English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Baltar

Baltar translate Portuguese

362 parallel translation
Benim için zevk olacak Baltar.
Será o meu prazer, Baltar.
Afedersin Baltar, ama insanları yenmek için formaliteleri bitirmemiz gerekmiyor mu..
Não pretendo ofender, Baltar. Mas não seria preferível tratar da formalidade de vencer os humanos, antes de dar ordens para os festejos de vitória?
Birliklerinin arasından direk Baltar'ın üs gemisine doğru.
- Sim, direitos à nave do Baltar.
Baltar peşinde olduğunuzu fark ettiğinde Gamoray'deki saldırı birliklerini geri çağıracak.
Quando ele perceber que está atrás dele, vai mandar regressar as forças que enviou contra Gomoray.
Baltar'ın birliklerinin dikkatini dağıtacağınızı sanıyordum direk saldıracağınızı değil.
Pensei que a ideia era distrair as naves do Baltar, não enfrentá-las.
Baltar'ın timini geçer geçmez Bojay diğer filoya gönderilecek.
Quanto ao Bojay, vai seguir para a frota, assim que passarmos pela linha avançada do Baltar.
Baltar'ın gemilerinin yolunu keseceksek hareket etmeliyiz.
Temos de partir, se quisermos interceptá-los longe de Gomoray.
Büyük Lider'in, Komutan Baltar aracılığıyla verdiği emire göre Büyük Liderimizi kurtarmak için savaşı bırakıp Gamoray'e gidin.
Por ordem do Líder lmperial, através do Comandante Baltar, parem imediatamente e sigam de imediato para Gomoray, para salvar o nosso líder.
Teklifin için minnettarım Starbuck ama yanılmıyorsam, Baltar'ın savaşçıları geri dönüş yolundadır.
Aprecio a tua oferta, Starbuck, mas se estiver certo, os caças de Baltar estão a regressar...
Baltar adlı adamla randevumuz var.
Temos um encontro marcado com um homem chamado Baltar.
Bu Baltar'ın gemisi olmalı.
Deve ser a nave do Baltar.
- Baltar!
Baltar...
Baltar.
Baltar!
İki Centurion, esire yüzeye kadar eşlik etti Baltar'dan bir haber yok.
Dois centuriões escoltaram o prisioneiro. Não há novas de Baltar.
Korkarım Baltar'ın gerçek plânı her ne idiyse başarısız oldu.
Receio que o plano dele tenha falhado. Fosse ele qual fosse.
Korkarım Büyük Liderimiz bile Baltar'ı hafife alıyor.
Receio que até mesmo o Líder lmperioso subestime Baltar.
Baltar gelmedi mi? Beni o serbest bıraktı.
O Baltar não vos disse nada?
Baltar'ın birlikleri gelmeden, gezegenden ayrılsak iyi olacağına inanıyorum.
Acredito é que temos de sair daqui antes que as forças dele cheguem.
Tamam Baltar, cevap istiyorum. Bu kez gerçeği söyle.
Muito bem, Baltar, quero algumas respostas, e desta vez quero a verdade.
Baltar, bekle!
Baltar, espera!
Baltar dokunma ona!
Baltar! Não toques nisso!
Baltar!
Baltar!
- Tapınakta Baltar'la birlikteler.
- No templo, com o Baltar.
Baltar, başka seçeneğimiz yok.
Baltar... Não temos escolha.
Lucifer seni parça parça devre devre dağıtacağım.
Lúcifer, vou desfazer-te membro por membro, circuito a circuito. Ainda vão ouvir falar de Baltar!
Belki de raporunun tatmin edici olmayacağını hissediyordur Baltar.
Talvez ele sinta que o seu relatório não seja bem recebido, Baltar.
Size hizmet etmenin bir şeref olduğunu söylemeliyim şöhretli Baltar.
Se me permite dizer, é uma grande honra servir o ilustre Baltar
Milenyumumuzun büyük lideri siz Baltar'ı başarısızlığa uğratmış olacağım.
pois terei desiludido um dos maiores líderes de nosso milénio, você, Baltar.
Baltar, dostum... Bu barış konferansı, sizin özverili çalışmalarınız olmasaydı gerçekleşemezdi.
Baltar, meu amigo... esta conferência para o armistício não se teria realizado... sem o teu trabalho incansável.
Ama, kabul ettiler... Baltar sayesinde.
Mas eles aceitaram... através de Baltar.
Çok haklısınız, Baltar.
Tem toda a razão, Baltar.
Efendim, Kont Baltar, kuvvetlerimizin burada savunmasız beklemesini mi öneriyor?
O Conde Baltar sugeriu que as nossas forças fiquem paradas, indefesas?
Baltar.
Baltar.
Bana hemen Baltar'ı bul.
Então vai e procura Baltar.
Hoşgeldin, Baltar.
Bem-vindo, Baltar.
Yardımların için teşekkür ederiz, Baltar.
Agradecemos-te a ajuda, Baltar.
- Baltar'ın pilotu ve elektronik uzmanı.
Proteus. O piloto de Baltar e assistente de electrónica.
- Hayır ama biri onu teşhis edebilir. Eski komutanı Baltar.
Mas temos alguém que o pode identificar, o seu antigo comandante, Baltar.
Ben Baltar'ı alana kadar bekleyecek.
Não me vai tentar matar até eu ter o Baltar.
Söylesene Apollo, bu mekikte tek başına Karibdis ve Baltar'la nasıl başa çıkacaksın?
Diz-me, Apollo. Como vais aguentar com o Karibdis e o Baltar, sozinho num vaivém?
Baltar benden yana olacak.
O Baltar vai estar do meu lado.
- Komutan Baltar. Sizi tekrar görmek çok güzel efendim.
Comandante Baltar, é bom voltar a vê-lo, senhor.
Otomatik pilotu aç Baltar.
Ligue o piloto automático, Baltar.
Bana değil, Baltar'a teşekkür et.
Não me agradeças, agradece ao Baltar.
Baltar'dan direk bir bildiri aldım.
Acabei de receber uma comunicação directamente de Baltar.
Baltar'ın gemisi yaklaşırken seçkin filomuz, kurbanımızın doğrudan ellerimize gelişine eşlik ediyor.
A nave de Baltar aproxima-se do nosso quadrante. Foi interceptada por um esquadrão de elite que escoltou o instrumento do nosso holocausto directamente para as nossas mãos.
Konsey'in önüne çıkarılışı benzersiz bir coşku yarattı.
Há um rejúbilo sem precedentes, à medida que Baltar é trazido perante o Conselho dos Doze, tal como o Conde lblis prometeu.
Baltar. Vatan hainliğinden ve insanların tanıdığı tüm ahlak kurallarını ihlal etmekten suçlu bulundun.
Baltar, foi considerado culpado de traição contra o estado, em violação de todos os códigos de moral, ética e conduta conhecidos pelo Homem.
Şu anda Baltar'ın yakalanmasından dolayı çok mutlular. Ama yakında, Dünya'ya yolculuğun başlamasını isteyecekler.
Agora rejubilam-se com a queda de Baltar, mas em breve vão exigir o início da viagem para a Terra.
Otur Baltar. Yürüme.
Sente-se, Baltar, não ande tanto.
Baltar.
- Baltar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]