Dokuz numara translate Portuguese
97 parallel translation
- Dokuz numara?
- Número nove?
- Dokuz Numara.
- Barra Nove.
Dokuz numara.
Bola Nove.
Ben ve Dokuz Numara tarafından toplandı.
Cobrada pelo Número Nove e por mim próprio.
Tüm paranın sen ve Dokuz Numara tarafından hesaplanmış olduğuna emin misin?
Tem a certeza que contabilizou todo o dinheiro por si e pelo Número Nove?
- Dokuz numara, serseri. - Dokuz numara mı?
- Sou o no 9, miserável.
- Dokuz numara!
- Nº 9!
Dokuz numara.
Número 8.
Topa vuran oyuncu, dokuz numara, Bill Mazerosky, ikinci pozisyon.
O rebatedor número nove, Bill Mazerosky, segunda base.
Dokuz numara, kulak.
Número nove, a orelha.
Karşısında dokuz numara küçük Conchito Maracon.
Interceptada pelo número nove, Conchito Maracon.
Dokuz numara, Emerson Fittipaldi.
E a número nove, Emerson Fittipaldi.
Komiser Tierney, dokuz numara.
Sargento Tierney.
Dokuz numara köşedeki cebe.
Tacada em cheio! Última bola.
Senyor Calderone ya paramı öder, ya da listemdeki dokuz numara olur.
Ou o senhor Calderone paga ou será o número nove da lista.
Fişte altı numara yazıyordu ama numarası ters dönmüş dokuz numarayı getirmişler.
O nosso talão era o nº6 e o deles era o nº9, só que estava ao contrário.
İlk evlilikten üç tane, üç tane de ikincisinden, üç tane üçüncüdan, bir tane Heather'in ilk evliliğinden ve dokuz numara yolda.
Três do primeiro casamento, três do segundo, dois do terceiro, um do primeiro casamento da Heather, e o número nove vem a caminho.
- Dokuz numara mı?
- É o número 9?
Şu Riverdale'deki dokuz numara tam bir baş belasıydı.
O nove em Riverdale dá cabo de qualquer um.
Riverdale'deki 14. delik kimisi beş numara golf sopası kullanır kimisi dokuz numara.
O 1 4º buraco em Riverdale. Há quem use um mashie, outros usam um niblicker.
Dokuz numara golf sopası.
Niblicker.
... Dokuz numara Ve kırk üç numara.
... número 9 e número 43.
Yedi. Sekiz. Dokuz numara... ve on.
Sete oito nove dez.
Şimdi hızlı aramada dokuz numara oldum.
Agora passei para o número nove!
Dokuz numara, zaman doldu!
Número nove, acabou o tempo!
- Zamanın doldu dokuz numara.
- Acabou o tempo, número nove.
Dokuz numara.
Número nove.
Bir adım öne çık, dokuz numara.
- Avance, no 9.
- Sen dokuz numara mısın?
- És a número nove?
- Kesinlikle dokuz numara değilim.
- Claro que não. - Cinco.
Elveda, zıpzıp dokuz numara.
Adeus saltador numero nove.
On dokuz numara.
Hei! Dezanove.
Dokuz numara tamamen ölü, dökülüyor.
O número nove está morto, está morto completamente rebentado.
Sit spin? 2. periyot, dokuz numara.
Foi na segunda parte.
Tamam, dokuz numara yaklaşsın.
Muito bem, aproxima a nove.
Dokuz numara sonuncuydu. O halde diğer tarataymış öyle mi?
Então o número nove é o último, logo, acho que acabou aí, certo?
İki numara senin peşinden dokuz numaralı sopa ile gelmesinin sebebi buydu değil mi?
Aposto que foi por isso que a sua ex-mulher foi atrás de si com um ferro 9, não foi?
Dokuz numara... annen seni severdi.
Número 9. Sim. Sua mãe te amava.
Dokuz numara. Biliyor musun, aynanın karşısında hazırlandığında, işini bitirmeye yakın sen sanki...
Número nove, quando estás a acabar de te arranjar, fazes isto ao espelho.
Hem de dokuz numara bir sopayla?
- Com um 9? - Bem, eu... eu acho que...
Bence dokuz numara ispiyoncu.
- Acho que o Número 9 é bufo.
Dokuz numara! Doktorun favorisi!
Número 9, o favorito do doutor.
Numara dokuz.
Marca nove.
Japon Kana alfabesinde bu kelime sekiz, dokuz ve üç rakamlarından türemiştir ; Toplamda 20 eder : Japon kumarındaki kayıp numara.
O Kana japonês para esta palavra é feito dos números oito, nove e três, perfazendo um total de 20 :
5 numara ekseni dört yirmi dokuz.
Número 5 eixo 429.
Dokuz top cep için bir numara. Denememin bir sakıncası var mı? Reculez-vous
O Neelix está a dormir e a respirar por ele próprio... com o seu pulmão.
Erkek, 20'lerin sonunda. dokuz buçuk numara ayakkabı. Yalnız, uyuşturucu bağımlısı.
É um homem, entre os 20 e 30 anos calça sapatos tamanho 42 solitário, consome de drogas.
- Teşekkürler, dokuz numara.
Muito obrigado, número nove.
Numara dönüyor ve hangi numara ise, dokuz gibi...
Então o número roda, e seja qual for o número... como nove.
Ben dokuz kurşun yedim, Dangerous ise listelerde bir numara.
Eu tinha nove balas e ele tinha um número um.
Şimdi, Saç için ufak bir numara var... Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz tane uç var.
Agora, aqui está um truque sobre o cabelo... são uma, duas, três, quatro, cinco, seis, sete, oito, nove pontas.