English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ C ] / Cil

Cil translate Portuguese

85 parallel translation
Araba bulmak pek kolay değil, anlıyor musun?
É difí cil arranjar boleia.
Çok zor.
Difà ­ cil.
- Bir şey söylemek çok zor, Kaptan.
- à ‰ difà ­ cil dizer, senhor.
"Kolay iş."
"Um truque fà ¡ cil."
Kolay unutamayacağım.
FÃ ¡ cil de esquecer.
Cildin kararıp çil çil olsun!
Que fiques bronzeada e sardenta!
Aslında Cilınhol okunuyor.
É Jyllenhall que se diz.
Bırakın aynı aileyi, aynı okulda bile böyle çalışkan öğrencileri bir arada bulmak çok zor.
� dif � cil encontrar estudantes t � o bem preparados, numa escola, mas na maior parte da mesma fam � lia.
Bu şey beni fahişe gibi mi gösteriyor?
Pare � o uma mulher f � cil?
" A-Cil-Cil-Cil.
"'Emergêncccia'.
- Yeni çil.
- Um sinal novo.
Köylüler çil yavrusu gibi dağılıyorlar!
A vizinhança fugiu toda!
İşte buyurun, çil çil nakit.
E cá está ele, o fresquinho e belo dinheirinho.
Parlak, sarı, çil çil altın.
Brilhante, amarelo, ouro reluzente.
- Sen... se... çil... din. - Ama, hile yaptınız, şef.
Já não sei onde ia livre está!
Evet. "Sevgili Audrey" dedi "sıcak içersen burnunda çil çıkar."
A fala era dele, não dela. "Minha querida Audrey", disse ele "vai ficar com pintas no nariz, se beber enquanto está quente".
- Şirin olman için çil.
Para dar charme.
Dev perinin burnunda yeni bir çil.
Una nova borbulha no nariz do elfo gigante.
Hırsızlar çil yavrusu gibi dağıldı!
Assustámos os ladrões!
Heryeri çil dolu.
Fica com as sardas juntas.
Herkese bunların çil olduğunu söyledik.
Disse a toda a gente que eram sardas.
"Eminim, fışkırmak için bekleyen daha bir sürü çil vardır," demiştin.
"Aposto que tens ainda mais sardas à espera de nascerem."
Benek değil, onlar çil.
Não são pintas, são sardas.
Hem bu çil konusunu çok abartıyorsun.
- Leva as sardas demasiado a sério.
Onları çil yavrusu gibi dağıtalım.
- Espantar aquela caça toda.
Bunun ne olduğunu sanıyorsun, çil mi?
O que achas que é isto? Uma sarda?
O zaman atar damarlarım çil çil altınla tıkalı!
Então as minhas artérias estão cheias de ouro amarelo!
- Oranda çil var. - Emin misin?
- Tens a certeza?
- Hayatımda gördüğüm ilk çil değil Jay.
Eu só vejo uma sarda.
Robert bana, çil işaretini söyledi.
O Robert falou nas sardas.
Bunlar sadece çil değil.
Não são apenas sardas.
Ve düşman çil yavrusu gibi dağıldı onun kokusunu duyduğunda.
E o inimigo fugia agoniado quando sentia o cheiro dele a chegar.
Çil, Anahtar ve Çift Olmayan Çift
A SARDA, A CHAVE, E O CASAL QUE NÃO O ERA
- Büyük bir çil.
- É uma sarda grande.
Keşke yüzünde bu kadar çok çil olmasaydı.
Gostava que não tivesses tantas sardas na cara.
Oğlum, ne sanıyorsun? Parmağı şaklattığım an... bu hıyarlar avucuma çil çil para mı döküyor?
Pensas que é só chegar aqui, estalar os dedos e estes cabrões dão-me assim o dinheiro deles?
Aman tanrım... bir sürü lanet çil.
Meu Deus. Demasiado sardenta.
- Yok. Sadece küçük bir çil var.
Não, só uma sardazinha.
Çil ya da bene benzer.
Parece uma mancha, ou uma queimadura.
Ayak parmaklarının arasında veya bir çil üstünde.
Talvez entre os dedos ou numa sarda.
- Öyle mi, madem polis değilim, neden Bauhaus'da durduğumda, adamlar çil yavrusu gibi dağıldı?
- Ai sim, se eu não sou um policia, então porque quando eu encosto nas drogarias, todos aqueles tipos fogem?
- Çil değildi. - Tamam...
Não é uma sarda.
Raggedy Andy gibi çil de yapacak mısın bana?
Também vais tirar as minhas sardas?
Popomdaki çil, laktoz hazımsızlığım için yellen ve liseden 1990'da mezun olduğum için 90 mı?
Pela sarda no meu rabo, pelos pêlos da minha perna que estão grandes... e por eu ter me graduado em 1990!
Öyleydi zaten. Ama finansal durumumuz hep reklam satışlarına bağlıydı, ve kimse böyle çil yavrusu gibi dağılacağını önceden haber vermedi.
Estávamos, mas o financiamento estava condicionado à publicidade, e ninguém previu que eles pulariam fora assim.
- Yeni çil.
- Uma sarda nova.
* Ama mükemmel bir gül olsam da * * veya burumda bir çil olsam da *
# But whether I'm the rose of sheer perfection # # A freckle on the nose of life's complexion #
Eğer gidip de ben alacaksam, bu çil çil para.
Se for eu buscá-lo, é dinheiro limpo.
Bir çil uğruna bana işkence yaptılar.
Mutilaram-me por causa de uma sarda!
Bir gün daha! Çil yavrusu gibi dağılacaklar Düşeni enseleyin Savaşın kuralı olmazsa şansın da belli olmaz
Na minha vida, não estou mais sozinha, agora o amor está tão perto da minha vida.
Bir gün daha! Çil yavrusu gibi dağılacaklar Düşeni enseleyin
Eles vão viver de novo em liberdade, no jardim do Senhor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]