Balta translate Portuguese
729 parallel translation
Kürek, balta, dinamit, el bombası?
A pá, o machado, o dinamite, as granadas?
Kürek ve balta? O zaman coşabiliriz artık!
A pá, o machado e o martelo?
Balta girmemiş ormanlarda filmler yapıyorsunuz. Bu doğru.
Faz filmes nas selvas e lugares desses.
Bana bir balta getirin!
Dêem-me um machado!
Bana bir balta verin.
Dá-me um machado.
- Biz de 500 balta veriyoruz!
Mil! Daremos 500 machados!
Bana balta sallarsın, ha!
De machado em riste, é?
- Balta sapları bulalım...
- Devíamos ir buscar as picaretas...
Güneş doğar doğmaz balta inecek.
O machado vai golpear quando o sol nascer.
- Balta mı? Yok canım.
- Machado?
Mahkum, diz çöküp başını kütüğe koyar... boynunu, özel olarak tasarlanmış... bu küçük oyuğa yerleştirir, balta buraya iner... ve kafayı gövdeden tek hamlede, bazı şanssız durumlarda... iki hamlede ayırır.
A vítima, ajoelhada, com a cabeça neste bloco... encaixava o pescoço neste espaço côncavo onde o machado descia... separando a cabeça do torso com um golpe... ou, em casos desafortunados, dois.
İçlerinde aylar öncesine ait bir Caracas gazetesine sarılmış bir balta da vardı.
Entre outras coisas, alguns ovos, embrulhados num jornal de Caracas, com apenas alguns meses.
Bu cinayeti balta ile işlemesinin kabalığından dolayı olduğunu düşünmüşler.
Em certos meios, seria considerado uma crueldade para com ele, o ter de realizar a sua tarefa com um machado.
Balta mı kullanacaksın?
Vais fazê-lo à bruta?
Hey, Balta surat!
Ó cara de martelo!
Balta.
Ah, o machado...
Sen balta ile bazılarının kafasını uçurmalısın.
Certas pessoas só aprendem... a levar na cabeça.
O günlerde balta kullanılıyordu elbette.
Isso foi nos velhos tempos do machado, claro.
Bay Henessy'nin balta cinayetini çözdüğünü biliyor muydun?
Falava com o Sr. Hennessy. - Sabias que descobriu ao assassino do hacha?
Tüfek, yan silah, tabanca, balta, ne tür silahınız varsa hepsini getirin!
Tragam os vossos machados, armas. espingardas... Qualquer tipo de arma!
Korkarım balta sıkışmış Andy.
Acho que está congelado, Andy.
Bildiğim kadarıyla Comanche'ler dünyanın en iyi balta atanlarıdır.
Acho que ninguém arremessa machados melhor que os comanches.
O şu balta ile beni öldürmeğe çalıştı.
- Tentou matar-me com um cutelo!
Burger cinayetindeki balta, Yule olayındaki takma dişler.
O machado no assassínio do Burger, a dentadura do caso Yule.
Evet, Burger davasındaki balta gibi.
Sim, como o machado do caso Burger.
Karşılığında 1917'de Balta Bildirisi'nde bir söz verildi.
Em troca... a declaração Balfour de 1917 fez essa promessa.
Eşyaları onun olsun, bana iyi bir balta yeterdi.
Trocaria todas as suas possessões terrenas por um bom machado.
İşte, balta şimdiden ağaçların dibinde duruyor.
O machado já está posto à raiz das árvores :
Balta düşerken, masumiyetini ispatlamaya çalışmak boşuna!
Quando soam os alarmes, é inútil se declarar inocente!
# Millet telaş içinde Anlaşılan balta ya da testere kullanıyor #
Outros diziam que ele era feio, que era vil A arma do crime foi uma serra ou um machado
"Balta girmemiş ormanda, hayatta kalmak için savaşan birinin,.. ... savaş esirinin bakımını üstlenmek gibi bir görevi yoktur."
Um homem lutando por sobrevivência... não pode manter prisioneiros de guerra.
Kılıçtan vazgeçtim, ama babamın verdiği balta var.
Desisto da espada, mas tenho o machado do meu pai.
Besh'in ve Küçük Balta'nın sana haber verdiğini biliyoruz.
Sabemos que tens a palavra do Besh e aqui do Pequeno Machado.
Bu Küçük Balta.
É o Hachita.
Bu arada Küçük Balta, Besh ve Maymun... akıncı yerlilermiş gibi numara yaparlarken... diğerleri başka biryoldan kaçacaktı.
E enquanto o Hachita, o Besh e o Monkey fingiam... ser o bando que os perseguia, todos os outros iam noutra direcção.
Diğer yandan, öldüğümüz zaman bile hâlâ birlikte olacağız. Seni balta!
De outro modo, nós estaremos muito próximo quando morrermos.
Balta sallamaktan daha iyidir.
Melhor do que pegar numa picareta.
Bir gece tahta peruğunu giymeyi unuttuğu için Paul'un kafasını balta ile uçurduğunu söyledi.
Disse que uma tarde esqueceu-se de colocar sua peruca de madeira... e que Paul feriu sua cabeça com um machado.
Tahta kazıklarınızı keskinleyin, mızrak ve balta kullanın.
Afiem estacas de madeira, usem lanças, machados.
" Ben, Balta Jack... hazır aklım başımda ve ayaklarım kırıkken... av tüfeğimi... onu bulana bırakıyorum.
" Eu, Hatchet Jack... estando lúcido de cabeça e as pernas partidas... quero doar o rifle aqui a meu lado... a quem quer que o encontre.
Saygılarımla, Balta Jack. "
Atenciosamente, Hatchet Jack. "
- Konyak, ip, balta. - Bunları bulduk.
- Conhaque, corda, machado.
Bana bir balta getir.
Traz-me um machado.
Silah bir alettir, tıpkı bir çekiç ya da bir balta gibi.
Uma arma é uma ferramenta, como um martelo ou um machado.
- O halde oda servisinden balta isteyelim!
Então peçam um machado ao serviço de quarto!
Altı yaşındayken bir gün balta girmemiş ormanlar hakkında bir kitap okumuştum.
Certa vez, quando eu tinha 6 anos, li um livro sobre a Floresta Virgem.
İşte balta.
O machado.
Bazıları ormanda balta sesleri duymuş.
Ele disse que alguns rapazes ouviram machados na floresta.
Bir balta darbesi ve değerli bir malı zedeliyorlar.
Com uma machadada arruinam uma valiosa propriedade.
Bu balta yeterli bir kanıttır.
O quê?
Balta girmemiş ormanları biliyor muyum?
E a selva?