Numara mı translate Portuguese
1,701 parallel translation
numara mı?
Números na manga?
2 numara mı Lucas'ın canını yaktı?
O no 2 aleijou o Lucas?
Numara mı yapıyor diyorsun?
Achas que ela está a fingir?
- Cömertlik mi numara mı?
Ele está a pedir doce ou travessura... para as orelhas. - Doce ou travessura.
Cömertlik mi numara mı?
Doce ou travessura.
- Cömertlik mi, numara mı?
- Doce ou travessura.
- Sence numara mı yapıyor? Ya uyuşturucu peşinde ya da sorunları var.
Acho que quer droga ou tem outro problema qualquer.
Bak bakalım numara mı yapıyor.
Vê se ela não está a fingir.
Numara mı? Numara tabi.
Truques?
Bir numara mı bu?
Isto é um truque?
İşe yaramaz yetenek 12 numara mı?
Talento desperdiçado número 12?
Üç numara mı?
Três números?
Özel numara mı?
Número privado?
Ve ben ağlamalarını numara sandığım için görmezden geldim, çok örür dilerim tatlım.
Só de pensar que ignorei todas as tuas birras. Desculpa, querido.
Numara yapmadığını varsayalım.
- Vamos dizer que ela não estava a fingir.
Numara yaptığımı mı sanıyorsun?
Achas que é uma tramoia?
- Bir numara bile alamadın mı? .
- Não arranjaste nenhum contacto?
Bir, 1 numara da mı var?
Houve um número um?
Elimizde arayan numara vardı. İzini bulmaya çalıştım. Araştırmam çalınmış bir cep telefonunda son buldu.
Bem, eu tive uma ligação, a rastreei e resultou ser um celular roubado.
Evini aradım ama galiba bana verdiğin numara kullanılmıyordu.
Liguei para sua casa, mas acho que o número que me deu não funciona.
Babamın yaşadığını, gördüklerimin bir numara olduğunu söyleseniz size inanırım gibi geliyor.
Se me dissesse que ele ainda estava vivo, que o que vi era um truque... Eu acreditaria em você.
- Numara var mı?
Tem o número?
Bize numara verirler. Ama bazen biri korku içindeyse adımızı kullanmak onu sakinleştirir.
Sim, atribuem-nos um número, mas, às vezes, quando alguém está em pânico, usar o nosso nome ajuda-os a acalmar.
Şimdi büyüdüm ve yaptığının numara olduğunu anladım.
Agora que sou mais velho, apercebo-me que foi só fingimento.
Eğer bir daha böyle bir numara çekmeye kalkarsan takımdan atılırsın, anladın mı beni?
Fazes mais uma daquelas e estás fora desta equipa, compreendes?
Ayaklarım kaç numara gibi kokuyor?
De que tamanho te parece o meu cheiro?
O çok sevdiğim zarif ayaklar kaç numara hayatım?
Querida? Que número são esses pezinhos que adoro?
Benim tanıdığım altı numara bu işte.
Este é o 6 que eu conheço.
Duane geri döndüğünde size ulaşabileceği bir numara var mı?
Portanto quando o Duane voltar, Têm algum número para onde ele vos possa ligar?
Acaba kayıtlardaki herhangi bir numara, Penny Garden ve Izzy Delancy ile ortak mı diye bakacağım.
Vou ver se algum dos números corresponde aos que a Penny Garden e Izzy Delancy tinham em comum.
"51 numara : Ralph'ın annesiyle yattım."
Número 51, "Dormi com a mãe do Ralph."
Bu akşamki turumuzda son durağımız, Downing Sokağı, 10 Numara'da,... başbakanın karısıyla zor bir konuşma yaptığı yer olacak.
A nossa última paragem na viagem desta noite é no número 10 da Downing Street, onde o Primeiro Ministro está a ter uma conversa dificil com a sua esposa.
- Bir ve iki numara mı?
- "Um e Dois"?
Uh, büyük boy katetere ihtiyacım var, 16 numara iğne, bulabildiğiniz en büyük ambu ve tüyleri tıraş etmek için bir şey getirin.
Vou precisar de um cateter volumoso, uma agulha de 16, e o maior saco de ventilação que conseguirem encontrar. E algo que rape pêlos.
Ben de kendimden etkilendim, ilk kez bu cömertlik-numara işini yaptığım düşünülürse.
Na verdade estou bastante surpreendida comigo, sendo que foi a primeira vez que pedi doce ou travessura.
Bir numara olmaya alışkındım.
Eu costumava ser a número um.
2 numara kalem ve suyunu hazırladım.
Tenho lápis número 2 e uma garrafa de água.
Benim idmanımı terk edemezsin, 33 numara!
- Riggins! Não me viras as costas número 33.
Bir numara. Bir telefon görüşmesi yapmalıyım.
Nº 1, no 1.
96 numara burada mı?
Quem tem o 96?
Bak bakalım dokuz numara kim.
- Sim, vê só quem está em nono.
- Bana ulaşmak için kızımı kullanman numara olmasın sakın? Eşin seni terk mi etti?
De certeza que não é um plano, usares a minha filha, para te aproximares de mim, agora que a tua mulher te deixou?
Peggy, bana özel bir numara bağlar mısın lütfen?
Peggy, uma linha particular.
Aman Tanrım. Çok üzgünüm. Sana yanlış numara vermişim.
Meu Deus, peço desculpa, dei-te o número de telefone errado.
Başkan için numara alacağımızı sanıyordum kendimiz için değil.
Era suposto ela ligar ao Presidente e não para ti.
Şimdiye dek arkadaşmışız gibi numara yapmayalım.
Não vamos fingir que alguma vez fomos amigos.
Sanırım bir numara bulduk.
Parece que temos um numero.
Sana ulaşabileceğimiz bir numara var mı?
Tem um número onde possamos encontrá-la?
Aradığını bulamadı ve yardım etmemi de istemedi. Bulmamız durumunda ona ulaşacağımız bir numara da vermedi.
Não as encontrou e nem quis ajuda, e recusou-se a deixar um cartão, no caso de elas aparecerem
Senden hoşlandım # 9 numara.
Gosto de ti, número 9.
Süper bir numara yapacağım.
Devo ser um jumento de coleira.