100 dolar translate Portuguese
2,754 parallel translation
Borç olarak 100 dolar istiyor.
Aposto 100 dólares em como vai pedir um empréstimo.
100 dolar olarak dönecek Manny. Bence kaçırmak istemezsin.
- Estás a pagar com notas de 100, Manny, não acho que vás ter saudade dela.
Sahtesi 100 doların altında.
A falsa cerca de 100.
100 dolarına iddiaya girerim ki, senin yazdığın herhangi bir söz ile bu bardaki her kadını tavlarım.
Aposto 100 pratas de que apanho qualquer uma com a frase que escreveres.
Bence 100 dolar bayağı bir artık almaya yeter.
Acho que cem dólares dão para muitas aparas.
Tamam, 100 dolar.
Está bem, 100 dólares?
- 1,100 Dolar.
- 888 €
Seni 1.100 dolar borçlandırarak arkasında o şekilde bırakması bütün o zavallı Staten island'lı insanların ortasına, çok kötüydü.
E deixar-te a gastar 888 €. Ele iluminou-te o rabo A todas aquelas pobres pessoas em Staten Island.
1,100 doları paylaşacağımızı sanıyordum.
Pensei que íamos dividir a divida.
Üzerinde 100 dolar var.
Cartão multibanco. 100 doláres.
Bir şişesi 100 dolar mı? Vay canına.
100 dólares uma garrafa?
Verdiğin her yarım kilo için sana 100 dolar ödeyeceğim.
- Pago-te cem dólares por quilo perdido.
Her yarım kilo başına 100 dolar için yaparım bunu ama bir bikini sezonunun daha bensiz geçeceğine eminim.
Por 100 dólares o quilo, eu faço. Mas tenho a certeza que vou perder mais uma época de biquíni.
Ortağım ve ben, yakaladığımız her pisliğin, "Ben bir şey yapmadım" diyeceği üzerine, birbirimize hayali olarak verdiğimiz 100 dolarına bahse gireriz.
- 2.5 dólares. O meu parceiro e eu... damo-nos dólares imaginários cada vez que um marginal diz que não fez nada.
100 dolar, hatta 10.000 dolar.
$ 100! Não... $ 10,000.
100 dolar.
Cem doláres.
Limit 100.000 dolar.
O limite são 100 mil dólares.
100 bin dolar?
100 000?
Şoförümüz bir paket bırakıyor, sonra da 100.000 dolar parayla basıp gidiyor.
O nosso motorista ficou com um pacote que tinha 100 mil dólares como conteúdo.
Navarro'nun şoförlerinden birinin 100.000 dolar çaldığını duydum.
Ouvi o Navarro dizer que o motorista lhe tinha roubado 100 mil dólares.
Navarro 100.000 doları için bir sürü belayı göze alacaktır.
O Navarro está a dar imensos problemas por causa de 100 mil dólares.
Buralardan Tommy Barnes diye bir eleman Navarro'dan 100.000 dolar çaldı.
Um tipo desta zona, um Tommy Barnes, roubou 100 mil dólares ao Navarro.
O yüzden özellikle o 100.000 doları geri istiyor.
É por isso que ele quer esse dinheiro em particular.
Yüz milyon dolar.
100 milhões?
Charlie Wright 100 milyon dolar parasını almış.
Corre o boato que o Charlie Wright levou cerca de 100 milhões.
Anlaşma 100.000 dolar içindi.
O acordo era $ 100,000.
Dedi ki, oğlumu elimde tutmak istiyorsam bir hafta içerisinde ilaveten bir 100.000 dolar daha vermeliymişim.
Ele disse que se quisesse ficar com o meu filho, que tinha uma semana, para arranjar $ 100,000 adicionais.
Neden kadından 100.000 dolar talep ettiğinizi açıklayabilirsiniz.
Pode dizer-me porque exigiu $ 100,000 dela.
Giriş ücreti 100.000 dolar.
O bilhete de entrada é de 100 mil dólares.
Cuma için giriş ücreti 100.000 dolar.
O bilhete de entrada para sexta é de 100 mil dólares.
100.000 dolar borç verebilir misin?
Tens 100 mil que possas-me emprestar?
Giriş için 100.000 dolarımız var.
Temos os 100 mil para entrar no negócio.
100.000 doları alt çekmeceye, silah kullanım kılavuzlarının arasına koydum.
100 mil, última gaveta, dentro de um manual de armas secreto.
100 dolarını aldım.
Ganhei-lhe cem dólares.
Bir milyon dolar istiyoruz. Kullanılmış 50'lik ve 100'lük olarak yarın 06 : 00'da hazır olsun.
Queremos um milhão em notas de 50 e 100 às 18h de amanhã.
Julia üç yıldır, Venezüella petrolünü işleten Victor Ponces'in US Oil adlı şirketleriyle yüz milyon dolar para aklamasına göz yumup yardım etti.
Nos últimos três anos a Julia ajudou o Ponces a roubar mais de 100 milhões de dólares recebidos das empresas petrolíferas americanas que produzem petróleo venezuelano.
100.000 dolar için anlaşmıştık. 150.000 dolar değil.
Concordamos em 100 mil e não 150 mil.
100.000 dolar yeterli mi?
100 mil é suficiente? Óptimo.
Gittikten sonra da kanıt odasındaki 100.000 doların kaybolduğu tespit edilmiş.
Antes dele sair, desapareceram 100.000 dólares da sala de provas.
Katılma ücreti 100.000 dolar.
Custa 100 mil para ser sócio.
Adam gelir, araba için 100bin dolar harcar sonra cildi soyulur, saçlar dökülmeye başlar.
O homem vem, coloca 100 mil dólares num carro, a pele começa a descamar e o cabelo a cair.
Eğer yeraltı köpeğinin üzerine yatırırsanız 100 bin dolar kazanacaksınız.
Se apostarem no azarado. $ 100.000 dólares.
Ekstra 100 bin dolar koyun.
Aposte $ 100,000 dólares.
Lemon'a 100 bin doların üzerinde borçlanmış.
Ele devia mais de US $ 100 mil ao Lemon.
100 bin dolar. Bu paradan daha fazla bir şey.
- US $ 100 mil é muito mais que dinheiro.
O zamandan beri bütün ülkede dolaşıp sonu gelmeyen işlere girmiş ve yüz bin dolar borca girmiş.
Desde então andou por aí aceitando qualquer emprego e acumulou 100 mil em dívidas.
100 küresel dolarım var.
Tenho cem dólares globais.
Marshall Law'a bir raunt dayanan kişiye 100 küresel doları veriyorum.
Cem dólares globais para qualquer um que aguentar um round com Marshal Law.
Anvil çocuğunu öldürene 100,000 küresel dolar veriyorum.
Cem mil dólares globais a quem matar o rapaz de Anvil.
Bu herif 100 milyon dolar yatırım yapmak istiyor.
Este tipo quer investir 100 milhões de dólares, não dês cabo disto.
Neden size 100 milyon dolarımı güveneyim?
Porque hei-de confiar-lhe 100 milhões de dólares?