Elleri translate Portuguese
2,492 parallel translation
Seramiğin elleri ısıtışında öyle bir şey var ki...
Há algo acerca da forma como a cerâmica nos aquece as mãos.
FBI az evvel elleri boş döndüler. Çok da mutlu değiller.
O FBI acabou de sair com as mãos vazias e não estão contentes.
Efsanevi minik elleri her şeyi büyük gösteriyor zaten.
As mãos estranhamente pequenas dela fazem tudo parecer grande.
Her doğaüstü nesli öldürmenin bir yolu vardır. Doğanın hizmetkârlarının elleri ile.
Há uma forma de matar qualquer espécie sobrenatural às mãos das próprias servas da natureza.
Elleri olmasa da olur.
Ele não precisa das mãos.
Elleri yanmamış.
Mas as mãos não estão queimadas.
Bacakları var ama elleri yok.
Bem, claramente tem as pernas, mas não as mãos.
Katiller bazen kimliği teşhis edilmesin diye elleri ve kafayı keser.
Alguns assassinos removem a cabeça e as mãos para dificultar a identificação.
Elleri kesilmiş bir plastik cerrah ha?
Cirurgião plástico com as mãos cortadas?
Elleri bağlanmış.
Mãos atadas.
Minibüsün arkasında ağzı ve elleri bağlı 14 yaşında bir kız bulduk.
Miúda de 14 anos encontrada amarrada e amordaçada na parte de trás de uma carrinha.
Jerry Rice gibi elleri var.
Ele tem mãos como o Jerry Rice.
Hala adı geçen bir dövüşçü ama elleri camdan sayılır.
Ainda é um boxer de nome, mas tem as mãos feitas de vidro.
Aradığım rakibin elleri camdan olucak.
O homem que estou a pensar tem mãos de vidro.
Hiçbir zaman da olmayacak. Black Pike zararı sineye çekecek ve elleri boş olarak başka bir tepeye gidecek.
A Black Pike calcula o prejuízo e passa à montanha seguinte de mãos a abanar.
Geceliğimi yukarı doğru kaldırdı ve sıcak elleri ile okşamaya başladı.
Tira-me a camisola e acaricia-me com as suas mãos quentes.
Elleri sarılırken Morales'e dikkat et.
Observa o Morales a enfaixar as mãos.
Önce baldırları kalçaları ve elleri.
Primeiro, as barrigas das pernas, coxas, Depois, o torso, os antebraços e os seios. e as mãos.
O da bana "Nedenmiş, elleri hâlâ işliyor, öyle değil mi?" dedi.
E ele respondeu-me : "Porque não? Ela ainda tem mãos, não tem?"
Evet, elleri ayakları yerinde ve annesinden bile daha güzel olacak.
Sim, está tudo direitinho. Tem todos os dedinhos. E vai ser mais bonita que a mãe.
Tabii, sen ancak elleri bağlı, silahsız insanları dövmeyi bilirsin.
Claro. Só consegues bater em pessoas amarradas e desarmadas.
Onun da elleri hep boştu.
Ele andava sempre de cinto apertado.
İnsanlar günlerce elleri kamyonetin üstünde kazanmak için bekliyorlardı ve en son kalan kazanacaktı.
As pessoas ficavam ali dias e dias com as mãos postas na carrinha pickup e o último a aguentar-se ali com as mãos na carrinha, ficava com ela.
Charlestown'da elleri nasır bağlamış ikinci nesil İrlandalılar dolu.
Charlestown está cheia deles. Segunda geração de irlandeses com calos nas mãos.
Elleri kollları bağlı durmayacaklardır.
Não vão ficar de braços cruzados
Annemin elleri sert ve çatlaktı.
As mãos de minha mãe eram ásperas e rachadas.
Toprakta çalışmak zorunda olduğundan karaydı elleri.
Sempre negras, do campo onde ela trabalhava.
Elleri göreyim!
Mãos onde eu as possa ver.
Elleri arkasındayken kitabı değiştirdi, Führer'im.
Ele troca o livro de uma mão para a outra atrás das costas, Führer
Elleri çok meşguldu.
Tão hábil com as mãos.
Fakirlerin elleri boş, sevgili Costa. - Avuçları küçük.
Os pobres têm as mãos vazias, caro Costa, mas suas palmas são pequenas.
Elleri kırış kırış, yaşlı biri.
Ele vai ser todo Porto e jóias.
Bu elleri özlemişim.
Senti falta dessas mãos.
Böyle kaba zebanilerin elleri ve onların horozları aşk için yalvarır.
Brutos como ele gostam de mãos violentas, - e paus também.
Elleri göreyim. Şu elleri göreyim, haydi.
Dê-me essas mãos, vamos!
Bizden önce gelen o elleri kanlılardan öğreniyorduk.
Aprendemos com os nossos antepassados. Tinham as mãos cheias de sangue.
Yağmur yüzünden elleri boş döndüler.
Com tanta chuva, não encontraram nada.
- Elleri kaldırın!
- Mãos no painel!
Bak Solonius burada elleri boş duruyor.
O bom Solonius tem as mãos vazias.
Onun elleri yeni arenanın inşasını getirdi.
As suas mãos moldaram eventos resultando na criação da nova arena.
Böyle bir canavar, yabani elleri arzular.
Duros como ele gostam de mãos ásperas.
Peki bir soru daha. Tüm kurbanların ya elleri ya da parmakları alınmıştı.
A todas as vítimas foram removidas as mãos ou os dedos.
Büyükannenin sihirli elleri kızımızı susturdu.
A avó tem o toque mágico.
Oraya vardığımda çok korkmuştu elleri zangır zangır titriyordu.
Quando cheguei lá, ela estava tão assustada, que as mãos tremiam.
Elleri doluydu, böcek tam şuradaydı.
Tinha as mãos ocupadas, o insecto estava ali...
Wilfred olduğumu sanınca elleri durmuyor.
Desde que pensa que sou o Wilfred que não consegue ter as mãos quietas.
Bebeksi elleri.
Uma sobrancelha normal e outra muito grande? Mãos de bebé?
Elleri göreyim!
Não e não.
Elleri kaldırın!
Mãos na cabeça!
Ölü ya da elleri kelepçeli.
Morto ou algemado.
Carrington'un elleri kirli olamaz.
O Carrington não pode ser corrupto.