekerparem?
C'est toi, jolie môme?
Şekerparem, Winky ölü.
- Peg, Winky est mort.
Çünkü şekerparem, biz meteliksiziz, sen de aptal. Bu ikisinin bileşimi aileye pek faydalı olmuyor. Anlamıyor musun Peg.
Nous sommes fauchés et tu es stupide, et cette combinaison ne réussit pas à la famille.
Dışarı çıkacağım şekerparem, eninde sonunda çıkacağım.
Je sortirai, ma belle. Même si je dois en mourir!
- Ama şekerparem...
- Enfin, Gazou...
Öğlen yemeği benden, şekerparem.
Je régale, Gazou.
Boş ver, şekerparem.
Laisse tomber, chérie.
Canciğerim! Şekerparem!
Ma poupoune en sucre, ma câlinette
Önemli değil, şekerparem.
Pas du tout, ma puce.
Evine davet ettiğin için çok teşekkür ederim, şekerparem.
Merci de me recevoir, mon lapin.
- "Şekerparem."
- C'est "jolie fille".
Daha sonra buluruz, şekerparem. Olur mu?
Nous le chercherons plus tard, ma chérie, d'accord?
- Merhaba, şekerparem.
- Salut, ma puce.
Bunu takdir ediyorum şekerparem, gerçekten.
J'apprécie, mon sucre d'orge.
Çok memnun olurum şekerparem.
Rien ne me ferait plus plaisir, mon lapin.
Her şey yoluna girecek, şekerparem.
ça va bien aller, sucre d'orge.
Fakat eğer ikiniz birbirinize "şekerparem" demeye başlarsanız, çıkar giderim.
Mais si vous commencez à vous appeller "lapin d'amour", je me casse d'ici.
Fakat eğer ikiniz birbirinize "şekerparem" demeye başlarsanız, çıkar giderim.
Je ne sais pas comment j'ai atterri là. S'il te plait, crois-moi.
Nasıl oldu da birden bu kadar meraklı oldun, şekerparem?
Comment ça se fait que ça t'intéresse tout à coup, gros flan?
Dokuz farklı durumda, 15 kere bana "şekerparem" dedi.
Il m'a appelé "Sucre d'Orge" 15 fois en neuf occasions distinctes.
Eve hoş geldin, şekerparem.
Bonsoir, mon lapin.
Sen aldatılmanın nasıl birşey olduğunu biliyor musun, şekerparem!
Et tu sauras ce que c'est que d'être trahi! Tu m'entends, ma chérie?
Şekerparem. Biz hep burdayuz...
Nous sommes là et le serons toujours...
Şekerparem, biz de tam senden bahsediyorduk.
Mon chéri, on était en train de parler de toi.
Bir dakika sonra orada olacağım, şekerparem.
Je te retrouve dans une minute, mon coeur.
- Seni seviyorum, şekerparem!
- Je t'aime, mon chéri.
Şekerparem, Stella teyzene her şeyi anlat.
Parle un peu à tante Stella, ma jolie.
Şekerparem?
( tous ) : Bonjour, principal Dimly!
Şekerparem, büyütecek bir şey yok.
C'est pas grave mon chou.
Evet, şekerparem. Yemeğimi getirmişler.
Oh oui, chaton, ce sont les livreurs.
Stan? Diyalize gidiyorum, şekerparem.
Je vais faire ma dialyse, poussin.
Elini sürme onlara, şekerparem.
N'y touche pas, mon chou.
Bay-bay, şekerparem.
Bye bye mon Ours en Sucre.
Şekerparem?
Ours en sucre.
Şekerparem?
Ours en sucre?
At silahını, şekerparem.
Lâche ton arme, mon ours en sucre.
Tutuldum sana şekerparem
J'ai le béguin pour toi, mon beau
Şekerparem.
- Oh, mon bouton d'or!
Merhaba, şekerparem.
Salut, mon mignon!
Bunu yapabilir misin, şekerparem?
Tu crois que tu peux faire ça, chérie?
Şekerparem, ben arabaya gidip sigaramı alacağım.
Je vais chercher mes cigarettes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]