Bu böyle olmayacak translate Portuguese
108 parallel translation
Bu böyle olmayacak.
Isto nunca irá funcionar.
Bu böyle olmayacak.
Isto não vai resultar.
-... bu böyle olmayacak.
-... não vai resultar.
Bak, bu böyle olmayacak.
Ouve, isso não vai dar certo.
Adam, bu böyle olmayacak.
Não consigo, Adam.
Bu böyle olmayacak hayatım.
Não nos estamos a entender, querida.
- Sen haklıydın, bu böyle olmayacak.
- Tens razão. lsto não vale o esforco.
Pekala, bu böyle olmayacak. Nereye gidiyorsun?
Pronto, mordi a isca.
Bu böyle olmayacak.
Assim não vamos a lado nenhum.
Şimdi o yok ve ben hala seninle hesaplaşmak zorunda mıyım? Bu böyle olmayacak.
Agora que ele morreu, devo acertar as contas com você?
Çok uzun sürdü... bu böyle olmayacak.
Muito longo, parece que não vai embora.
Bu böyle olmayacak.
Isto não está a resultar.
Bu böyle olmayacak! Sakin ol.
- Isto não vai resultar.
Bu böyle olmayacak.
- Isto não vai funcionar.
Bu böyle olmayacak.
Não, não vai resultar. Não vai resultar.
- Bu böyle olmayacak.
Não seria assim.
Bu böyle olmayacak dostum, gel buraya.
Assim não vai dar, amigo. Anda cá.
birgün, bu böyle olmayacak... beni duyan var mı?
Um dia, isto nunca mais vai... Alguém consegue ouvir-me?
Bu arada bir daha böyle bir şey olmayacak.
Não quero mais confusão desta aqui.
Bay B, bu Fransa yolculuğunu bir daha düşündüm de, böyle görünüp, böyle kokunca benim de başarı şansım çok olmayacak.
Mr B, tenho estado a pensar melhor sobre esta viagem a França. Com este aspecto e cheiro também não tenho grandes chances de dar uma.
Bu sefer böyle olmayacak.
Desta vez, não.
Bu palavra diyarından geri dönelim, çünkü böyle bir şey olmayacak.
Está bom. Vamos voltar da terra do "La-la-la" porque as coisas ainda estão a acontecer.
Bu şirkette artık çalışmadığım için bir daha asla böyle bir şey olmayacak.
Jamais voltará a acontecer, Já que não trabalho mais no banco.
O pigme kîçîna tekmeyi basarîm. Bu böyle olmayacak.
Não tarda dou-te um chuto nesse traseiro...
Bak, bu iş böyle olmayacak.
Assim não dá.
Ama eminim bu sefer böyle bir şey olmayacak.
Mas, sabes, tenho a certeza de que isso não acontece desta vez.
Sen onu böyle şeylerde yenmeye devam edersen Eric hiçbirzaman senin erkek arkadaşın olmayacak 139 00 : 08 : 23,957 - - 00 : 08 : 26,517 Tamam, bu tıpkı Batı Tarafının Öyküleri. gibi
O Eric nunca vai ser teu namorado se o continuas a derrotar em tudo.
Yardım ederim. Ya böyle olacak, ya da bu kadar insanın gidecek yeri olmayacak.
Ou isso, ou estas pessoas não terão mais para onde ir.
Bu kez böyle olmayacak.
Aqui, isso não vai acontecer.
Bu sefer böyle olmayacak.
Mas não desta vez.
Bu hep böyle olmayacak.
Não vai ser sempre assim.
Bay Buford, bu olmayacak böyle.
Sr. Buford, isso não vai funcionar.
- Bu bir oyun değil - Böyle bir şey olmayacak, Bayan Krabobble.
Isto não vai acontecer Senhorita Krabobble.
Bu asla olmayacak. Kaç tane terörist örgüt böyle bir açık bekliyor?
Quantas células terroristas desejam uma oportunidade destas?
Bu iş böyle olmayacak.
Para os diabos com isto.
Ama bu kez böyle olmayacak.
Mas desta vez, não.
-... bu fikrini değiştirir miydi? - Böyle bir şey olmayacak.
Isso mudaria as tuas ideias?
Bu iş böyle olmayacak.
Isto não vai resultar.
Yani, biliyorsun, bu ikisinin asla böyle bir şansları olmayacak.
Bem, sabes, conheço dois que nunca vão ter essa oportunidade.
Bu yüzden böyle bir şey olmayacak.
E isso não vai acontecer.
bir gün bu asla böyle olmayacak. Bir gün, mükemmel bir günde mükemmel bir insan olacağız.
Um dia seremos vistos como as pessoas perfeitas que fomos naquele dia perfeito.
- Bu boyle olmayacak.
Isto não vai resultar.
Fakat anne bu durumdan hiç şikayetçi olmayacak çünkü böyle annelerin iştahlı çocukları sürekli kırmızı şarap içen yoksul birer yetişkin oluyor.
Masa Mamã não vai ser muito critica, porque mamãs criticas fazem adolescentes bulimicos que se transformam em adultos necessitados e que bebem demasido vinho.
Bu, benim açımdan böyle olmayacak.
Simplesmente não vai funcionar para mim.
Bunu daha öncede duyduğunu biliyorum ama bu hep böyle olmayacak. Bizi sonsuza dek kovalayamazlar.
Eu sei que já ouviste isto antes... mas não será sempre assim... eles não podem preseguir-nos para sempre.
Böyle olmaz. Bu iş olmayacak.
Isto não vai funcionar.
Hayır, bu, böyle bir şey olmayacak.
Isso não vai acontecer. Podia acontecer.
- Bu böyle olmayacak.
Isto não vai funcionar.
Bu vakada böyle olmayacak.
Não será este o caso, Paul.
"Bundan böyle bu toprakların tek bir karışında bile savaş olmayacak!"
Não haverão mais guerras pela invasão de nem mais um centímetro desta terra.
Joe, bu iş böyle olmayacak.
Joe, isto não vai resultar.
bu böyle 18
bu böyle olmaz 16
bu böyledir 20
bu böyle gitmez 19
bu böyle devam edemez 31
böyle olmayacak 17
olmayacaksın 18
olmayacak 119
olmayacak mı 17
bu boş 30
bu böyle olmaz 16
bu böyledir 20
bu böyle gitmez 19
bu böyle devam edemez 31
böyle olmayacak 17
olmayacaksın 18
olmayacak 119
olmayacak mı 17
bu boş 30