Eminim yaparsın translate Portuguese
110 parallel translation
Eminim yaparsın.
Tenho a certeza de que o fará.
Eminim yaparsın.
Não duvido.
Eminim yaparsınız. İş sizin.
Estou certa que sim, e o emprego é seu.
Eminim yaparsınız.
Não duvido.
Eminim yaparsın.
Acredito.
Eminim yaparsın.
- Sim, pois.
Eminim yaparsın.
Claro que sais.
- Eminim yaparsın.
- Aposto que sim.
- Eminim yaparsın.
- Claro que sim.
Eminim yaparsın ama beni kullanmandan bıktım.
Acredito que sim, mas estou farta de ser enganada por ti.
Eminim yaparsın.
Não me admira que tu tomavas.
Eminim yaparsın.
Estou certo que faz.
Eminim yaparsın.
Tenho a certeza que sim.
Eminim yaparsın.
- Aposto que sim.
- oh, evet, eminim yaparsın - izle o zaman!
- Oh, sim, claro.
Eminim yaparsınız.
Faça isso.
Eminim yaparsın.
Sim... Sim, estou certo de que sim.
- Eminim yaparsın.
Não duvido.
Evet, eminim yaparsın.
Sim, creio que o faría.
- Hayır. - Eminim yaparsın.
Eu sei que perdoas.
- Yapacağım, bir dakika. - Eminim yaparsın.
- Só demoro 1 minuto.
Evet, eminim yaparsın.
Sim, claro.
Eminim yaparsın.
Certifique-se disso.
Evet, Eminim yaparsın.
Aposto que contas.
Eminim yaparsın.
Claro que queres saber.
- Eminim yaparsın.
- Claro que vais.
- Eminim yaparsınız.
- Tenho a certeza que sim.
Eminim yaparsın.
Sei que o faras
Eminim yaparsın.
Sei que vais ser tu.
- Eminim yaparsın.
- Ah, consegues prevê-lo...
- Eminim yaparsınız, Detektif Sanchez, ama sorgu odası masanızdan biraz uzakta.
Não duvido, Detective Sanchez, mas a sala de interrogatórios fica um pouco longe da sua secretária.
Eminim öyle yaparsınız.
Estou certo disso.
Eminim, yaparsın.
Pois claro.
- Eminim yine olsa aynısını yaparsınız.
Ouso dizer que você voltaria a fazer o mesmo.
Eminim yaparsın.
- Aposto que perdes.
Eminim yaparsın.
Aposto que sim.
Eminim ilgilisiniz, çünkü ya yaparsınız ya da siktirip gidersiniz.
Eu sei que estão, porque agora é pegar ou largar.
Ayrıca, eminim sen bu işi harika bir şekilde yaparsın.
Além disso, hás-de pensar em algo maravilhoso.
Hayat senin hayatın ve eminim ki nasıl istersen öyle yaparsın.
É a tua vida, e tenho a certeza que farás o que entenderes.
Onun ne sikim olduğunu, ve en önemlisi siz de ne aradığını anlamaya çalışmaz mısınız? Eminim yaparsınız.
Claro que o fazem!
Yaparsın, eminim!
- É claro que podes.
Bu korkunç bir şey. Onlardan kurtulmak için her şeyi yaparsın eminim.
é horrível, mas penso que fazes tudo para te libertares delas
- Yapacağım, bir dakika. - Eminim, yaparsın.
- De certeza que sim.
Eminim yaparsın.
- Tenho a certeza que sim.
Harry üzerinde birkaç test yaparsın, eminim öldüğünü ispatlayabilirim.
Alguns testes ao Harry, e posso provar que ele está morto.
- Eminim onu da yaparsınız.
Para o saber, tereis de me bater. Tenha a certeza que sabeis como!
Eminim zamanı gelince sen de aynısını benim için yaparsın.
Quando chegar a hora, tenho a certeza de que farás o mesmo por mim.
Tabi ya, eminim sokakta ne istersen yaparsın.
Pois... há muitas coisas que eu deveria fazer.
Eminim yaparsın.
Sim, tenho certeza que podias.
Eminim, yaparsın.
- Eu tenho a certeza que sim.
Bir dahaki sefere eminim sende bir şeyler yaparsın, yani ne yapıyorsan işte.
Da próxima vez, sei que... tu sabes... farás... sei lá o que tu farás.
yaparsın 77
eminim 1847
eminim ki 169
eminim öyledir 355
eminim iyidir 17
eminim öyle 22
eminim öyleydi 16
eminim vardır 38
eminim 1847
eminim ki 169
eminim öyledir 355
eminim iyidir 17
eminim öyle 22
eminim öyleydi 16
eminim vardır 38