English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bittiğinde

Bittiğinde translate Portuguese

3,585 parallel translation
- Belki dava bittiğinde buluşuruz?
- Talvez, no fim do caso.
İşin bittiğinde de beni çözersin. Biz de buradan toz olup gideriz!
E quando terminares, talvez possas soltar-me para nos pirarmos daqui!
Bu iş bittiğinde, adını sistemde aratacağım, karşıma ne çıkarsa artık...
Quando isto tudo acabar, vou investigá-lo no sistema a ver o que aparece.
- Bu iş bittiğinde o konuda bazı sorularımız olacak.
Quando isto acabar, vamos fazer perguntas sobre isso.
Bu iş bittiğinde, ben yokum.
E quando isto acabar eu saio.
- İş bittiğinde seni oradan nasıl çıkaracağımız hakkında?
Como te vamos tirar de lá, assim que executado o plano? - Sim.
Bittiğinde, bitmiştir.
Quando acabou, acabou.
Bu iş bittiğinde, birlikte içinde olacağız.
Quando estiver concluído, estaremos no mesmo barco.
İşim bittiğinde ellerim romatizmalı pençelere dönüşecek.
As minhas mãos serão garras com artrite quando eu terminar.
Elmasları Fransa'ya götür. Tüm bunlar bittiğinde ben de yanına geleceğim.
Leva os diamantes para França... e vou ter contigo quando isto tudo acabar.
Lisa bütün bunlar bittiğinde seni çok özleyeceğim.
Lisa, vou sentir a tua falta quando isto tudo acabar.
Ne bittiğinde?
Quando o quê acabar?
Olay yeri teknisyenleri cinayet mahallinde. İşleri bittiğinde biz de gideceğiz.
A perícia está no local, voltaremos lá quando acabarem.
Seni döverek bayıltabilirim, her şey bittiğinde uyanırsın.
Posso deixar-te inconsciente e acordar-te quando tudo acabar.
Mesain bittiğinde mesain bitmiş demektir.
- Quando sais do trabalho, sais mesmo.
Bu savaş bittiğinde kendini Havai gömleğin üzerinde, bir tezgahın arkasında bu Kocakafalara sosis ve içecek verirken bulacaksın, dostum.
Quando a guerra acabar, vais estar atrás de um balcão... a servir cachorros-quentes aos cabeçudos.
Her şey bittiğinde Hwayi daha iyi olacak.
O Hwayi vai ficar melhor quando tudo terminar.
Zamanla diğer bütün ırklar geri çekildiğinde ya da yanıp bittiğinde,... Daleklerin önünde sadece Merkezi Sistem Kilisesi duruyordu.
Ao longo do tempo, quando todas as raças recuaram ou arderam, apenas a Igreja da Unidade se manteve no caminho dos Daleks.
Kemali başarılı olsa da olmasa da bu iş bittiğinde büyük bir av başlayacak.
O Kamali consiga ou não, assim que isto acabar, vai haver uma caçada como nunca vista.
Savaş bittiğinde Thibilisi'ye geleceğim ve senin oyununu izleyeceğim.
Quando a guerra acabar, irei para Tbilisi e vou ver-te actuar. Depois, iremos recordar-nos destes dias.
Bittiğinde seni ararım.
Ligo-te quando terminar.
Bittiğinde çağır beni.
Chamem-me quando estiver pronto.
İş bittiğinde görüşürüz. - Mike.
- Falo convosco quando acabar.
Winchesterların seninle işi bittiğinde seni hiç düşünmeden atacaklar çünkü bunu yapabilirler.
Quando os Winchester não precisarem mais de ti, vão largar-te sem pensar duas vezes, porque podem.
Lan neredeyse bu bittiğinde göğsüme madalya asacaklar.
Eles provavelmente vão dar-me uma medalha depois disto.
Her şey bittiğinde Bay İki Eşli ile hesabımı göreceğim.
Quando isto tudo acabar, vou tratar do Sr. Duas Índias.
Görev bittiğinde.
Quando a missão acabar.
Her yerde görev yapmanıza,... düşmanları kandırmanıza, ve her şey bittiğinde, ortadan kaybolmanıza olanak saylar.
Permite-nos operar em qualquer lugar, e enganar os inimigos, e quando está tudo acabado, a voltar pelas sombras.
- Ne yaptığının bir önemi yok. Onunla işimiz bittiğinde benim için neler yapacağı önemli. Yani istediğim şeyleri yapması önemli.
Não tem a ver com o que ele fez, mas com o que vai fazer quando terminarmos, que é... o que eu quiser que ele faça.
Bunların hepsi bittiğinde kendini suçlayacaksın.
Sabes, uh, quando tudo isto acabar, só te vais poder culpar a ti próprio.
İşin bittiğinde ara ama.
Telefona-me quando estiveres despachado.
Bittiğinde Jimmy ve Breena'nın bebeği için patik olacaklar.
Vão ser botinhas para o filho de Jimmy e Breena.
Bu iş bittiğinde uyanayım da...
Desde que acorde quando passar o efeito.
Her şey olup bittiğinde tutuklama için içeri gireceğiz.
- Quando acontecer, detemo-lo.
İşiniz bittiğinde onu geri istiyorum.
Devolva-mo, apenas, quando terminar.
Sense Emma, işimiz bittiğinde, sadece yetim gibi hissetmeyeceksin...
E quanto a ti, Emma... quando terminarmos, não irás apenas sentir-te como uma órfã.
Bu iş bittiğinde Duncan, politikaya atılmayı düşünmelisin.
Quando isto acabar, Duncan, devias considerar dedicar-te à política.
Gerçekten bu iş bittiğinde bizi bırakacağını mı sanıyorsun?
Quer dizer, achas mesmo que ele nos vai deixar em paz quando tudo isto acabar?
Scottie, bu dava bittiğinde Darby International diye bir şey kalmayacak.
Quando acabar, não haverá Darby Internacional.
Evet yaparım çünkü onunla konuşmam bittiğinde hayatta Pearson Darby Specter'a girmez ya da şirkete bu hafta her ne diyorsanız.
Sim, posso. Porque quando eu falar com ele, de maneira nenhuma ele vai querer ficar na Pearson Darby Specter ou qualquer que seja o nome que vocês chamam a si mesmos. Agora, sai do meu caminho.
Seninle ilgiliydi bu. Onu çamurun içine sokup tam merkezinde bırakacağım, işim bittiğinde de ona 10 metrelik çubukla dokunabilecek bir firma bile kalmayacak.
Eu vou arrastar o rabo dela através da lama da esquerda para a direita e quando terminar com ela, nenhuma empresa vai querer ela por perto.
Benim işim bittiğinde kahve gözlü kaltağını ölümsüzlüğe tedavi için alabilirsin.
Podes ter a tua cabra de cura para a imortalidade com olhos castanhos, quando eu acabar.
Görevim bittiğinde, benim de işim bitecek.
Estou aqui pelo filme, quando acabar, vou-me embora.
Ama bu iş bittiğinde dua et hatırlamayayım.
Mas quando isto acabar... Faz força para que eu não me lembre.
Yazılım hakkında her şeyi bilmenin mermim bittiğinde pek bir faydası olmuyor sanırım.
Acho que onisciência em softwares não ajuda muito, se as balas acabarem.
Savaş bittiğinde daha büyük sayıya ulaşmış olan kazanacak.
Aquele que tiver mais "mortes" no fim da guerra, ganha.
Çünkü bir Alman dibimizde bittiğinde sen be ben hayatlarımızı,... o çocuğa borçlanabiliriz.
Porque tu e eu pudemos muito bem ficar a dever a vida aquele jovem, quando um nazi vier direito à nossa cauda.
Ama bunlar bittiğinde son sorunun Jafar olacak.
Mas quando isto estiver acabado, o Jafar será o menor dos teus problemas.
Pekâlâ, işim bittiğinde, Çoklu Tehlike Uyarı Merkezi'ne gidip konumumuzdaki uydu görüntülerini kontrol et.
Está bem. Quando acabares, vai até ao MTAC. e verifica a cobertura de satélite da nossa localização.
Buradaki isimiz bittiginde saclarimi örer misin? Bir sey sorabilir miyim?
Posso pedir uma coisa?
Bittiğinde bakarım.
Vou dar uma olha quando estiver pronta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]