Birlikte çalışıyoruz translate Portuguese
508 parallel translation
Springfield polisiyle birlikte çalışıyoruz.
Trabalhamos com a polícia de Springfield.
- Birlikte çalışıyoruz.
- Trabalhamos juntos.
Şimdi de birlikte çalışıyoruz.
Agora, trabalhamos todos juntos.
Üç yıldır birlikte çalışıyoruz.
Trabalhamos juntos há três anos.
On yıldır birlikte çalışıyoruz, beni ilk kez davet ediyorsunuz da.
Depois de dez anos, é a primeira vez que me convida.
- Muntazam! - Birlikte çalışıyoruz, arada sırada...
Nós trabalhamos juntos, de vez em quando...
İlk defa birlikte çalışıyoruz.
Esta é a primeira vez que trabalhamos juntas.
Ve 12 yıldır birlikte çalışıyoruz.
E trabalhamos juntos há 12 anos.
Yapma, Jack. Bak, kaç yıldır birlikte çalışıyoruz?
Há quantos anos trabalhamos juntos?
- Birlikte çalışıyoruz.
- Treinamos juntos.
Biz birlikte çalışıyoruz, yanlış mıyım?
Trabalhamos juntos, certo?
Birlikte çalışıyoruz.
- Trabalhamos juntos.
Federal hükümete bağlıyız. Sağlık Bakanlığı ile birlikte çalışıyoruz bu da bize tüm kuruluşlar üzerinde yetki tanır.
Nós somos uma repartição do Governo Federal, trabalhando em conjunto com o Departamento de Saúde, o que nos dá jurisdição sobre todas as instituições do estado.
Galiba sen ve ben birlikte çalışıyoruz.
Já parece que trabalhos juntos
Bu yüzden birlikte çalışıyoruz. Hep iki yada üç kişi dolaşıyoruz.
Andamos sempre acompanhados, em grupos de dois ou três.
Ben, o, Cockeye ve Patsy birlikte çalışıyoruz.
Eu, ele, o Vesgo e o Otário, trabalhamos juntos.
Daha ilerisi de vardır. - Yani o yüzden mi birlikte çalışıyoruz?
É diferente, é algo mais.
Birlikte çalışıyoruz.
Alternamo-nos para trabalhar.
Eve, beş yıldır birlikte çalışıyoruz.
Somos sócios há cinco anos.
Bunlar emir değil ki. Bu iş üzerinde birlikte çalışıyoruz.
Não são ordens, iremos é todos trabalhar em conjunto.
Evet, birlikte çalışıyoruz.
Trabalhamos juntos.
Uzun zamandır birlikte çalışıyoruz, ama başka bir yer bulsam iyi olacak.
Nem pensar, amigo. Preciso dum profissional. Vou levar o meu dinheiro para outro lugar.
7 - 8 yıldır birlikte çalışıyoruz.
Estamos juntos há sete, oito anos.
Kaç aydır birlikte çalışıyoruz?
Há quanto tempo estamos juntos?
Aslında birlikte çalışıyoruz.
Trabalhamos juntos.
Birlikte çalışıyoruz.
É meu colega.
Bu filmde birlikte çalışıyoruz.
Trabalhamos juntos neste filme.
O zamandan beri de birlikte çalışıyoruz.
Trabalhamos juntos desde então.
Sanırım birlikte çalışıyoruz, değil mi?
Acho que trabalhamos juntos, certo?
Davada birlikte çalışıyoruz.
Estamos a trabalhar juntos no caso.
Belkide kendisini bir daha buralarda göstermez fakat o Amerika doğumlu ve onun suçlarının başından bu yana Amerika ile birlikte çalışıyoruz, amacımız onu yakalayıp ülkesine teslim etmek.
Ele talvez tenha aparecido no seu quintal.. ... mas ele nasceu na america. E desde que estamos cooperando...
Kathryn, dört yıldır birlikte çalışıyoruz.
Há quatro anos que trabalhamos juntos, Kathryn.
Pekala... birlikte çalışıyoruz.
Muito bem, actuaremos juntos.
Birlikte çalışıyoruz.
Trabalhamos juntos.
Birlikte çalışıyoruz. Öyle bir ortam olamaz.
- Nós temos uma relação comercial.
- Birlikte çalışıyoruz. Hep öyle başlar...
É assim que começa... colegas.
Biz birlikte çalışıyoruz.
Trabalhamos juntos.
Aylardır birlikte çalışıyoruz.
Há meses que trabalhamos juntos.
Yani, birlikte çalışıyoruz.
Trabalhamos juntos.
Tıbbi ikmal malzemelerinin, nakledilmesinde, onunla birlikte çalışıyoruz.
Estive a trabalhar com ele no transporte dos suprimentos médicos.
Çamaşırhanede birlikte çalışıyoruz.
Trabalhamos juntos na lavandaria.
Hindistan radyosunda birlikte çalışıyoruz.
Você não me ama? Eu não posso responder a isso...
Rahatsız etmek istemem... ama gerçek şu ki, birlikte güzel çalışıyoruz.
Não gosto de o incomodar, mas parece que trabalhamos bem em conjunto.
Neden birlikte çalışıp ihtiyacı olan yardım elini biz uzatmıyoruz?
Que tal colaborarmos dando-lhe a mão amiga de que ele precisa?
Bazen zor.Daha çok şeyi birlikte yapmaya çalışıyoruz.
Estamos a tentar fazer mais coisas juntos. - Gostava de o conhecer um dia.
Aslında ablanla birlikte üstünde çalışıyoruz.
Com a sua irmã, por acaso.
Margaret, canım, birlikte bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.
Estamos a tentar fazer mais coisas juntos.
Birlikte mi çalışıyoruz, efendim?
Estaremos a trabalhar juntos, senhor?
On yıldan fazla zamandır birlikte çalışıyoruz.
As coisas complicaram-se, por isso o dinheiro é teu.
Bayan Calendar'la birlikte Moloch'u sistemden çıkarmaya çalışıyoruz.
A Miss Calendar e eu, estamos a tentar tirá-lo da Internet.
Sen ve ben... biz birlikte iyi çalışıyoruz.
Tu e eu... trabalhamos bem juntos.