Bok gibi translate Portuguese
1,732 parallel translation
Ayarlarla oynamadan bas gitarımı masaya bağladım ve bok gibi bir ton aldım.
Então eu liguei o baixo nos mesmos canais que ele na mesa de mistura e soava uma merda.
- bok gibi olanlarından değil.
Faz a certeza de que são de sabor, e não semelhantes merdas...
Craig uyuşturucu işinden bok gibi para kaldırıyor.
Sabes, o Craig está a fazer fortuna com aquilo das drogas.
Elinizdeki kartların bok gibi olduğunu düşünürsünüz, ama bu doğru değildir.
Como se não tivesses que sujar as mãos. Mas não é bem assim...
Kardeşim Morris Mecklen'in bir müşterisi var, Buddy Israel. Bok gibi parası var.
O meu irmão, Morris Mecklen, ele tem um cliente, Buddy Israel, ele tem montes de dinheiro.
Onları bok gibi eziverdiler.
Ficaram feitos em merda.
- Bok gibi oynuyorlar.
- Estão a jogar muito mal.
- Bok gibi çalıyorsunuz!
- Não vales nada!
"Yemeyeceğim" dedim! Tadı bok gibi!
Eu disse que não vou comer isso, é horrível!
Miami. Bok gibi yer orası. En güzel şehir bu!
Não, é uma cidade foleira, Nova Iorque é bem melhor.
Atına bindi ve parçaları topladı ta ki kız kendini bok gibi hissedene kadar. "
Ele subiu no seu cavalo e... remediou o seu coração. E desde então, ela sente-se uma lixeira ".
- Bok gibi.
- Desprezível.
- Bu şeyden doğru düzgün ses alınmıyor ve sen de bok gibi çalıyorsun.
- Não consigo manter isto afinado. E tocas mal como a merda.
Bok gibi ebeveynleriz. Onu hiç midilli binmeye götürmemiştik.
Pais de merda, nós nunca a levámos a andar de pónei.
- Aynı bok gibi kokuyorsun.
- Cheiras mesmo a merda.
Çok sarhoşsun, dostum. Bok gibi yüzüyorsun zaten.
Estás muito bêbado, meu, e és péssimo nadador.
- Bok gibi görünüyorsun.
- Pareces uma merda.
- Hâlâ bok gibi hissediyorum.
- Continuo a sentir-me uma merda.
Ne zaman ki çaresizce iyi bir şeyler yapmak için çabalasa sayenizde kendisini bok gibi hissedermiş.
E mesmo quando deu máximo, vocês fizeram-no sentir-se um merdas!
Bok gibi bu şeyler lezzetli mi yani?
Há cocos aqui que são iguarias?
Erkeğin hem prensler gibi çekici hem de bok gibi parası var.
O teu homem é o príncipe encantado e é podre de rico.
Hem de bok gibi kokuyor.
Fede a merda.
Bok gibi görünüyorsun.
Pareces um farrapo.
Tam olarak bok gibi.
Está um farrapo, é como está.
Adları umrumda değil. Bok gibi tadı var.
Não me interessa como lhe chamam.
Ev arkadaşı olmamızın sürekli bok gibi geçmeyeceğini biliyordum.
Eu sabia que sermos colegas de quarto não ia ser uma merda para sempre.
Bok gibi görünüyorsun.
- Estás péssimo.
Bok gibi görünüyorsun.
Estás como uma merda.
Kendimi bok gibi hissediyorum. Askeri şerefimi sattım Mike.
Estou a desonrar as minhas tatuagens de SEAL, Mike.
Bok gibi para ediyorlar.
Valem uma fortuna.
Bok gibi.
É diabólico.
Ya, evet. belki bir gün ben de bok gibi görünebilirim.
Oh, sim, e talvez um dia também tenha um aspecto de merda.
Meth'i bunların içinde refine eder etmez ikimiz de bok gibi zengin olacağız.
Assim que destilarmos a meta-anfetamina daqui, ficaremos ambos descansados para a vida!
Biraz şey gibi hissetmeye başladım... bok gibi!
Sinto-me uma... Merda!
Bahçem bok gibi mi görünüyor diyorsun?
- Se não gostar, sigo o meu caminho.
Bok gibi.
Ficou uma merda.
Bok gibi olacak..
- Vai ser uma treta.
Ailesi bok gibi para bırakmış.
A família deixou-lhe muito dinheiro.
Kendimi bok gibi hissediyorum ve tek yapabildiğim bunu hissetmek.
Sinto-me uma merda e a única coisa a fazer... é sentir.
Yani, işime devam etmeliyim. ve cenin pozisyonunda küçük bir bok topağı gibi yuvarlanıp gitmeliyim, çünkü... Yarın düğmeyi çevirdiğinizde neler olacağı hakkındaki düşüncelerinizle karşılaştırırsak ne tür bir endişe olursa olsun, önemsizdir.
Então, eu devo pegar no meu assunto e rebolar como uma bola de merda em posição fetal, porque... o que a preocupa é inconsequente comparado com o que você pensa que vai acontecer quando carregar nesse botão, amanhã?
Halkımız bok içinde çırpınırken bizler cennet gibi bir yerde yaşıyoruz.
Vivemos no paraíso, enquanto o nosso povo
Senin gibi Bok çuvalını kim seçtiyse orada çok üzülecek
Ninguém iria deixar um saco triste de merda como tu lá.
Daha çok Ebola veba virüsünün bok çukurunda dolaşmak gibi.
É mais como uma fossa cheia de pestes com o Ebola.
Taze bok gibi kokuyor.
Cheira a merda fresca.
! Siktiğimin General Glaber'ı beni sıradan bir köle gibi hiçe sayıyor, ama yok! Hadi sidiğine bok ekleyelim, hadi bunu ağzına boşaltalım!
O cabrão do Legado Glaber trata-me como um escravo comum, mas não... vamos juntar merda ao mijo, para me encher a boca.
Ve senin gibi şerefsizler, asla ve asla milletin kıçını yalamaktan başka bir bok yapamaz...
E escória como tu, não está apta para lamber as botas de um homem como...
O siktiğim bok beni sadece kaşarlanmış orospu gibi reddetmek için şehre çağırdı!
Aquele merdoso chama-me à cidade, apenas para me desprezar como uma puta gasta.
Senin gibi bir bok parçasının bu kadar çabuk sokakta olması çok tuhaf.
É incrível como um merdas como tu... pode estar na rua tão rápido.
Şu bok kafa sorun yaratıyor gibi
Aquele armário parece saído do filme "Comando". Tem calma, Pat.
Görünüşe göre adanın bu tarafındaki tüm Japonlar, bok varmış gibi Rabaul'a kaçıyor.
Parece que todos os japoneses desta ponta da ilha estão a fugir a sete pés para Rabaul.
Sizin gibi insanlardan bir bok almak zorunda değilim.
O meu pai é senador. Não tenho de aturar nada de pessoas como vocês.