Efendi translate Portuguese
3,751 parallel translation
İki efendi hanıma benziyorsunuz.
Parecem ser duas senhoras com classe.
Hanım efendi, lütfen yerinize dönün.
- Senhora, volte ao seu lugar.
Cidden? " Hanım efendi mi dedin?
- Chamou-me mesmo "senhora"?
Teşekkürler hanım efendi.
Obrigado "senhora"
Evinize hoş geldiniz, Efendi Frederick.
Bem-vindo a casa, menino Frederick.
Kafa sallayın, efendi olun, aptallık etmeyin.
Acenem, sejam simpáticos.
Efendi yokken yetkileri onun yardımcısına geçer bu durumda bana.
Na ausência do senhor da cidade, o poder transita para o seu adjunto. Que, neste caso, é a minha pessoa.
Efendi yardımcısı mı?
Adjunto do senhor da cidade?
- Efendi nerede?
- Onde está o senhor da cidade?
Şu demek, Efendi Baggins Cüceleri asla hafife almamalısın.
Significa, Sr. Baggins que nunca deves subestimar os anões.
Efendi Baggins, buraya gelin.
Sr. Baggins, anda cá.
Efendi'nin tahtına oturabilirdin ve hepsini bir kenara ittin.
O ceptro do senhor da cidade estava à tua disposição. E desperdiçaste tudo isso.
Çok efendi bir kuşa benziyorsun.
Pareces um pássaro simpático.
Efendi seni istiyor.
O Mestre ama-te.
Efendi onu istiyor.
O Mestre quere-a.
Pekâlâ, Efendi Kiyoharu.
Muito bem, Senhora Kiyoharu.
Ailenin başı, Efendi Kiyoharu güne sabah çayıyla başlar.
A manhã da última descendente, Kiyoharu, começa bem cedo com uma taça de chá acabado de preparar.
Tecavüz yok. Mahkumlar bile efendi.
Inclusive os presos são sempre muito educados.
Şerif efendi...
Bem, xerife...
- Şimdi olmaz hanım efendi, şimdi olmaz!
- Agora não... Agora não, senhora.
Lezbiyen, normal seks, efendi-köle, sarışınlar ırklar arası, derin boğaz, tombilikler, transseksüel,... olgun kadınlar, eş paylaşımı, Asyalı kızlar, grup seksi büyük memeler, küçük memeler çifte giriş, üçlü giriş...
Lésbicas, sexo hetero, dominação, loiras, interracial, garganta profunda, gordinhas, travestis, mulheres mais velhas, swingers, asiáticas, em grupo, mamas grandes, mamas pequenas, dupla penetração, tripla penetração,
Yapmayacağım Efendi Bruce.
" Não o farei, Menino Bruce.
Sizin için bunu yapmayacağım Efendi Bruce.
"Não lhe farei isso, Menino Bruce. Recuso-me a fazê-lo."
Söylediklerinizin bir kelimesini bile anlayamıyorum Efendi Bruce.
"Não percebo o que diz, Menino Bruce."
- Benimle Batman değil Efendi Bruce olarak konuşun.
"Fale-me como o Menino, não como o Batman." Porque é que ele...
"Efendi Steven" adı altında paylaşım yapıyor.
Ele postou com o nome : "Lord Steven"... Muito maluco.
Efendi'ye katıldığın zaman anlayacaksın.
Compreenderás quando te juntares ao Mestre.
Efendi Batm...
Sr. Bat...
Ben seytani, zenginle fakir büyükle küçük, efendi ile usak yönetenle yönetilen arasindaki o kokusmus ayrimi kovaladim.
Eu expulsei o diabo, a distinção depravada entre ricos e pobres, grandes e pequenos, amos e servos, governador e governado.
Bu yüzden ne emrettiysem yapacaksin yoksa senin genç efendi Fletch'ini kasabanin meydaninda sallandirir ve ona öyle zalimlikler yaparim ki Hz. isa bile aglar.
Por isso, ireis cumprir as minhas ordens ou eu penduro o jovem Flech em praça pública e castigo-o com atrocidades de fazer Cristo chorar.
Efendi intihar etmeye çalisiyor!
Venha rápido! O patrão tentou-se matar!
Hizmetinizdeyim Efendi Damian.
Ao seu dispor, Menino Damian.
Efendi Dick, onu giydiğinde daha çocuktu.
O Menino Dick era miúdo quando vestia isso.
Belki de efendi biraz sıcak karışık çerez ve nemli el havlusu ister.
Talvez o senhor também queira algumas castanhas quentinhas... e uma toalha húmida para as mãos.
Efendi Damian beni azat etti.
Fui libertado pelo Menino Damian.
İyi misiniz Efendi Dick?
O senhor está bem, Patrão Dick?
- Efendi Dick!
- Patrão Dick.
Bu kadar "efendi" mler ve "Sayın Başkan" lar yeter.
Chega de "senhor" e "Sr. Presidente".
Hayır, hanım efendi.
Não, senhora.
- İyi geceler maşuk efendi!
- Boa noite, Romeu!
Bu öyle bir efendi-köle ilişkisi değil.
Não é uma relação senhor-escravo.
Ben şeytanı, zenginle fakir büyükle küçük, efendi ile uşak yönetenle yönetilen arasındaki o kokuşmuş ayrımı kovaladım.
Lowe. I não expulsamos o diabo, Essa distinção depravado entre ricos e pobres,
Bu yüzden ne emrettiysem yapacaksın yoksa senin genç efendi Fletch'ini kasabanın meydanında sallandırır ve ona öyle zalimlikler yaparım ki Hz.
Assim que você vai fazer o que eu mando, Ou eu vou enforcar jovem Fletch mestre. Na praça da cidade,
Genç Efendi Wayne, bu akşamki Macbeth performansında sevmediğin şey neydi?
Jovem patrão Wayne, o que aprendeu nesta apresentação de MacBeth?
Bu akılsızcaydı genç Efendi Wayne.
Isso não foi sábio, jovem patrão Wayne.
Daha iyisini yapabilirsin Efendi Wayne.
Pode fazer melhor do que isso, patrão Wayne.
Hanım efendi, bana bir iyilik yapar mısınız?
Senhora, pode fazer-me um favor?
Hanım efendi mi dedin?
- Chamou-me "Senhora"?
Hanım efendi?
Quem disse isso?
- Bana hanım efendi deme.
- Não me chame assim.
Hanım efendi?
- Senhora?
efendim 34795
efendimiz 532
efendiler 36
efendi bruce 51
efendi yabu 29
efendi toranaga 70
efendi richie 17
efendi wang 37
efendi wong 91
efendi phillipe 18
efendimiz 532
efendiler 36
efendi bruce 51
efendi yabu 29
efendi toranaga 70
efendi richie 17
efendi wang 37
efendi wong 91
efendi phillipe 18