Baylar translate Portuguese
9,420 parallel translation
Bayanlar baylar, vakit geldi.
Senhoras e senhores, chegou o momento.
Bayanlar baylar, şu anda durduğumuz yer Waxaklahun Ubah Kan veya Los Culebras'ın mekanı. Yani ispanyolca diyor ki- - - Yılan.
Senhoras e senhores, estamos no território dos waxaklahun ubah kan, ou los culebras, que, em espanhol, quer dizer...
Yani bir seçim hakkınız var baylar.
Por isso, têm uma escolha, señores.
Cüzdanlarınızı kontrol edin, bayanlar baylar. Onları da yok etmiş mi bir bakın.
Vejam as carteiras, senhoras e senhores, certifiquem-se de que não desapareceram.
Üzgünüm baylar, fakat bu adamın görüşmelerden alınmasında ısrar ediyorum.
Lamento muito, cavalheiros... mas insisto que este homem seja afastado das negociações.
Baylar, yalnızca bir mıknatısı hareket ettirerek elektrik akımı indüklemek üzereyim.
Cavalheiros, estou prestes a induzir uma corrente de eletricidade apenas movendo um íman.
Bayanlar, baylar. Gecikme için özür dileriz
Senhoras e senhores, pedimos desculpas pelo atraso.
Yalnızca taşlar, baylar.
Só as pedras, homens.
Bayanlar ve baylar, Roosters Tavernası'ndaki yıllık Ren Geyiği Rodeosu Bağış Toplama Gecesi'ne hoş geldiniz.
Bem-vindos, senhoras e senhores, ao Roosters Tavern e à Angariação de Fundos Anual Bucking Reindeer.
Bayanlar ve baylar Victor Baxter ve Baxter Koli Ürünleri size mutlu Noeller diler.
Esperem lá. Senhoras e senhores, com os cumprimentos do Victor Baxter e da Baxter Box Company, feliz Natal.
Bayanlar ve baylar buraya dikkat lütfen.
Senhoras e senhores, preciso da vossa atenção.
İyi akşamlar bayanlar ve baylar.
Boa noite, senhoras e senhores.
Bayanlar ve baylar yalnız ve tek Romeo...
Senhoras e senhores, o genial, o único, Romeo...
Bayanlar ve baylar, o bir aracılar imparatoru.
Senhoras e senhores, ele é o Imperador das Escrituras.
Hayır bayanlar ve baylar siz daha fazlasını hak ediyorsunuz.
Não, senhoras e senhores, vocês merecem mais.
Cochise. Baylar.
- Cavalheiros.
Günaydın, baylar ve bayanlar. Adım Mario Siletti.
Bom-dia, senhoras e senhores.
Bayanlar ve baylar, beklenmedik gecikmeden ötürü özür dileriz.
Senhoras e senhores, pedimos desculpa pelo inevitável atraso.
Bayanlar ve baylar, beklenmedik gecikmeden dolayı özür dileriz.
Senhoras e senhores, pedimos desculpa pelo inevitável atraso.
Bayanlar baylar zamanı geldiğinde her şeyi siktir edip işi yapmalısınız, haksız mıyım?
Senhoras e senhores, chega uma altura em que temos de agarrar nos tomates e saltar, não é?
Baylar Ajan Sitwell'in eskiden başınızda olduğunu biliyorum yani en azından biriniz bu durumda ne yapacağını biliyordur.
Senhores, sei que o agente Sitwell estava encarregue das vossas ordens, então, pelo menos alguns de vocês sabem o que fazer nesta situação.
Bayanlar ve baylar, bu tamamiyle olağanüstü bir an.
Senhoras e senhores, este é um momento verdadeiramente extraordinário.
Bayanlar baylar, huzurlarınızda ABD Başkanı.
Senhoras e senhores, o Presidente dos Estados Unidos.
Bayanlar ve baylar. Şimdi dans yarışması zamanı.
Senhoras e senhores, é hora do desafio de dança!
Baylar ve bayanlar bu yasadışı politik bir toplantı ve İkinci Bölüm idaresinde GCC sivil yönetmeliğinin ihlalidir.
Senhoras e senhores, esta é uma reunião ilegal e uma violação nos termos do Artigo 2, da CGC de regulação civil.
Kimse bunun kolay olacağını söylemedi, baylar ve bayanlar.
Ninguém disse que isto ia ser fácil, senhoras e senhores.
Birleşik Devletler Silahlı Kuvvetleri mensubu... -... bayanlar ve baylar...
Senhoras e senhores das Forças Armadas dos Estados Unidos...
Bayanlar ve baylar, Manheim Gold için bir alkış alayım!
E, senhoras e senhores, vamos dar uma salva de palmas para Manheim Gold!
Bayanlar ve baylar, orada durumlar nasıl?
Senhoras e senhores, como estão?
Bayanlar ve baylar, daha fazla söze söze gerek yok, milletin devleti!
Senhoras e senhores, sem mais delongas, o estado da nação!
Bayanlar baylar, bu gece Nola Anderz'ın mükemmel eseri ile karşı karşıyayız.
Pessoal, esta noite somos testemunhas do trabalho surpreendente da Nola Anderz.
Bayanlar ve baylar, ceza mahkemesi başladı.
Senhoras e senhores, o Tribunal Criminal está em sessão.
Bayanlar baylar, Gavin Belson.
Senhoras e senhores, Gavin Belson.
Bayanlar baylar, bunu doğrulamak için inceleme yapacağız ancak 5.2 gibi bir onay puanıyla Pied Piper ölçülmüş en iyi Weissman puanını ikiye katlamış görünüyor.
Senhoras e senhores, vamos analisar para comprovar, mas com a pontuação confirmada de 5.2, o "Pied Piper" parece ter dobrado a melhor pontuação Weissman, já medida. Dobrou!
Pied Piper, bayanlar baylar!
O "Pied Piper", senhoras e senhores!
Bayanlar ve baylar sırada Charles Tucker'ın hokkabazlık gösterisi var.
Senhoras e senhores, a seguir, Charles Tucker faz malabarismo.
Bayanlar ve baylar üç tane finalistimiz var. Bunlardan biri Bay PHL tacının sahibi olacak.
Senhoras e senhores, estamos reduzidos a três finalistas e um deles receberá a cobiçada coroa de Sr. PHHS.
Bayanlar ve baylar, karşınızda inanılmaz Javier Salgado.
Senhoras e senhoras, o excepcional Javier Salgado.
Bayanlar ve baylar Çerezlerinize ve sohbetlerinize Ara verme vakti geldi, çünkü bu gecenin açılışı Doyurucudan da öte bir şey.
Senhoras e senhores, está na hora de deixar de lado os aperitivos e conversa fiada, porque esta noite a "entrada" é algo muito mais substancial.
Bayanlar baylar işte Steve!
Não! Steve, senhoras e senhores!
Duruşmanıza hoş geldiniz, bayanlar ve baylar.
Bem-vindos ao julgamento, senhoras e senhores.
- Kimsiniz baylar?
Estão com quem, senhores?
Baylar, Donanma Bakanı'ndan ve Deniz Piyade Sınıfı'nın komutanından çoktan bir şeyler duydum.
Senhores, já ouvi a SECNAV e o Comandante.
Bayanlar ve baylar, yemeğinizi böldüğümüz için kusura bakmayın.
Desculpem interromper o jantar, senhoras e senhores.
Baylar bayanlar ben Bobby. Ben de Vince.
- Senhoras e senhores, eu sou o Bobby.
Bayanlar ve baylar, size harika Quagini'yi takdim ediyorum!
Senhoras e senhores, apresento-vos : O Grande Quagini!
'Bayanlar baylar, yarış dört dakika içinde başlayacak.
Senhoras e senhores, a corrida irá começar dentro de 4 minutos.
'Bayanlar baylar, sırasıyla,'... koşucular ve biniciler geliyor.
Senhoras e senhores, os cavalos e os cavaleiros estão a ser colocados por ordem. Por favor, ocupem os seus lugares...
'Bayanlar baylar, lütfen ulusal marşımız için ayağa kalkın.'
Senhoras e senhores, por favor levantem-se para o hino nacional.
'Bayanlar baylar,'... koşucular ve biniciler hakemin işaretini bekiyorlar.'
Senhoras e senhores, os cavalos e os cavaleiros estão sob a ordem de partida.
Bayanlar baylar, kadeh kaçdırmak istiyorum!
Senhoras e senhores, quero propor um brinde!