100 dolar mı translate Portuguese
543 parallel translation
100 dolar mı?
100 dólares?
Şey.. siz 100 Dolar mı dediniz, sayın yargıç?
Meritíssimo...? Sua excelência disse cem dólares?
Yani sana bir saatlik görüşme için 100 dolar mı veriyor?
Ele paga-lhe cem dólares por uma hora de conversa?
- 100 dolar mı istiyorsun?
- Tens 100 dólares?
100 dolar mı?
Cem dólares?
- 100 Dolar mı?
- $ 100?
100 dolar mı istiyorsun?
Queres $ 100?
Ben buna tam 100000 Dolar saydım!
Eu sei o que comprei por $ 100.000!
100 dolarımı verirsin artık, değil mi?
Não se importa de pagar agora aqueles $ 100, pois não?
Bölgemde bir spor merkezi yapımı ve donanımı için 100 bin dolar : Mücadeleme son vermem... ... bu kampanyayı sabote etmem gözlerimi kapamam, kulaklarımı tıkamam, dilimi tutmam karşılığında.
100 mil para construir e equipar um centro recreativo na minha paróquia, se aceitasse refrear os meus ataques, se sabotasse esta campanha, se fechasse os olhos, tapasse os ouvidos e não soltasse a língua.
Benim için sana 100 dolar vermesine şaştım.
Me surpreendeu que desse 100 dólares para mim.
50 dolarımız yok, biliyorsun. Onun da 100 doları yok.
Não temos $ 50 e muito menos tem ele $ 100.
Acaba bana ödünç verir mi 100 dolar kadar taşınmak zorunda kalmayayım diye.
Ora bem, será que ela me empresta cerca de cem dólares para que näo tenha de me mudar?
- Ama 100 dolarım yok.
- Mas näo tenho mais 100 dólares.
O zaman bana 100 dolar avans verebilirsin sanırım.
Então talvez possa adiantar-me cem dólares. Bem...
Görünüşe göre suçsuzsa, savunması için 100,000 dolar harcarım.
Se acontecer ele estar inocente, gastarei 100 mil dólres para o defender,
Mesela bara 100 dolar borcu birikmişti, sesimi çıkarmamıştım.
Para lhe dar uma ideia, deixei-o acumular uma dívida no bar de quase $ 100.
Ne almak istersin, 100 bin dolar mı yoksa birkaç hafta sonra geri alacakları teşekkür mü?
Que preferes? 100.000 dólares ou um "obrigado" que alguém te retirará numa semana.
Elli dolar mı?
100 $?
Şu 100 doları da al bakalım.
Talvez seja melhor levares estes $ 100.
- Sadece 100 dolarım var.
- Só tenho cerca de $ 100.
Yüz dolarınızı alın bakalım.
Então, aqui estão os vossos $ 100.
Ayda 100 dolar ve tutuklama başına 2 dolar mı?
Cerca de $ 100 por mês e $ 2 por detenção?
Bu 100,000 Dolar şimdiye kadar başımıza gelen en önemli şey.
Esses 1 00 mil säo importantes para nós.
Seni adi serseri, hadi bakalım. 100 doları sökül!
Vocês dois pequenos inúteis, vamos.
- Küçük başlayalım. Oyun başına 100 dolar.
- Vamos começar com pouco. 100 dólares por partida.
Başlangıç ve kâr payım olarak 100 dolar.
100, para começar por fora e a minha parte dos lucros.
Hiçbir şey olamazsın, hiçbir şey yapamazsın tabii sabaha kadar 100 dolarımızı alamazsak.
Você não vai ser nada, você não vai fazer nada, a não ser que me devolva os 100 dólares até amanhã.
Bize haftada fazladan 100-200 dolar kazandırabilirim, hayatım. Seninle çalışabilirim.
Querido, posso arranjar uns 100 ou 200 extra, numa semana.
Masraflara gelince. Saati tamir için 100 dolar harcadım.
Bom, como custos, eu tive de pagar $ 100 para mandar arranjar o relógio.
LeMoyne Richards'a aralıksız iki saatimi harcadım... ve inşaat fonumuz için aldığım toplam para, 100 dolar oldu.
Gastei duas horas seguidas com a Sra. LeMoyne Richards e tudo que consegui para o fundo de construção foi 100 dólares.
Pekâla, buna 100 dolar veririm, 320 daha lazım.
Certo. Dou cem dólares pelo relógio. Agora precisa mais 320.
Altın külçe olarak 100 milyon doların Buenos Aires'teki hesabımıza yatırılmasını istiyorum
Quero uma quantia de 100 milhões de dólares, em barras de ouro, depositada na minha conta em Buenos Aires.
100 dolar işe yarar mı?
100 dólares ajudava?
Bir ihtiyara 100 dolar borcum varsa, bana kefil ol. Ve melankoliye kapılırsam, ki bu olabilir,... benim yoldaşım olmanı ve beni teselli etmeni bekliyorum.
Se dever 100 dólares a alguém, espero que os pagues por mim, e se me der a melancolia, o que pode acontecer, espero que sejas meu companheiro e consolo.
Her neyse bacım, ücretim 100 dolar.
Irmã, meu preço é $ 100.
Bana 100 bin dolar ödeyene kadar her gün bir insan öldürmenin keyfine varacağım.
Muito apreciarei matar uma pessoa por dia até me pagarem cem mil dólares.
Bakalım... 100 dolar şimdi, pazara götürünce de 300.
Vejamos... Pago-te 100 agora e mais 300 quando as vender.
Bekle, bırak şu yüz doları kazanayım.
Espera, deixa-me ganhar esses 100.
Ben 100 dolarımı istiyorum.
Os meus 100 dólares!
Yoksa 100,000 dolar mı?
Ou deveria ser 100.000?
Bir yaz okulu için 100,000 dolar mı?
Cem mil dólares por um acampamento?
Avukatım şu anda benimle ve bir şeye çıktığı kanıtlanan bir bilgi için 100 dolar verirmiş.
O meu advogado está aqui. Ele dá-lhe 100 dólares, se a pista for verdadeira.
Demek istediğim Bay Rogers, bu sabah 100 doları kabul ettiğinizi söyledi. Bay Rogers ile konuşmak zorunda kalacağım.
Vou ter de ter uma conversa com o Sr. Rogers.
100 doları bana, geri kalanı size, tamam mı?
1 00 dólares são para mim. Vocês ficam com o resto.
- Ne? 100,000 dolar mı?
100.000 dólares?
- 100 dolar ceza mı yani? - Evet, tarife böyle.
Isso é uma multa de $ 100!
100 Dolar mı?
Cem dólares?
100,000 dolar mı?
$ 100.000?
- 100 dolar mı? - Evet.
- Cem dólares?
Yüz dolarına bahse varım çalılara atacaksın!
Aposto 100 dólares em como a bola cai nas árvores!