English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ E ] / Ediyoruz

Ediyoruz translate Portuguese

10,343 parallel translation
Kendimizi açlıkla terbiye ediyoruz ve gezegendeki en güçlü varlıklar değilmişiz gibi davranıyoruz.
- A passar fome, a fingir que não somos as pessoas mais fortes do planeta.
Hepimiz hak ediyoruz.
Todos merecemos.
Gerçekten kavga ediyoruz.
Estamos mesmo a lutar.
- Yüzlerce projeyi finanse ediyoruz. Ama bu araştırmacılar, burada çok özel bir şeyin peşindeydiler.
Temos centenas de projectos, mas este era mesmo especial.
Üç gece önce saat 21.00 civarı nerede olduğunuzu merak ediyoruz.
Gostaríamos de saber onde esteve há três noites por volta das 21h00?
Şu an güvenlik kameralarını kontrol ediyoruz.
Vamos verificar as câmaras de segurança.
Dün gece geç saatlerde patlak veren Harrison Cezaevi skandalı yayınımıza devam ediyoruz.
Continuamos a cobertura do escândalo da Prisão Harrison que ocorreu ontem à noite.
Arabada ne yaptığınızı merak ediyoruz, çünkü otobüs gelip geçti ve siz hala oradaydınız.
Apenas queremos saber o que estava a fazer no seu carro, porque o autocarro chegou e partiu enquanto ainda estava lá.
Operasyonlarını yürüttükleri altyapı tesislerini yerle bir ediyoruz.
Destruímos as suas instalações e infra-estruturas que financiam as suas operações.
Ve gerçekten inanıyorum ki, diğer ülkeler gibi ilginizi hak ediyoruz çünkü böyle düşünmeye devam ederseniz en iyi olduğunuzu, her şeyi bildiğinizi düşünmeye devam ederseniz size bir yararı olmaz.
E eu penso que realmente merecemos a vossa atenção, como outros países, porque se continuam com essa mentalidade, que vocês são os melhores e que sabem tudo, não vai funcionar.
Meydan'da toplandık politikacılarımızdan AB anlaşmasını imzalamalarını talep ediyoruz!
Reunimo-nos na Maidan para exigir aos nossos políticos que assinem o acordo com a UE!
Bu suç için Bay Frank Frink'i takip etmeye devam ediyoruz ama bu silahın size ait olduğunu söylerseniz, bu her şeyi değiştirir.
Continuamos a perseguir o sr. Frank Frink pelo crime, mas se diz que a arma lhe pertence, isso muda tudo.
Yaratıcılığı arttırdığı için gün ortasında eğlence ve dinlenme aktivitelerini teşvik ediyoruz.
Sempre apoiámos actividades que estimulem a criatividade.
O zaman binayı tahliye ediyoruz.
Então, evacuamos agora.
Zemin kattaki alt geçit bağlantısından olabildiğince kişi tahliye ediyoruz ama herkesi zamanında tahliye etmenin imkanı yok.
Estamos a levar o maior número de pessoas que podemos pelo metro, mas não há nenhuma maneira de evacuar o edifício todo a tempo.
Bence daha iyi ateş ediyoruz.
Estamos com poucas armas.
- Biz de çöplüğü kontrol ediyoruz.
- Estamos na lixeira.
Seni ICU'ya transfer ediyoruz ve ameliyat edeceğiz. Beyninde bir şişme oluyor.
Parece que ocorreu um inchaço no cérebro.
İntikamı hak ediyoruz.
- Merecemos vingança! - Nunca!
Biz de en az sizin kadar Votan Birliği'nden nefret ediyoruz.
Odiamos a Corporação Votanis tanto quanto vocês.
- İlerlemeye devam ediyoruz.
- Continuamos a avançar.
Sebepsiz yere beraber yatip kalkiyoruz. Sebepsiz yere kavga ediyoruz. Birbirimizi sebepsiz yere seviyoruz.
Dormimos juntos e acordamos juntos por nenhuma razão, discutimos por nenhuma razão e amamo-nos por nenhuma razão.
Sakin. Sakin. Molina bizi aradığından beri Zoric'i takip ediyoruz.
Andamos à procura do Zolic desde que Agente Molina me ligou.
Kuzey Kore'nin Sinpo sınıfı denizaltısını takip ediyoruz Sayın Bakan.
Estamos a monitorizar os submarinos norte-coreanos, Senhor Secretário.
Cep telefonunu takip ediyoruz. Yerini öğrendik. Onu getirelim.
- Rastreámos o telemóvel dele.
Hareket ediyoruz.
Vamos avançar.
Biliyorsun bu günlerde PRC'le olan ilişkilerimizden iftihar ediyoruz.
Sabes, hoje em dia, estamos orgulhosos da nossa relação com a República Popular da China.
Cabe, insanlığın iyiliği için çalıntı bir nükleer savaş başlığını aşırmaya yardım ediyoruz.
Cabe, estamos a ajudar a roubar uma ogiva nuclear roubada pelo bem da humanidade.
Tam bir iyileşme olmasını umut ediyoruz.
Esperamos uma remissão completa.
- Bir defa satın alınca nerede kendimize enjekte ediyoruz?
Portanto, agora que comprámos a droga, onde é que a tomamos?
Bu gece gidiyoruz Cayman'ı dünyaya ifşa ediyoruz ve sonra da kaçıyoruz.
Vamos lá esta noite, expomos o Cayman ao mundo e fugimos.
Adada, içinde o şiir bulunan kitabı bulunduran kütüphaneleri daha önce bakılmış mı diye kontrol ediyoruz.
Vamos verificar as bibliotecas na ilha, à procura de livros com este poema que possam ter sido requisitados.
Bunu kabullendik ve devam ediyoruz.
Aceitámo-lo e passámos à frente.
Sana yardım ediyoruz evlat.
- Estamos a ajudar-vos.
- Üçüncü safhaya devam ediyoruz.
Retomando a terceira fase agora.
Kavga falan ediyoruz da ondan.
É porque estamos numa luta ou qualquer coisa do tipo.
Civarı kontrol ediyoruz sadece.
Estamos, apenas, a verificar o bairro.
nazikçe yardım ediyoruz.
Ajudamos quem queremos.
Herşeyi neden riske ediyoruz?
Arriscar tudo para quê?
Gelişmeler hâlâ gelmeye devam ediyor ve bunları sizin için doğrulamaya devam ediyoruz.
Mais detalhes estão a chegar e estamos a trabalhar para confirmá-los.
Onları kontrol ediyoruz.
- Estamos a verificar agora.
İkimiz de bilinçaltımızda ilişkimizin temsil ettiği riski ikame ediyoruz.
De modo subconsciente, substituímos o risco que a nossa relação representa.
Bir sorununu çözmesine yardım ediyoruz.
Estamos a ajudá-lo a resolver um problema.
Farkında mısınız eğer bunu yaparsak resmen pes ediyoruz.
Percebem que se fizermos isto, estamos oficialmente a desistir.
Delta-Xray-Delta'yı iki senedir takip ediyoruz.
Nós estivemos a seguir o rasto do Delta-Xray-Delta durante 2 anos.
Ancak laboratuvar personelinden beynin nereden geldiğini söylemeden rapor alamam. Ayrıca hala Suzuki'yi araştırmaya devam ediyoruz.
Mas não posso pedir ao nosso laboratório que o analise sem dizer de onde vem, e já estamos a abusar por suspeitarmos do Suzuki.
Evet, evet insanlara ediyoruz.
- Sim. Sim, "pessoas".
- Kaç işçi kayıp? - 15 diye tahmin ediyoruz.
Quantos empregados foram perdidos?
-... vahşi bir katilden söz ediyoruz! - Kesin şunu!
Parem!
Az önce bir terfi aldım. Müşteri temsilciliğine erkek arkadaşım ve ben beraber yaşamaktan söz ediyoruz.
- Fui promovida... representante de suporte ao cliente e o meu namorado e eu estamos a pensar em morar juntos.
İlerleme kayıt ediyoruz.
Significa que estamos a fazer progressos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]