Dikkatli olmalıyız translate Portuguese
527 parallel translation
Evet, dikkatli olmalıyız.
Sim, temos de ser cuidadosos.
- Çok dikkatli olmalıyız.
- Acima de tudo, cautela.
Çok dikkatli olmalıyız.
Temos de ser muito discretas.
Karşılığında aldığımız mallarda son derece dikkatli olmalıyız.
Temos de ter cuidado com os bens que aceitamos em troca.
Anneni rahatsız etmemek için dikkatli olmalıyız.
Temos de ter cuidado para não acordar a tua mãe.
- Evet, Külkedisi'ni şaşırtmamak için dikkatli olmalıyız.
Ah sim, temos que tomar cuidado para não abalar a Cinderela
Dikkatli olmalıyız.
Vamos levá-lo com cuidado.
Bu yüzden çok dikkatli olmalıyız.
Portanto temos que ter muito cuidado.
Dikkatli olmalıyız Leydim.
Devemos ter cuidado, minha Lady.
Söz konusu bu çete olunca attığımız her adımda dikkatli olmalıyız, Şerif.
Temos que tomar cuidado com tudo, com este bando Xerife.
Daha dikkatli olmalıyız.
Nós temos que tomar mais cuidado.
Kasaba başkanı, Shibata'nın askerlerinin yarın burada olacağını söyledi. Dikkatli olmalıyız.
O chefe da aldeia está a anunciar a chegada do exército de Shibata.
Çok dikkatli olmalıyız.
Temos que ter bastante cuidado.
Dikkatli olmalıyız.
Temos de ter cuidado.
Oda arkadaşı seçimimizde çok dikkatli olmalıyız.
Temos de ter imenso cuidado na escolha da colega de quarto.
Dikkatli olmalıyız.
Temos que estar de guarda.
Şimdi kimin ne yaptığını konuşalım ve alacağımız karara göre... işe yeni baştan başlayalım. Görevler konusunda daha dikkatli olmalıyız, örneğin ateş.
Vamos discutir quem faz o quê e quando o decidirmos podemos começar de novo... e sermos cuidadosos com coisas como o fogo.
Hayatta kalmak için dikkatli olmalıyız.
Temos de ter cuidado para sobreviver.
Dikkatli olmalıyız.
Aconselho precaução.
Daha dikkatli olmalıyız.
Devemos ter mais cuidado.
- oh, biliyorum değilsin,.. Honus çok dikkatli olmalıyız.
- Não é que seja muito pudico, mas...
Fabrikada dikkatli olmalıyız.
Temos que tratar da fábrica.
Çok dikkatli olmalıyız.
Temos que ter cuidado.
- Dikkatli olmalıyız.
- Mantém esse com vida.
Sanırım, ikimiz de çok dikkatli olmalıyız. Bakarsın bir tanesi gece önümüze birden atlayıverir.
Então ambos devemos ter cuidado para que um não nos ataque uma destas noites.
- Biraz daha dikkatli olmalıyız.
- Está a faltar a água.
Oraya vardığımızda dikkatli olmalıyız.
Mantenha os olhos abertos quando chegarmos lá.
Khadin seni hazırladığı zaman. Çok dikkatli olmalıyız.
Primeiro, a guardiã deve preparar-te com cuidados especiais.
Ama dikkatli olmalıyız. Sağlık Bakanlığı'ndan gelecek ilk uyarıda, ilk ihtarda banka geri çekilip bizi yalnız bırakacaktır.
Mas ao primeiro problema com a Ordem dos Médicos, ao primeiro escândalo profissional, o banco abandonar-nos-á.
Ama dikkatli olmalıyız.
Seja como for, temos que ter cuidado.
'Gelen gemi sıkı karantinaya alınmak zorunda,'herhangi birinin ona yaklaşmasına izin vermeden önce dikkatli olmalıyız,'sadece bizim hayatımızı tehlikeye atma korkusu değil,'o uzay gemisindekilerin hayatını da.'
A nave, vai ter que ser colocada em quarentena rigorosa, cuidadosamente, antes que possamos deixar alguém aproximar-se, sob pena de nos colocar em risco, não apenas as nossas vidas, como também as vidas de quem estiver dentro daquela nave.
Çok dikkatli olmalıyız Bay Fawlty.
- Temos de ter cuidado, Sr. Fawlty.
Hepimiz dikkatli olmalıyız.
Devemos todos ter cuidado.
Örgütteki sızıntıya karşı çok dikkatli olmalıyız.
Temos de ser paranóicos sobre a fuga de informação.
Buradan sonra dikkatli olmalıyız.
Temos que ter cuidado a partir de agora.
Ancak dikkatli olmalıyız.
Mas temos que ser cuidadosos.
Bir dahaki sefere çok daha dikkatli olmalıyız.
É melhor termos mais cuidado para a próxima.
Merhum Efendimizin hedeflerine sadakat konusunda dikkatli olmalıyız.
Temos de ter cuidado se quisermos levar avante os desejos do falecido Senhor.
- Galiba izimizi kaybettirdik, hah? - Evet, çok dikkatli olmalıyız.
Parece que o despistámos, não acha?
Dikkatli olmalıyız.
Temos que estar preparados.
Çok ama çok dikkatli olmalıyız.
Temos de ter muito cuidado.
Çok dikkatli olmalıyız. Her yere baskın düzenliyorlar.
Por enquanto é preciso ter cuidado porque agora andam alerta.
Haklısın, Hans. Çok dikkatli olmalıyız.
Sim, temos de ter cuidado, Hans.
- Dikkatli olmalıyız.
- Todo o cuidado é pouco.
- Daha dikkatli olmalıyız. - Evet.
- Teremos que ser duplamente cuidadosos.
Birilerini rahatsız etmemek konusunda çok dikkatli olmalıyız.
É melhor ter a certeza de que não colidiremos com algum.
- Ama dikkatli olmalıyız.
- Está bem, mas com cuidado.
Dikkatli olmalıyız.
Devemos tomar cuidado.
Çok dikkatli olmalıyız.
Não deixemos cair tal soma em mãos corruptas. Mas é preciso cautela.
Baba, dikkatli olmalıyız.
Pai, temos que ter cuidado.
Dikkatli olmalıyız.
Não precipitemos as coisas -
dikkat 2385
dikkatli bak 33
dikkatli 76
dikkat et 3434
dikkatli ol 1949
dikkatlice 34
dikkat ederim 20
dikkat edin 949
dikkatinizi verin 17
dikkat etmedim 27
dikkatli bak 33
dikkatli 76
dikkat et 3434
dikkatli ol 1949
dikkatlice 34
dikkat ederim 20
dikkat edin 949
dikkatinizi verin 17
dikkat etmedim 27