Bahçe translate Portuguese
1,954 parallel translation
- Bahçe süsü mü?
- Anão de jardim?
"Burada yeni bir bahçe yapacağız ki goncalar çiçeklere dönüşebilsin."
"Devemos construir um novo jardim e novos rebentos florescerão."
Ama Yılan'nın da güzel bir hikâyesi vardı ve Kadın'ı aldattı. Böylece Adam yoldan çıktı ve Bahçe'den atıldılar.
Mas a serpente também tinha uma história linda e a mulher foi enganada, o homem corrompido e foram forçados a deixar o jardim.
Bu Bahçe'ye saf biri olarak gelmedim, Esther
Eu não cheguei a este jardim como um ser puro, Esther.
Bahçe'ye geri dön.
Regressa ao jardim.
Sadece şunu söylemek istiyorum, lütfen, bahçe duvarı hikayesiyle ilgilenme.
Só queria pedir-te para não publicares a história do muro de jardim, por favor.
Daha önce kendi evim vardı ama bahçe bakımı, genel işler vesaire çok yorucuydu, anlatabildim mi?
Já tive uma casa, de quatro frentes e tal, mas cansei-me de tratar do relvado e da manutenção. Sabes?
Eskiden, 20'li yaşlarımıza bahçe düzenlerdik, ama bunu sarhoş olarak yapardık.
Costumávamos fazer isso com 20 anos, mas bêbados!
Ve bahçe düzeni nerede, dostum?
E onde está o paisagismo, meu?
Yaptığı şeyden sonra ya bu olacaktı ya da bahçe makası.
Olhe, depois do que ele fez, era isso ou a tesoura de jardinagem.
Bahçe salıncağınız var.
Você tem um balanço.
Bahçe salıncaklarını nekadar sevdiğimi bilemezsin.
Não tem ideia de como amo balanços.
Bak, evi unutup sadece bahçe salıncağına odaklanmam gerektiğini düşünüyorum.
Acho que devo esquecer a casa e ficar com o balanço.
Vazgeçtim... Bahçe salıncağı, tüm sorunlarını çözmüyormuş.
Parece que um balanço não resolve todos os problemas.
Bahçe Marketi!
Venda de Jardim! Que bom!
Bahçe ışıkların açık kalmış.
A luz do seu alpendre está acesa.
Bahçecilik kulübünde yeni olduğumun farkındayım ama.. .. tüm bu bahçe işleri de ne oluyor?
Sei que sou nova no clube de jardinagem, mas para quê tanta jardinagem?
Tatsızlık etmek istemem ama.. bugün hiç bahçe işi yapacak mıyız?
Sabes, não quero ser desmancha-prazeres, mas vamos plantar alguma coisa hoje?
Şimdi izin verirsen, artık bahçe işlerime dönmeliyim.
Agora, se não te importas, tenho de voltar para a minha jardinagem.
- O zaman bahçe yapın.
- Pois constrói um.
Bahçe sahnesindeki istediğin düzenlemeyi yaptım.
Olá, fiz o ajustamento que sugeriu na cena do jardim.
Bahçe makasını yatağın yanına koyuyorsun o zaman.
Tudo bem, então guarda o corta-unhas ao lado da cama, então?
Eğer bunlardan birini kullanmışlarsa, düşme tehlikesi olmadan irtifa kaybedebilir Sonra motoru kapatır ve bahçe boyunca sessiz ve alçaktan uçabilirlerdi.
Se usaram um desses, podem ter ganho altitude considerável, desligaram o motor e pairaram silenciosamente, muito baixo perto do pátio.
Bekle bakalım bahçe malası.
Calma aí, campeão.
Marie, bahçe işlerinden hoşlanıyor musun?
Marie, gosta de jardinagem?
Bahçe işleri, annemin en gözde hobisiymiş.
Jardinagem era o hobbie preferido da minha mãe.
Bahçe işlerini seven pekçok insan tanıyorum. Hatta erkekler.
Eu conheço muitos adeptos, inclusive homens.
Dr. Lance Pryce, aslında,.. ... bahçe işlerini çok sever.
O Dr. Lance Pryce, por exemplo, adora jardinagem.
- Kadın ondan 9 yaş büyüktü ve onların tanışmasına "Franz Çekçe bir şeylerin" Kiev'de verdiği politik temalı bahçe partisi vesile oldu.
E que era nove anos mais nova do que ele E que foram apresentados por um homem chamado Franz... qualquer-coisa checa...
1 saat bahçe izni var.
Spur One está no pátio.
Arka bahçe duvarının diğer tarafında yaşıyor, acil durumlar için anahtarı bende. Arka duvar ha?
Ela vive para lá da vedação de trás, e tenho a chave para casos de emergência.
Rahiplerin etrafını sürekli düzelttiği ve ortalarında kayaların olduğu bir bahçe. Bir çok turist oturmuş, bu kayaları izliyordu.
No centro, há rochas que pessoas de todo o mundo vêm contemplar.
Bahçe düzenlemesi yaptırıyoruz, orada olduğunu kimseler bilmeyecek.
Pusemos campo no exterior, para ninguém saber que lá está.
Sikimin deliği bahçe hortumu gibi genişledi, seni orospu çocuğu!
Tenho a uretra do tamanho de uma mangueira, filho da mãe!
Jipime param yetecek ve sen de mahallede turlamamı izleyebileceksin, hem de yeni bahçe sandalyenden!
Vou poder sustentar o meu SUV, e tu poderás ver-me a conduzir no quarteirão sentada na tua nova cadeira de praia!
Tarihin sayisiz sayfalari arasinda ilk defa saf düsünceden ibaret bir bahçe yarattik! Burada çeliskili düsüncelerden kurtulan isçiler özgürce serpilebilecek.
Criamos pela primeira vez na história, um jardim de ideologia pura onde cada trabalhador florescerá, a salvo das pragas de verdades confusas e contraditórias
Ve biz de oturmuş bahçe tipi teröristleri arıyorduk.
E aqui eu a pensar que estávamos todos à procura de uma variedade de terrorista de jardim.
Bir salata, bahçe salatası.
Uma salada, uma salada verde.
Sen, sen şu bahçe kapısına bindir.
Você, arrombe aquele portão.
Bahçe bakımı, ekonomi ders kitabı... İspanyol şiiri.
Manuais de jardinagem, livros de economia, poesia espanhola.
Onlara bahçe işlerine merak saldığını söyle.
Dizes que estiveste a fazer jardinagem.
Yada bahçe yapmaya mı?
Ou talvez plantar um jardim?
Sizi çağırdım çünkü bahçe bölümünde kavga ediyormuşsunuz.
Eu chamei-os aqui porque estou a receber queixas... de vocês os dois a lutar no jardim.
Kurutulmuş saman ve sekoya kabuğu arasındaki farkı anlatırken bahçe makasıyla saldırdı.
Sobre a diferença óbvia entre o adubo temperado... e a serradura de sequoia quando ele me atacou com a motoserra!
- Bahçe bölümünden.
- Por um preço razoável.
Biliyor musun, çok komik, ben hep beyaz bahçe çitli bir evde yaşamak isterdim.
Sabes, é engraçado. Sempre quis viver numa casa com uma vedação feita de estacas brancas.
Eğer istiyorsan bahçe çitin olabilir.
Podemos ter uma vedação de estacas quando quiseres.
"Sakin Kaplumbaga" bahce heykeli.
Escultura para o jardim da Tartaruga Tranquila.
Ev mi, arka bahçe için mi?
Os assassinatos?
Bahçe işlerinde yardıma mı geldin?
Não se importa de me ajudar com o jardim?
Bahçe satışına dahil eşyalardan biri mi?
Está à venda?