3 dakika translate Portuguese
982 parallel translation
lşınıma 3 dakika kaldı.
Tempo de radiação : três minutos.
Şef, müşteri 3 dakika pişmiş yumurta isterse, 2 dakika pişir.
Chefe, se um hóspede pede um ovo de 3 minutos, dê-lho em 2 minutos.
3 dakika uzattınız.
Já passam 3 minutos!
- 3 dakika önce histerik durumdaydı.
- Estava histérica há três minutos.
11'e tam 3 dakika kala sokak kapısından içeri gireceksin.
Três minutos antes das 23 : 00, você entrará na casa pela porta da rua.
3 dakika içinde ona binbaşıyı bulamazsan hapse gireceğini.
Que se ele não fala com o Major daqui á 3 minutos...
3 dakika sonra çağrı geldiğinde sahnede olacağım, ama siz ne yazık ki çağrıya yanıt veremeyeceksiniz.
Dentro de precisamente 3 minutos estarei de volta ao palco na deixa, mas a senhora, lamento dizer, não irá responder á sua.
Sarti'nin tur zamanı 3 dakika 11.1 saniye.
O tempo de Sarti é de 3 minutos, e 11. 1 segundos.
Hiçbir şey mi? 3 dakika için çıkıyorum, sonra da cenazede buluyorum kendimi.
Saio por três minutos e volto num velório.
Geçen yıl ki, tur rekoru 3 dakika 22 saniye. Ortalama hız, saatte 145,508 mil.
O ano passado, a volta mais rápida foi de 3 minutos e 22 segundos e a velocidade média foi de 234,17 km por hora.
Starta 3 dakika var.
Três minutos para o início.
Ve "Fırtına" Bob Neville, mükemmel bacakları sayesinde... Bitiş çizgisine, 3 dakika, 50 saniye ile... Yıldırım hızıyla ulaşıyor.
E o Veloz Bob Neville, com as suas pernas ágeis, cruza a meta... com uma milha em 3 minutos e 50 segundos.
Bulut 3 dakika 20 saniye içinde onu saracak efendim.
Será envolvido pela nuvem em tres minutos e 20 segundos, senhor.
Ben 3 dakika bile yapamam bunu.
Eu só consigo durante três minutos!
Karşılamaya 3 dakika.
Três minutos para intercepção.
Şimdiden 3 dakika gecikti.
Já vamos com 3 minutos de atraso.
Fırlatmaya 3 dakika 6 saniye kalmış durumda.
Faltam 3 minutos, 6 segundos,
- 3 dakika sonra hedefe ulaşmış olacaklar.
Deve alcançar o local em três centons.
Hedefe 3 dakika.
Três centons para o alvo.
Komutan, tarayıcımda birşey görmüyorum. - Eğer hedefe sadece 3 dakika mesafedeysek...
Comandante, não estou a apanhar nada no scanner... se estamos a apenas três centons do alvo...
Kabin basıncı, atlamadan 3 dakika önce ayarlanacak.
A cabine será pressurizada e despressurizada a 3 minutos do salto.
Çavuş! 3 dakika içinde toplansınlar.
Sargento, três minutos para ter estes homens prontos.
Belki de daha üç dakika oldu.
Se calhar, são só 3 minutos.
Üç saat elli dakika geciktik, ama yine de çıkardık. - Yoruldun mu?
3 horas e 5O minutos atrasados mas conseguimos.
Sadece 3 dakika var.
Só tem 3 minutos.
Üç dakika gecikmiştik. Kaybımızın çoğu burada oldu.
Chegámos 3 minutos atrasados ao alvo e o pior foi isso.
Çok kritik üç dakika Keith.
Foram 3 minutos críticos, Keith.
Pekala sana tam 15 dakika veriyorum.
Está bem. Dou-te exactamente 15 minutos... até às 3 horas.
- Helikopter üç dakika sonra iniyor.
- O heli pousa daqui a 3 minutos.
Ve sonra da, maçın bitimine bir dakika kalmıştı ve skor 3-3'tü.
E aí estava eu, faltava um minuto de jogo e o marcador era 3x3.
Üçe beş dakika kala sandığından çok daha yakın olacağız.
A cerca de cinco minutos para as 3... estamos muito mais perto do que tu pensas.
- 3 Eylül 1973 Saat akşam 6'yı 28 dakika 32 saniye geçe. .. kanatlarını dakikada 14 670 kere çırpabilen,.. .. Calliphorides türü bir mavi sinek..
A 3 de Setembro de 1973, às 6 horas, 28 minutos e 32 segundos uma mosca capaz de bateras asas 14.670 vezes porminuto pousava na rua St.
Enlem otuz yedi derece, sekiz dakika, on saniye...
Latitude : 3-7 graus, 8min, 10s...
Saat 3'ten sonra gelseydin daha iyi olurdu ama bekle bir dakika, ne yapabilirim bir bakayım.
Haveria sido melhor ás três horas. Espere aqui. Verei o que posso fazer.
İşimi bitirmeme izin vermezsen, altı dakika içinde 3. Dünya Savaşı çıkar.
Tenho de terminar o que comecei, ou em seis minutos, a terceira guerra mundial começa.
Şu anki hızımızla varış tahmini 3 saat, 4 dakika, efendim.
A esta velocidade, a estimativa é de três horas e quatro minutos, Capitão.
Söyle Mulligan'a bana üç dakika versin ve sonra ambarı topa tutsun.
Diz ao Mulligan para esperar 3 minutos e depois despejar todos os morteiros naquele celeiro.
Mulligan, üç dakika dedim!
Mulligan, eu disse 3 minutos!
Bir iki dakika önce çok eski bir dostumu gördüm.
Há apenas 3 minutos encontrei um velho amigo.
Üç dakika içinde, düdük sesi duyacaksın... bunun anlamı hızlı posta treni kavşağa doğru geliyor.
Dentro de 3 minutos vais ouvir um apito... o que significa que o comboio correio chegou à junção.
- 3 dakika ara.
Edith Irving, take 3.
Sen önce zamanında öttür şu düdüğü! Üç dakika geç kaldı beyfendi.
- Chegou 3 minutos atrasado.
Gardiyanların lehine olan üçüncü çeyreğin bitimine 5 dakika 58 kala,... durum şöyle : Gardiyanlar 35, Mean Machine13.
Com 5 minutos e 58 parajogar ainda no 3 ° quarto, que foi dos Guardas, o resultado está em 35 para os Guardas e 13 para os "Autómatos do Mal".
Hedefin güneyine iki dakika mesafedeyiz. Neden trene Pelham 123 deniyor?
Porque é que o comboio se chama Pelham 1-2-3?
3 1 / 2 dakika... Gerçek bir 100 metre koşucususun!
3 minutos e meio... grande sprinter!
Birkaç dakika önce sadece 3 kişi olduklarını söylemiştin.
Há bocado disseste que eram só três.
Kesin olmak gerekirse, 3 saat iki dakika.
Três horas e dois minutos mais precisamente.
- Üç dakika.
- 3 minutos.
Bu beyler de birkaç dakika daha bekleselerdi. - Gidelim.
Estes deviam ter esperado mais 3 minutos.
Üç dakika sonra atlıyoruz. Basınç ayarlanıyor.
3 minutos para sair.
Bağlantının tekrar kurulması 3-4 dakika sürmüş ve kurulduğunda da iş işten geçmiş.
Levaram 3 ou 4 minutos para restabelecer a conexão mas aí já estava tudo terminado.