English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ 1 ] / 18

18 translate Portuguese

11,150 parallel translation
- On yedi veya on sekiz.
- 17 ou 18.
Şey, üniversite biyolojisinden A almıştım.
- Eu 18 a biologia na faculdade.
Üçüncü azıdişlerinin çıkmamış olması maktulün 14-18 yaş arasında olduğunu gösteriyor.
A falta da erupção do terceiro molar sugere que a vítima tem entre 14 e 18 anos.
- Bana 18 yaşımdayım dedi.
Ela disse-me que tinha 18 anos.
Büyü ve ruh çağırmanın bileşen halkaları..... bu erken 18. yüzyıl okült ruhaniliği.
Círculos intersectados de magia e invocação. É espiritismo ocultista do século 18. Aquilo com certeza é magia.
Cidden, 18. yüzyıl boyunca Amerikan yerleşim yerlerinin nasıldeğiştiği hakkındaki analizleriniz muhteşemdi.
A serio. A sua análise sobre como as residências americanas mudaram no século 18... São de enlouquecer.
Yanlış anlamayın, NASA'yla on sekiz kere uçtum, mükemmeldi.
- Não é nada, os meus 18 voos com a NASA foram incríveis.
Ve 18 yıl sonra bizden uzaklaşacak!
E dentro de 18 anos, ele vai sair de casa!
Bu beyefendi, bir önceki yaptığı 18 milyonluk teklifi devam ettiriyor mu?
- Tirem-no já dali! Mantém a licitação anterior de 18 milhões?
18 milyona gidiyor, gidiyor 18 milyona Kamerunlu beyefendiye satıldı!
Dezoito milhões, vai uma, vão duas. Vendido por dezoito milhões ao cavalheiro dos Camarões!
Jay, 18 yıllık Macallan alabilir miyim?
Jay, dás-me um MacCallan 18?
On sekizinde üçünü buraya getirecekler.
Eles vão trazer três deles para aqui no dia 18.
Chase Patterson. 18 yaşında. Tek oğulları.
Chase Patterson, 18 anos, único filho rapaz.
18 aydır profilciyim.
Sou analista de perfis há 18 meses.
4.Sezon 18.Bölüm Ve Zevk Testi
2 RAPARIGAS NAS LONAS Série 04 Episódio 18 "And the Taste Test" Exibição em :
18 ay Guantanamo'da kalmışlığı var.
Ele esteve em Guantánamo durante 18 meses.
Düşman 20 yarda kuzeyimde.
Inimigos estão 18 m a norte da minha posição.
18 yaşınıza gelene kadar birbirinize sarılıp uyuyamayacağınızı biliyorsunuz.
Vocês sabem que não podem aconchegar-se até terem 18 anos.
Şimdi yetişkin Cadılar Bayramı zamanı 18 yaşından küçüksen gözlerini kapa
Está na hora Do Halloween dos adultos Fecha os olhos Se tiveres menos de 18 anos
Yolladım ta ki çocuklar 18 yaşına girene kadar.
Mandei mesmo. Até as crianças completarem 18 anos.
O da 18. yüzyıl Almanya'sına gitmiş.
Assim ele parte para a Alemanha do século 18.
18 Mart 2011, Tulsa. "
18 de Março de 2011, Tulsa ".
Durst'ün kayıp eşinin dosyası 18 yıl sonra yeniden açıldı.
Caso da mulher de Durst desaparecida reaberto 18 anos depois.
Ortadan kayboluşu 18 yıl sonra inceleme altında.
Desaparecimento sob escrutínio 18 anos depois
18 yaşımdaydım.
Tinha 18 anos.
Yine kardeşler. 18 ve 17 yaşlarında.
- Irmãos de novo. 18 e 17 anos.
Cass daha yeni 18 oldu.
Cas, ela acabou de fazer 18 anos.
18.00'dan önce 20 bin ödememiz gerekiyor!
20.000 antes das 18 : 00h.
Saat 18.45'de buluşabilir miyiz? .
VENHA SÓ OU EU VOU-ME EMBORA.
Geldiğinde mesaj at.
PODEMOS ENCONTRAR-NOS? 18 : 45.
18 yaşındayken evlenmiş, üç yıl sonra boşanmış.
Casou-se aos 18 anos, e divorciou-se passados três anos.
Düğünden sonra irtibatımız koptu. - 18 yaşında evlendi.
Não, perdemos o contacto depois do casamento.
Sezon, 18. Bölüm Koşulsuz Şartsız Affedin Çeviren :
Chicago Fire - 3x18 Forgiving, Relentless, Unconditional
- 18 milyon dolar.
18 milhões de dólares.
O yetişkin değil. Henüz yeni 18ine girdi!
Ele não é adulto Acabou de fazer 18.
Aslında, onun elindeydi, ve sadece 18 yaşındaydı.
Na verdade, estava nas mãos dela, e tinha apenas 18 anos.
18 ile 49 yaş arası kadınların seçime en yüksek oranda katıldığı eyalet burası.
Uma alta participação de mulheres de 18 a 49 anos. A maior do estado.
18 ayı aşkın süredir ayıktım ama tekrar içmeye başladım ve sevdiğim insanları incittim.
Eu passei 18 meses sóbrio, mas eu voltei a beber, e... magoei pessoas que eu amo.
İşte burası tam 18 senemi geçirdiğim yer.
Mas foi onde eu passei esses 18 anos.
18 yıl sonra kayboluş incelenmekte.
Desaparecimento sob escrutínio 18 anos depois
Gece 10 daki 18 nolu uçuşla San Francisco'dan ayrıldı.
Ele estava no voo 18, que saiu de San Francisco às 10 da noite.
Yararılar arasında nişanlısı da varmış öldüğünde 18 aydır komada ve yaşam destek ünitesine bağlıymış.
Entre os feridos, estava a noiva dele, que ficou em coma até há 18 meses atrás quando morreu.
18 yaşındaki bir kız arkadaşını kurtarmaya çalışırken öldürüldü.
Uma rapariga de 18 anos assassinada a tentar salvar uma amiga.
Adınızı değiştirme kararınızın 18 ay içeriden bilgi ticareti yapmanızla bir ilgisi olduğunu sanıyoruz.
Pensamos que a decisão de trocar de nome tem algo a ver com os 18 meses que esteve preso por venda de informações?
Kolombiya'da doğmuş. 18 yaşında Birleşik Devletler'e göç etmiş.
Colombiana, imigrou para os EUA aos 18.
# Bahis kazandım #
Ganhei 18 para 1
18 mi?
18?
- 18!
Dezoito!
18-19 yaşındaydı.
18 ou 19 anos.
- Torbjörn Almin'le, evet.
- Ela casou-se aos 18 anos.
18.
18.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]