Bağımsızlık translate Portuguese
558 parallel translation
Evet. Johnny'nin Bağımsızlık Deklarasyonu.
A Declaração de independência do Johnny.
Sonuçta yaklaşan 25. yaşgününüzün Thatcher and Company şirketinden tamamen bağımsızlık anlamına geldiğini ve dünyanın en büyük 6. kişisel servetinin sizin sorumluluğunuza geçireceğini hatırlatmak isterim.
Para encerrar, lembre-se que seu 25º aniversário, em breve... marcará sua total independência da firma Thatcher Company... assim como o controle total... da sexta maior fortuna particular do mundo. Escreveu?
- Elbette. ... Bağımsızlık Bildirgesi ya da Anayasa gibi ya da okuldaki ilk karnem gibi.
- Claro! e o meu primeiro boletim escolar.
Bağımsızlık konusunda konuşmak istiyorum.
É sobre isso que quero falar. Independência.
Dr. Jaquith, bağımsızlık insanın kendi hükümlerine duyduğu güvendir diyor.
0 Dr. Jaquith diz... que independência é confiar na própria vontade e julgamento.
Bilirsin, Bir keresinde oy vermiştim. Bağımsızlık oylaması sırasındaydı.
Sabes, uma vez votei, porque passei pela mesa de voto por acaso.
- Bağımsızlık günü olduğunu göstereyim.
Mostrar-lhes que é o dia da Independência.
Bağımsızlık günü.
É Dia da lndependência.
Siz Amerikalılar bağımsızlık için savaşmanın ne olduğunu bilirsiniz.
Como americanos, valorizarão a luta pela independência.
Bağımsızlık Beyannamesini imzalayanların beyni yıkanmaz.
Não puderam fazê-lo aos autores da Declaração de Independência!
Kalplerinizde yaşayacak hatıram dışında,... bırakacak tek bir mirasım var, İsrail'in bütünlügü,... 12 kabile şimdi birarada, ayrılırlarsa hepsi bağımsızlık isteyecek,... ama şimdi siz kabilelerin büyükleri önümde yıkılmaz,... bir bütünlük içinde duruyorsunuz.
Excepto a lembrança que viverá nos vossos corações, deixo apenas um legado em meu nome : A unidade de Israel, e o símbolo das 12 tribos. Separadas, lutariam pelo domínio.
Bir ben kaldım. Ben ne istiyorum? Bağımsızlık, kendi ayaklarım üzerinde durmak istiyorum, ve bu da şirkette çalışmayı imkansız hale getiriyor.
Quero independência, e uma chance de provar que posso me virar sozinho o que me impede de trabalhar para a companhia.
Onların anneleri... O değerli kadın... 1955'de, 4 Temmuz Bağımsızlık Günü'nde hayata veda etti.
A sua jóia de mãe - jóia de mulher - morreu a 4 de Julho de 1955, o ano da seca.
Hakimler tam bağımsızlık altındaydı.
A posição dos juízes era de completa independência.
- Bağımsızlık Bildirgesi.
- Declaração de independência.
Bağımsızlık mücadelesiydi bu.
Era uma luta pela independência.
... bağımsızlık, Özgürlük ve adaletin... -... saldırganlık için bir özür olarak kullanılmaması önemlidir.
O livre arbítrio, a liberdade e a justiça são generalidades, mas a verdade é que são utilizadas como uma desculpa para a agressão.
Gittiğimiz okulda bize öğretildi ki hepsinin akıllarında aynı amaç olan, uygun eğitimli liderlik vasıflarına sahip 13 koloni imzalayacakları bir kağıt önlerine konmadan önce Bağımsızlık Savaşı sonrası 1776 dan 1787 ye kadar 11 yıl boyunca barış çabası içinde olmuştur.
A escola onde estudei ensinou que as 13 colônias após a Guerra da Independência, levaram de 1776 a 1787 11 anos de esforço pacífico para escrever um documento que todas as 13 colônias assinassem.
Hayır. Bugün onların Bağımsızlık Bayramı, 14 Temmuz.
É o dia da independência deles, o 14 de julho.
Onlar yüzünden Meksikalılarım bağımsızlık için dua ediyor.
Puseram-me os meus mexicanos a preguiçar, a exigir independência.
Bağımsızlık günümüz olduğunu bildikleri için kutlamaya gelmişler.
Como é o dia da nossa independência, vieram fazer-nos um brinde.
Görülüyor ki, Sırplar bağımsızlık istiyor.
A Sérvia quer sua liberdade.
Size inanmıyorum. Bana bağımsızlık hakkında ders mi vereceksiniz? - Yurttaşların hiçbiri.
Não creio que você possa dar-me lições de independência, nem de civismo.
Ulusal Bağımsızlık Hareketi
Movimento de Libertação Nacional.
Üç : Ulusal Bağımsızlık hareketi Brezilya Konsolosunu ve ABD memurunu serbest bırakmak istemektedir.
Terceiro : o Movimento de Libertação Nacional está disposto a libertar o cônsul do Brasil e o funcionário dos Estados Unidos em troca da libertação de todos os detidos, culpados ou condenados por crimes políticos, ou ligados a delitos políticos
Senatör Carroll, Bağımsızlık Günü'nü kutlamak üzere bizlerle birlikte.
O Senador Carroll está aqui para celebrar o Dia da Independência.
Bağımsızlık Günü'nde tüm seçmenlerimle olmaktan mutluyum.
Estou feliz por estar com os eleitores neste maravilhoso Dia da Independência.
Bağımsızlık Günü'nün benim için anlamı büyüktür.
O Dia da Independência é muito importante para mim.
Bir yıl önce, bağımsızlık mitinginde.
Há um ano, naquela festa.
Çok yaşa bağımsızlık!
Que viva a independência!
- Bağımsızlık Bildirisi.
- Declaração da Independência.
Zangaro'nun bağımsızlık günü geliyor.
Zangaro vai ter o seu dia de independência.
Zangaro bağımsızlık için savaşırken... Kimba kadar ulusal bir kahramandı.
Quando Zangaro estava lutando pela sua independência... ele era um herói nacional, tanto quanto o Kimba.
Bağımsızlık budur.
Isso é independência.
Şu bağımsızlık hikayen yüzünden bir tek adamı bile elinde tutamadın.
Nunca foste capaz de manter um rapaz.
Ama İspanyollar sürüldükten sonra Amerikalılar Filipinlilere bağımsızlık sözü verdiler.
Mas depois de lançar aos espanhóis... os Estados Unidos prometeu a independência a Filipinas.
- Bağımsızlık Bildirgesi'nden beri en büyük koloni eylemi olduğu yazıyor.
"... foi o acto mais significante em assuntos coloniais, desde a declaração de independência. "
İlk işimiz kongre partisini toplamak ve bağımsızlık istemek olmalı.
O nosso primeiro acto deveria ser a convocação de um Congresso do Partido e exigirmos a nossa independência.
Bağımsızlık için, ona layık olduğumuzu kanıtlamalıyız.
Para conseguirmos a independência, temos de provar que a merecemos.
Bu bağımsızlık ilanının temeli bu mu?
E esse indiano vê nisso a base da independência?
Bağımsızlık kesinlikle gelecek.
A independência cairá nas nossas mãos como uma maçã madura.
Bulgaristan Bağımsızlık Günü.
- Independência búlgara.
Sorumluluk ve Bağımsızlık.
Responsabilidade e independência.
Bağımsızlık Bildirgesi'nin tarihi nedir?
Qual é a data da Declaração da Independência?
Bağımsızlık Bildirgesi'nde ne yazıyor?
Que dizia a Declaração da Independência?
Bağımsızlık Günü.
Dia da Independência.
Yalnızlık özgürce düşünebilmemi ve bağımsız hareket edebilmemi sağlıyor.
A solidão dá-me paz de espírito e independência na acção.
Bağımsızlık Bildirgesinin ilanı.
O ano da independência.
Eğer askerlerimiz onları bozguna uğratırsa bu Çin'in artık çaresiz olmadığını ispatlar ve bağımsızlığın başlangıcı olur.
Se as nossas tropas destruírem as forças estrangeiras, isso provará ao mundo inteiro que a China já não é indefesa. Será o início da liberdade.
Hazımsızlık, bağırsak ya da mide rahatsızlığınız yok.
Você não tem uma indigestão, colite ou diverticulite.
Bu kusursuz bağımsızlığın karşısında müthiş bir hayranlık duyuyorum.
Aplaudo a tua emancipação.