Bahçede translate Portuguese
1,662 parallel translation
Baba, bahçede şarkı söyleyen 50 tane keriz seni bekliyorlar.
Pai, há 50 idiotas a cantar à tua espera na frente do jardim.
Konağında ev yapımı elmalı turta, bahçede salıncak...
Um quintal com cerca, tarte de maça caseira, um baloiço no jardim...
Arka bahçede oynadıklarını ve tam gaz yatağımıza koştuklarını duyabiliyorum.
Ouço-os a brincar no jardim ou a correrem para a nossa cama numa noite de tempestade.
Yaşlı babasıyla arka bahçede hiçbir zaman top oynayamayacak.
Nunca vai conseguir jogar à bola com o pai no quintal.
Zavallı hayvanı gece gündüz demeden sürekli bahçede bırakıyor.
Deixa o pobrezinho no pátio dia e noite.
Bu doğru. Arka bahçede hamak yok.
Não há nenhum baloiço.
Rebecca, arka bahçede ağlarken bulunmuş. Ama yaralanmamış.
Rebecca foi encontrada no jardim, chorando mas intacta.
Beyaz, temiz bir evin önündeki bahçede çiçekleri sulayan bir baba görüntüsünden daha normal bir şey olabilir mi?
O que pode ser mais normal que um pai de família, em frente a uma casa bem branca, regando a grama?
Anne, bahçede bir adam var!
Mãe, está um homem no jardim!
Bahçede iki adam var!
Estão dois homens no jardim!
Bütün vaktini arka bahçede harcıyordu...
Começou a passar o tempo todo no quintal, a fazer jardinagem.
Mutfakta da olabilir, bahçede de. Tutuklandığımda motelden topladıkları eşya listesine baktım. Kayıp.
- Na cozinha ou no quintal...
Bahçede oynamayı tercih ederim.
Prefiro brincar lá em baixo no jardim.
Bahçede görüşürüz.
Vemo-nos no campo.
Şurada, bahçede. Birşey orayı kazmış mı?
No jardim, alguma coisa têm cavado ali?
Çünkü ben de, sen Patty Monroe ile arka bahçede kavga ederken kardeşinle takılmaktan rahatsızdım ama yaptım.
Não me senti muito à vontade quando te apoiei aquando da tua contenda com a Patty Monroe por causa do quintal. Mas fi-lo.
Bahçede ayakkabısını aramamı istedi.
Ele pediu-me que procurasse no quintal pelo sapato dele.
Benimle bahçede buluşun.
Encontrem-se comigo na praça.
Evet ve bahçede gülüp oynayan eğlenceli geyikler.
Sim, e um animador para o pessoal todo.
Babam onu arka bahçede yaktı.
O pai enterrou-o no jardim.
Çocuklarımız bu bahçede oynuyor.
As nossas crianças brincam neste quintal.
Ben de. Küçükken arka bahçede oturur ve babamın telsizinden Mars'tan gelen radyo sinyallerini yakalamaya çalışırdım.
Costumava sentar-me as traseiras à procura de sinais marcianos no rádio do meu pai.
Bahçede gizli bir DEA ajanı bulunduğunun farkında mısınız?
Sabem que está uma agente da DEA, sob disfarce, no nosso pátio? Relaxa.
Arka bahçede, ailem ve arkadaşlar arasında ufak bir mangal partisi yapacağız.
Vamos dar um churrasco para a família e amigos.
Tamam, arka bahçede ne arıyordun?
- Por que estava no jardim?
Pekâlâ, güvenlik görevlisi Easley'nin arka bahçede yaşadığını bilmiyormuş. Bu da Easley'nin hikayesini desteklemiyor.
Se o segurança não sabia que o Easley vivia no jardim, não pode confirmar a versão dele.
Ayrıca, bahçede çalışmaya bayılıyorum.
Além disso, eu adoro trabalhar no jardim.
Bir akşam, babanla dışarıda bahçede iken.. biri eve girdi ve tüm resim albümünü çaldı.
Uma noite, o teu pai e eu estavamos lá atrás no jardim, e uma pessoa assaltou a nossa casa e levaram todos os nossos álbuns de fotografias.
Arka bahçede görüşmemiz gerek.
Que venha ter comigo ao quintal.
10 : 00'da bahçede.
Às 10 da manhã no jardim.
Glen, bahçede fıstık ezmeli ekmek ve oyuncak tabanca vardır eminim.
Glen, estou certo que ainda tem sanduíches de amendoim e uma arma de pressão no quintal. Vem comigo?
Ama bahçede ayak izi bırakmış, buraya gelirken görmüştüm.
Mas ele deixou pegadas no pátio. Vi-as quando entrei.
Bahçede ve içeri gelmiyor.
Ele está nos jardins, e ele não vem para dentro.
Büyük bir evim olsun, bahçede çocuklar koşuştursun diye hayal kurardım.
E eu que sonhava como seria bom ter uma grande casa, com crianças correndo à volta do jardim.
Ağabeyi kadını arka bahçede bulmuş.
O irmão dele achou-a no quintal.
Koca bir domuzu arka bahçede pişirir.
Assa porcos inteiros, no pátio dela.
Motorsikleti bahçede sürebileceğimi söyledi.
Deixou que eu guiasse a mota de neve pelo jardim.
Kahyam tüfeğini temizlemiş bahçede bekliyor.
Eu deixei meu mordomo no jardim, limpando o mosquete dele.
Size bahçede de bir gezinti yaptıracağım.
Eu darei uma volta ao redor do jardim, enquanto isso.
Yaklaştığında bahçede bir kadın fark etti. Kadın kollarında bir bebek taşıyor ve sanki yeni doğmuş ve ilk kez dışarı çıkmış bir bebekmiş gibi davranıyordu!
Quando se aproximou ele, ele viu uma mulher no jardim segurando uma criança nos braços dela e balbuciando como se fosse recém-nascido e fosse seu primeiro passeio!
Darkrai, bu bahçede yaşıyor
- Um pokemon? - O Darkrai assombra este jardim
O, Darkrai ile bahçede tanışmış
Ela encontrou o Darkrai no jardim
Ve o günden sonra herkesin dışladığı Darkrai'ye Alicia kalbini açtı Böylece Darkrai o bahçede yaşamaya başladı
- Então o Darkrai que era odiado por todos, abriu o seu coração a Alicia e começou a viver no jardim
Alice ve ben bahçede oynuyorduk
A Alice e eu estavamos a brincar juntos no jardim
O gün bahçede olanlar Palkia'nın geldiğinin bir işaretiydi
- Quando o jardim foi atacado, foi um sinal do aparecimento do Palkia
Hâlâ Evde ve Bahçede mısın?
Ainda no departamento de jardim?
Seni bahçede bekliyorlar.
Precisam de ti no jardim.
Annen bahçede uğraşırken bulabilir
A tua mãe pode encontrá-lo ao fazer jardinagem.
Artik bahcede oynayamayacaklar mi?
Agora, não podem brincar no quintal?
Don. ben buradayken de bahcede oynuyorlar.
Don, eles também brincam no quintal quando cá estou.
Ön bahçede. Hayır.
Não.