Burdayım translate Portuguese
1,266 parallel translation
Tampon olmak için burdayım.
Estou aqui para o apoiar.
Burdayım.
Estou.
Burdayım.
- Estou aqui.
Bayan Jennifer Baker için burdayım.
E procuro a Sra. Jennifer Baker.
Bu yüzden burdayım.
É por isso que estou aqui.
Alo bende burdayım, takımdan biriyim.
Olá, sou o Ian. Um membro da equipa.
Özellikle de kadınlar aynada kendilerini kontrol etmeye başladılar. Oysa ben hiçbir şey yapmıyorum ve sürekli de burdayım.
Olham-se ao espelho, mas não faço nada.
Madame M'i ve onun Çin Bebeklerini yakalamak için burdayım
Estou aqui para prender a Madame M e as suas Bonecas Chinesas.
Hayır, burdayım.
Não, eu estou aqui.
Sana gayet açık söyledim, yardım etmek için burdayım, hepsi bu.
Já te disse, estou aqui para ajudar, é só isso.
Kendimi kurtarmak için burdayım.
Estou aqui para me redimir.
Ben burdayım.
Eu estou aqui.
- Tatlım ben burdayım.
- Querida, estou aqui.
Eh, doktorunuz sayesinde burdayım.
Graças ao seu médico, nem isso tenho.
Tek bir neden için burdayım.
Só vim por uma razão.
ne için ben burdayım?
Porque estou eu aqui?
Ne hiçbirinizi tanıyorum, ne de niye burdayım bilmiyorum.
Não reconheço nenhum de vocês, nem me lembro porque estou aqui.
Ve işte burdayım, tıpkı 80'lerde olduğu gibi yeniden zirveye çıkmaya hazırım!
E agora aqui estou, pronto para voltar ao topo como nos anos 80.
Muhtemelen bir çıkış yolu arayacıktır, ben de onu kurtarmak için burdayım.
Provavelmente vai procurar uma saída e então eu vou estar aqui para a salvar.
Hala burdayım.
Ainda estou aqui.
E-mail'lerimi yanıtlamadın... ve şimdi bir cevap almak için burdayım!
não respondeste aos meus e-mails... então estou aqui para obter uma resposta!
Senin için burdayım bebeğim.
Estou aqui para isso, querido.
Evet, seni küçük zeki şımarık, sen öldürdün beni ve şimdi... işte burdayım.
Sim, pequena rapariga esperta, você me matou e no entanto... eu estou aqui.
Çünkü sana yardım için burdayım.
Porque eu estou aqui para te ajudar.
Çölü ilgilendiren bir mesele için burdayım.
Estou aqui à respeito de um assunto do deserto.
Burdayım.
Eu estou aqui.
Ve şimdi burdayım.
E agora estou mesmo aqui.
Fakat burdayım...
Mas aqui estou eu...
Beni aşağılamana göz yumarak, on dakikadır burdayım. Eğer paraya ihtiyacım olmasaydı, çoktan çekip giderdim.
Há dez minutos que estou a deixar que me humilhes, se não precisasse do dinheiro, já me teria ido embora.
İşte geldim burdayım anne!
Vês mãe aqui estou ainda inteiro.
Aslında, ben burdayım, oğlum.
Na verdade... Estou aqui em baixo, filho.
Size yaltaklanmak için burada değilim, Sizi kurtarmak için burdayım.
nao estou aqui para elogiá-lo estou aqui para salva-lo.
Vatandaş ve 25 yıllık bilim adamı olarak Milli Sağlık Enstitüsünü temsilen burdayım.
Então eu venho até vós hoje como cidadão e cientista com estudos sobre a saúde nacional durante 25 anos.
- Çocuklar burdayım ve sizi duyuyorum.
- Rapazes. Eu estou mesmo aqui. Eu consigo ouvir-vos.
Ve burdayım.
Cá vem o pior.
.İşte burdayım. Burdayım.Beni mi istiyorsunuz?
Luas de águas negras, favelas, planetas afastados onde nem um templo existe.
- Evet? - Kredi için burdayım.
- Estou aqui por um empréstimo.
Yeni turunun ilk buluşması. Bu yüzden burdayım.
Esta é a primeira actuação da nova tournée.
Konserin gerçekleşmesi için burdayım.
Estou aqui para garantir que o concerto se realiza. Não sou eu, Ed.
Merhaba Denizci, Burdayım ve popülerim, ve böyle hareket etmeyi seviyorum.
Olá, marinheiro. Estou aqui fabuloso. Queria apresentar uma moção.
Ve şimdi burdayım.
E aqui estou.
Eric, eğer Annem ve Babamla anlaşma konusunda yardım gerekirse, Ben burdayım senin için.
Eric, se precisares de ajuda para lidar com a mãe e o pai, eu estou aqui para ti.
Geçmişte yaptığım bazı hataları düzeltemek için de burdayım.
Eu vim para corrigir os erros que cometi no passdo.
Bende sana burdan hiçbirşey alamayacağını söylemek için burdayım.
Estou aqui para te dizer que vais receber... nada!
Süper seksi sünger banyonuz için burdayım.
Bem, estou aqui para o meu super sensual banho de esponja.
- Pete, Pete burdayım bebeğim
- Pete! Pete, estou aqui, querido.
Bir an geliyor yüzüklere bakıyorum ve daha sonra burdayım.
num minuto estou a olhar para as alianças e agora estou a fazer isto.
Neden ben burdayım, o değil.
Por que estou aqui e ele não?
- Burdayım
- Aqui. - Há degraus.
- Ben burdayım. Sen ne yapıyorsun?
- O que estás a preparar?
- İşte burdayım. - Evet.
Aqui estou.
burda 170
burdan 36
burda neler oluyor 31
burda ne işin var 23
burdalar 17
burda kal 32
burdasın 18
burda bekle 28
burda ne yapıyorsun 41
burda değil 33
burdan 36
burda neler oluyor 31
burda ne işin var 23
burdalar 17
burda kal 32
burdasın 18
burda bekle 28
burda ne yapıyorsun 41
burda değil 33