Bulun onu translate Portuguese
762 parallel translation
Daha da iyisi, gidip bulun onu.
Melhor ainda, vão à procura dele.
Bulun onu!
Procure-a!
Her yeri deneyin, bulun onu.
Tente tudo, encontre-o.
Bulun onu!
Encontrem-na!
Bulun onu.
Vão procurá-lo.
Bütün çıkışları tutun! Bulun onu bana!
Encontrem-no por mim!
- Kazanç için kasabada sattılar. - Bulun onu.
- Venderam-no na cidade.
Pekala, hemen gidip bulun onu.
- Oiçam os dois! Vocês vão procurá-lo!
Bulun onu.
Encontrem-no.
- Bulun onu!
- Encontrem-no!
Bulun onu!
Encontra-o!
Bulun onu!
- Esse mesmo. Ligue-lhe!
Komiserim, yapabileceğiniz bir şey varsa durmayın yapın, neredeyse bulun onu.
Tenente, se pode fazer alguma coisa, faça-a. Procure-o.
- Bulun onu.
Chamem o Garber!
Bulun onu!
Procurem!
Bulun onu.
Paul vai por ali.
- Umrumda değil, bulun onu.
- Não quero saber. Tragam-no.
Bulun onu çabuk! Her şeyi karıştırdınız.
Encontre-o já - Cometem erros há tempo demais -
Bulcos'lar! Bulun onu!
Bulcos, encontrem-na!
Yunanca'nızı cilalamak istiyorsanız, bir Yunanlı bulun ve onu cilalayın.
Você quer melhorar o seu grego. Então arranje um grego e melhore.
Onu bulun.
Quero que a encontrem.
Biraz halat bulun ve onu bağlayın.
Arranjem cordas e atem-no.
Bulun onu!
Encontrem-no!
onu bulun.
Encontrem-no, rápido.
Nerede olduğu umrumda değil. Her neredeyse, onu bulun.
Não me interessa onde ele está, encontre-o onde quer que esteja.
Ama onu bulun!
Mas encontrem-no!
Eğer orada değilse kasabaya gidip onu bulun.
Se não estiver lá, vai encontrá-lo na cidade.
Biri başaramamış. Onu bulun, diğerlerini de bulursunuz.
Um deles não conseguiu.
Onu benim için bulun, Komiser, çünkü ederi 200 sterlin.
Tem de ma recuperar, superintendente, porque custa 1.200 dólares.
Binlerce dil koparın, yeter ki onu bulun.
Arranca mil línguas, mas encontra-o.
- Onu bulun ve cezalandırın..
O que está a pensar fazer?
Labiche'i bulun! Yakalayın onu!
Apanha-me o Labiche.
Onu bulun, tamam mı?
Encontrem-na, está bem?
Onu bulun!
Encontra-o!
Gidin ve onu bulun.
Vão à procura dele.
- Onu bulun. Kirk, tamam.
- Procurem-no.
Rahip nerede? Her neredeyse bulun getirin onu!
Arranjem-me um padre.
Onu bulun!
Chama-o!
Yüksek danışmanı bulun ve onu buraya ışınlayın.
Localize o Alto Conselheiro e mande-o imediatamente para cá.
Onu bulun ve ona başına büyük bela aldığını söyleyin.
Ache-o e diga que ele está cavando a própria cova!
Hemen dönerim, sevgilim. Şey, burada olduğunuza göre, Tanrı aşkına, onu bulun.
Agora que estás aqui, vê se o encontras.
Lütfen onu bulun Doktor.
Por favor, encontre-o, Doutora.
Benim için onu bulun Madam Blanche.
Procure-o por mim.
Slade, Chuck, onu bulun.
Slade, Chuck! Encontrem-na.
Bulun onu hadi!
Encontrem-no!
Onu bulun ama sadece tarayıcı menzilinin dışından takip edin.
Encontra-a, mas segue-a fora do alcance do seu radar.
Bahse girerim, kolay olmayacak. Onu bulun.
Farei o meu melhor, mas ele é um problema.
O zaman onu hemen bulun.
Alcancem-no primeiro.
Yeter ki onu bulun.
Mas apanhem-no.
Onu bulun ve büyük bir altın parçası alın!
Sim, ele tem razão. Temos de o fazer pedir para que o sol brilhe. Esteban pode-o fazer.
Onu bulun.
Encontrem-no.
onur 51
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
onu buldular 16
onu buraya getir 82
onu bana ver 330
onu sevdin mi 31
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu sevmiyorum 46
onu buldum 214
onun için 179
onu seviyorum 468
onu buraya getir 82
onu bana ver 330
onu sevdin mi 31
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu sevmiyorum 46
onu buldum 214
onun için 179
onu seviyorum 468
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu duydum 61
önüne bak 138
onun yerine 89
onun da 23
onu geri ver 55
onu sevdim 104
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu duydum 61
önüne bak 138
onun yerine 89
onun da 23
onu geri ver 55
onu sevdim 104