English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Blackberry

Blackberry translate Portuguese

167 parallel translation
3 litre de tıbbi alkol.
E três quartos de brandy medicinal blackberry.
- Hayır, Blackberry.
Não, Blackberry.
Çok iyi bir fikirdi, Blackberry.
Foi uma boa idéia sua, Blackberry.
Koloniye git ve diğerlerini getir.
Vá até a coelheira e pegue os outros. Blackberry, Silver... e Cowslip.
Blackberry, Silver ve Cowslip'i.
Vá rápido, ele vai morrer.
Çabuk ol yoksa ölecek. Blackberry!
Blackberry, Dandelion!
Blackberry, Dandelion'u da almanı... ve diğerleri uyurken burada benimle buluşmanı istiyorum.
Blackberry, quero que pegue Dandelion... e me encontre aqui, depois dos outros terem dormido.
Bigwig, koşuculara ihtiyacım var.
Bigwig, preciso de corredores. Dandelion, Blackberry.
Dandelion, Blackberry. Hyzenthlay de koşabilir.
- Hyzanflay pode correr.
Blackberry, burada senden ayrılıyoruz.
Blackberry, deixaremos você aqui.
Gerçekten bir parça... Böğürtlenli kek yemek istiyorum.
Está a apetecer-me uma fatia de torta Men in Blackberry.
Öğlen tatilinde Miranda Blackberry'sini kontrol etti.
À hora do almoço, a Miranda verificou o Blackberry.
- Sekiz. 2 tanesi Blackberry.
- Oito. Dois eram PDAs.
Blackberry arızalıydı.
O meu telemóvel estava avariado.
Pekala, dostun olarak... ve doktorun olarak... BlackBerry'ye gidip, o günden beri vücut sıvısı alıp verdiğin... bütün kadınları bulmanı öneriyorum.
Bem, como teu amigo... e teu médico, aconselho-te a veres a tua agenda electrónica e reunires... todas as mulheres com quem trocaste fluidos corporais desde essa altura.
İnsanlar koltuklarından fırlayıp, ellerinde cep telefonları ve Blackberry ` leri ile patronlarını aramak için koşuşturuyorlardı.
"Ex-Analista de acções" Começaram a saltar das cadeiras com os seus telemóveis e computadores de bolso. correndo pelos corredores a telefonar aos seus chefes.
Bu Dick Cheney'in BlackBerry'si.
Isto é o BlackBerry do Dick Cheney.
- Dick Cheney'in BlackBerry'si.
- É o BlackBerry do Dick Cheney.
Tanrım. Cheney'in BlackBerry'si.
Meu, o BlackBerry do Cheney.
Ya BlackBerry'ni alırsam ne olur?
E se eu te tirar o teu BlackBerry?
- BlackBerry diye tanıttım.
Eu mandei uma mensagem para a agenda.
- BlackBerry yok ki ama.
Eu não tenho agenda electrónica.
- Tiffany, ona bir BlackBerry getir.
- Tiffany, arranja-lhe uma agenda.
MapQuest tarifini BlackBerry'ne mesaj atarım.
Eu mando-te as direcções para o teu Blackberry.
Cep telefonunu görebilir miyim?
Deixa-me ver o teu Blackberry, por favor.
Dün cüzdanın, pazartesi böğürtlenin.
Ontem, foi a carteira, na segunda, foi o BlackBerry.
Kimse BlackBerry'sine yazmadı.
Ninguém teve de lá entrar com um PDA.
Sevdiği böğürtlenlerden aldım.
Trouxe este precioso Blackberry.
Avuç içi bilgisayarını bırakıp not defterini mi kullanmış?
Esqueceu-se do Blackberry e precisava de um bloco de notas?
Blackberry ile iletişime geçildi.
A transmitir para o Blackberry.
O ne? Kurbanın el bilgisayarı, olay yerinden.
O Blackberry da vítima obtido na cena do crime.
- Hayır, pek uymamışsın. Bu bilgi, gözetim memurunun el bilgisayarından alındı.
Estes dados foram obtidos do Blackberry do teu agente de condicional.
Bunun anlamı Blackberry şatosuna bir yolculuk yapacağız.
O que significa que temos de fazer uma peregrinação ao Castelo Blackberry.
Gecikirseniz, BlackBerry'mden beni arayın.
- Chama-me se te atrasares.
Çağrı cihazı, oto alarmı ya da cep telefonu?
"BlackBerry"? Telemóvel?
- Cep bilgisayarı.
- O meu BlackBerry.
Cep bilgisayarın yanında mı?
Tens o teu BlackBerry contigo?
Peyton, tatlım, bugün uslu bir kız olup babanla işbirliği yaparsan Stella teyzen sana Mavidiş'li bir BlackBerry alacak.
Peyton, querida, sê uma boa menina e colabora com o teu papá e a Tia Stella compra-te um BlackBerry novo com Bluetooth.
BlackBerry ve cep telefonum olmadan elim ayağım bağlanır.
Sabes que me sinto parva sem o Blackberry e o telemóvel.
Böğürtlen aldım.
Comprei um BlackBerry.
Ama karım gelebilir mi bilmiyorum. Muhtemelen müsait olup olmadığını telefonuna sorması gerekiyordur.
Contudo não sei se a minha esposa vai poder, provavelmente terá de confirmar no Blackberry a sua disponibilidade.
Yani kendimi aramış olurdum.
Deixou o BlackBerry, como de costume, para eu atender.
Ellen Laskow'un telefon kayıtları tarandı.
Retirámos dados ao BlackBerry da Ellen.
Hep Ellen'ın telefonunu taşıdığını söylemişti.
Ele disse que levava sempre o BlackBerry da Ellen.
Çeviri : BlackBerry
Tradução : cristiano170
O BlackBerry'yi BrownBerry olacak yere sokacağım.
Vou dar cabo desse coiro finório.
Özel telefonundan herkese mesaj çekerek Darfur'a okul yaptırmaya gideceğini söylemiş.
Mandou e-mails em massa do'Blackberry'dele a dizer que ia para o Darfur construir escolas.
Bakın, birinin ona bu e-postayı atması için zor kullandığını biliyorum ya da birileri onun yerine geçip telefonunu kullandı.
Imagino que alguém o forçou a escrever aquele e-mail ou escreveu em seu blackberry fingindo ser ele.
Dorota'nın Blackberry'sinden programı herkese yollarım.
Está bem. Vou ter as amoras silvestres da Dorota no itinerário.
Evet, karım yeni bir blackberry almıştı.
Sim, a minha mulher deu-me este novo modelo.
- Avuçiçi bilgisayarına baktım.
Verifiquei seu Blackberry.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]