English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Aramadı

Aramadı translate Portuguese

4,076 parallel translation
Kaybolduysan neden aramadın? - Arayamadım.
Por que não telefonaste se estavas perdida?
Kaybolduysan neden aramadın?
Por que não telefonaste se estavas perdida?
Aramadılar mı?
Provavelmente desligaram os telefones.
Aramadılar mı?
Não ligaram?
Niye aramadınız?
Porque não o fizeste?
- Julius hala aramadı mı?
- O Julius há telefonou?
Beni bunu söylemek için aramadın.
Não ligou para me dizer isso.
- Aramadın. - Ben...
- Não me ligaste.
- Beni aramadın Francis.
- Estava... - Não me ligaste, Francis.
Seni aramalıydım ve aramadım.
Devia ter-te ligado, mas não o fiz.
Seni aramadığım için özür dilerim.
Desculpa não te ter telefonado.
Ama bunun için aramadım.
- Mas não é por isso que falo...
- Umarım Çin'i aramadınız.
Espero que não tenha ligado para a China.
Niye aramadın?
- Tudo bem? Porque é que não me telefonaste?
- Aramadın mı peki?
- Tentaste telefonar-lhe?
Önce aramadığım için özür dilerim.
Desculpa por não ter ligado antes.
Başının etini yemek için aramadım.
Não liguei para pedir nada.
Aramadığın bir o kalmış zaten!
O que... Foi a única pessoa a quem não ligaste!
- Neden kız arkadaşını aramadın?
Então, porque não ligaste à tua namorada?
Çok istesem de, bazen çok zor gelse de aramadım.
Mesmo quando eu o queria fazer, quando era dificil não o fazer.
Beni neden aramadın?
Por que não telefonaste-me?
Neden aramadın?
Porque não me ligaste?
beni henüz aramadınız.
Ainda não recebi o seu telefonema.
Yine gecenin köründe aramadım, değil mi?
Não é no meio da noite outra vez, pois não?
Tabii ki hiç aramadı.
Evidentemente nunca me ligou.
Neden tutuklanır tutuklanmaz beni aramadın?
433.911 ) } Por que não me ligaste assim que foste detido?
- Kimseyi aramadı, değil mi?
- Nada de chamadas, sim?
- Yeni hayatını anlatmak için aramadığı kesin.
Não era para contar os detalhes da sua nova vida.
Gecikeceğini söylemek için beni niye aramadın?
Porque não ligaste a dizer que ias demorar?
Ama hal, hatır sormak için aramadım, Raylan.
Mas isto não é um telefonema pessoal, Raylan.
O kadar bekledim, aramadın.
Fiquei à espera e nunca ligaste.
Anneni hiç bir zaman aramadım.
Eu nunca liguei à tua mãe.
Dinle, seni daha önce aramadığım için özür dilerim.
Olha, peço muita desculpa por não te ter ligado anteriormente.
Ee, neden aramadın Ben?
- Porque é que não ligaste, Ben?
Neden seni aramadı?
Porque é que ele não te ligou?
Neden kimse aramadı? Bilmiyorum.
- Por que é que não ligaram?
Ne var ne yok diye aramadın sanırım.
Acho que não é uma ligação social, é?
- Neden beni aramadın?
- E porque não me ligou?
Cenazenin ne zaman olduğunu söylemek için hiç aramadı. Çok incindim.
Eles nunca me ligaram para dizer quando seria, e isso magoou-me muito.
Bu sabahki seansına gelmedi ve aramadı ki, bunu kabalık olarak görürdü.
Faltou à sessão desta manhã e não me ligou, o que seria por ele considerado má educação.
- Aramadığında neler olduğunu biliyorum, ve sen de öyle.
Eu sei o que acontece se você não olhar, e você também.
Niye onu hiç aramadım?
Porque nunca lhe ligaste?
Muhtemelen yanlış aramadır.
Provavelmente, é só uma chamada a gozar.
Olivia neden oğlunu aramadın?
Olivia, por que razão não chamaste o teu filho?
Neden beni aramadın?
Porque não me telefonaste?
O yüzden aramadım.
Não foi por isso que liguei.
Neden beni aramadın?
Porque não ligaste-me?
Hood'un başı beladaysa neden bizi aramadın?
Se o Hood está em apuros, porque é que não nos chamou?
- Hayır, aramadı.
- Não.
Neden aramadın?
Por que não ligaste?
Niye bizi hiç aramadın? Tüm kalbimle sana yardım etmeyi isterdim.
Ter-te-ia ajudado sem problemas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]