Ağlıyorum translate Portuguese
403 parallel translation
Sevgilim... Gerçekte demek istediğim ; sen burada olmadığın için karanlıkta uyanığım ve ağlıyorum.
O que na verdade, quero dizer-te... é que estarei desperta na escuridão e chorarei tua ausência.
O zaman yıldızlara bakıyorum, bazen ağlıyorum.
Depois olho para as estrelas e às vezes choro.
Sizi bir daha asla göremeyeceğimi sandığım için sabahtan beri ağlıyorum.
Chorei a manhã inteira porque pensei que não o veria mais.
Ağlıyorum çünkü düğünlerde hep ağlarım.
Estou a chorar porque choro sempre que alguém se casa.
- Evet, öyle. Ben kendime ağlıyorum. Onlar yok artık.
Então parece-me que estou a chorar por mim mesma, porque partiram.
Ağlıyorum çünkü kızgınlığım beni ağlatıyor.
Choro porque estou zangada por estar a chorar.
Ben... sizler için ağlıyorum.
Eu, eu, eu lamento por você.
Gittiğin için ağlamıyorum. Ağlıyorum, çünkü o şey gidiyor. Şey?
Não estou a chorar por ires partir, estou a chorar porque isto vai partir.
Döndüğünde bir bebek gibi kucağında ağlıyorum.
Quando volta, choro no colo dele como um bebé.
Ben de çok ağlıyorum.
Também choro um bocado.
Hatta bazen ağlıyorum bile.
Às vezes, até choro.
Ağlıyorum, dostlarım.
Eu choro, amigos.
Alexander'ı Darius'un tahtında oturur durumdaki, şu manzarayı görecek kadar uzun yaşayamayan Yunanlar için ağlıyorum.
Choro por todos os gregos que não viveram o suficiente... para verem Alexandre no trono de Dário.
Ağlıyorum. "
Eu choro.
Çok iyi, bak ağlıyorum!
Muito bem, estou emocionado.
Sizin için değil, param için ağlıyorum.
Choro, mas não é por vocês. É pelo dinheiro.
- Ağlıyorum.
- Estou a chorar.
Bilakis ağlıyorum çünkü sen çıldırmışsın.
Estou a chorar porque és louco.
Ağlıyorum ve mendilim yok. Haydi, benden söz et. - Walter...
... de passarmos por uma cidade chamada Tallahassee.
Sana ağlıyorum sevgili oğlum...
Choro por ti, filho bem amado.
- Ağlıyorum!
- Mas vou!
Mutluluktan ağlıyorum.
- Não, estou a chorar de alegria.
Fakat ağlıyorum.
Já me viu chorar.
Kardeşlerim ağlıyorum. Bana gelince, Arenada ona katlanmak zorunda kalınca tüm göz yaşlarımı dökmüştüm zaten.
Chorai, irmãos, se quereis, mas de minha parte já chorei demais... quando tinha que suportá-lo ao meu lado no picadeiro do circo.
Ühü, senin için ağlıyorum.
Estou a chorar por ti
Seni gördüğüme çok mutlu olduğum için ağlıyorum.
Só estou muito feliz por te ver.
V'Ger için bir kardeş gibi ağlıyorum.
Choro por V'Ger como por um irmão.
Ama bu yüzeyin altında, ağlıyorum.
Mas por debaixo, estou a chorar.
Kendim için ağlıyorum çünkü artık eskiden olduğum gibi olamıyorum.
Choro por mim, porque não posso voltar a ser o que era.
Peter için ağlıyorum.
Choro pelo Peter.
Merak etme, mutluluktan ağlıyorum.
Não te preocupes, são de alegria.
Ben hep ağlıyorum, sen de hep sözler veriyorsun. Gelecek görev yeri farklı olacak diye. Asla değil tabii, olamaz.
Eu a protestar e tu a garantires-me que, a próxima comissão será diferente.
"Akrabası mısınız?" deyince, adam "Hayır, o yüzden ağlıyorum ya." demiş.
"É da família?" E disse : "Não, por isso choro".
Onun adına ben ağlıyorum.
Por isso choro por ele.
Bak şimdi ağlıyorum.
Agora estamos a chorar!
Ve bazen korkudan ağlıyorum çünkü hayat kısa,..
Tenho tanto medo, o tempo é tão curto!
Ben hayatında hiç çiçek görmemiş çocuklar için ağlıyorum.
Estou a chorar pela criança... que nunca viu uma flor.
Küçük bir çocukken, düştüm ve dizimi kestim. Babam da bana ağlıyorum diye vurdu.
Quando eu era miúdo, caí e cortei o joelho e o meu pai bateu-me porque estava a chorar.
Senin için ise, ağlıyorum.
Por ti, choro.
Seni temin ederim, bana inanmayacaksın, mutluluktan ağlıyorum.
Tenho a certeza que não me vai acreditar, choro porque estou feliz.
Eğer içimi görebilseydin gerçekten ağlıyorum.
Se visses no meu íntimo... choro.
Abd-el-wahap. "Mezarında ağlıyorum."
Abd-el-wahab, "choro na tua campa".
Ben de cin tonik için ağlıyorum.
E eu choro por um gin tónico.
- Evet, titriyorum ve ağlıyorum ve seni seviyorum, ve seninim. Sen beni sarhoş ettin.
Sim, tremo e choro, e te amo, e sou tua.
Benimkiler asla onunkiler gibi olamıyor. Ve merak ediyorum, neden onları yaparken bu kadar çok ağlıyorum.
A mim nunca saem como os dela e nem sequer percebo por que choro tantas lágrimas ao fazê-los.
Ağlıyorum.
Choro.
Elveda dediğini hatırlıyorum. Sanırım ağlıyordu.
Lembro que disse adeus, acho que estava chorando.
- Mutluluktan ağlıyorum.
- Ali, por favor.
Diğeri eteğini tutuyordu. İçlerinden bir tanesi odaya giren, ağlıyordu. Bugün gibi hatırlıyorum.
E ainda me lembro perfeitamente do alemão que entrou em casa.
Ben hep ağlıyorum.
Eu choro sempre.
"ağlıyorum. çok üzgünüm."
" Estou a chorar.