Eminim öyleydi translate Portuguese
51 parallel translation
- Eminim öyleydi.
- Oh, tenho a certeza disso.
Eminim öyleydi.
Acredito que sim.
Eminim öyleydi.
Decerto que foi.
- Eminim öyleydi. Geçiş periyodundayız.
- Estamos num período de transição.
Eminim öyleydi.
De certeza que sim.
Eminim öyleydi.
Tenho a certeza que foi.
Eminim öyleydi.
Oh, aposto que sim.
Eminim öyleydi.
Tenho certeza que você faz.
Eminim öyleydi.
- Aposto que foi.
Eminim öyleydi.
Estou certo disso.
Eminim öyleydi.
Estou certo que estava.
Eminim öyleydi.
Deve ter sido.
Evet, Penelope Hala, eminim öyleydi.
Sim, tia Penelope, claro que era.
Eminim öyleydi.
Sim, de certeza que ficava.
- Eminim öyleydi.
- De certeza que foi.
Eminim öyleydi. O tasmalı şey.
Tenho certeza de que sim.
Eminim öyleydi. Hapisten çıkacağımı hiç düşünmüyordum.
E foi mesmo, só não pensei que estava a vir para a prisão!
Evet, eminim öyleydi.
Sim, tenho a certeza que era.
Eminim öyleydi.
Aposto que dava.
Evet, iki herif bize ateş edene kadar eminim öyleydi.
Aposto que sim, até dois sujeitos começarem a alvejar-nos.
Evet, eminim öyleydi.
Sim, imagino.
Eminim öyleydi.
Tenho a certeza que sim.
Eminim öyleydi.
Estou certo de que estava.
Eminim öyleydi!
Não duvido!
Eminim öyleydi.
Claro que foi.
Eminim öyleydi.
Claro que chamava.
Eminim öyleydi.
Claro que deve ter sido.
- Eminim öyleydi.
Estou certa de que foi.
600 mü oldu Eminim öyleydi.
Custou 600 £? Eu aposto que sim
Eminim niyetin öyleydi.
- Mas sei que tencionava fazê-lo.
Eminim ki öyleydi.
Com certeza que sim.
- Eminim, öyleydi. - Japonları bir veya iki kez silkelemişti.
- Mostrou umas coisas aos Japoneses.
- Evet, eminim öyleydi.
Sim, com certeza que foi.
Greg Thompson'ın dairesindeki öyleydi ama. - Evinin her yerinde bir şeyimi bulacağınızdan eminim. Orada saçını ve kanını bulduk
Onde encontrámos cabelo e sangue seus.
Eminim öyleydi.
Claro que era.
Eminim öyleydi.
Sim.
Belki El Kaideli, belki Talibanlı, belki de dünyanın en kötü insanlarıydılar ve eminim ki bazıları öyleydi, ancak A.B.D'nin taraf olduğu ve gözetmesi gereken bazı temel kurallar ve uluslar arası anlaşmalar var.
Talvez sejam da Al Quaeda ou Talibãs, as piores pessoas no mundo, e é verdade que algumas são, mas há certas normas, básicas e acordos internacionais subscritos pelo USA, que devemos cumprir.
- Kesinlikle eminim, Sarah Pauline ve Jacqueline'in öyleydi... -... göğüsleri.
Acho que a Sarah, a Pauline e a Jacqueline eram bem amigas...
Eminim öyleydi.
Definitivamente, estava.
Eminim onunki öyleydi.
Com licença.
Helen, eminim ki en iyisi olduğunu düşündüğün şeyi yaptın ve o sırada muhtemelen de öyleydi ama şimdi...
Helen, tenho a certeza que fizeste o que achaste melhor. E naquela altura se calhar foi, mas agora...
Söylemek gerekirse geçen bir kaç ay çok zordu eminim hepimiz için öyleydi.
Estes últimos meses têm sido difíceis, no mínimo. Para todos.
Eminim ki öyleydi.
Tenho a certeza de que foi.
Eminim çok hoştur. Terry kapımı çaldığında sikmek üzere olduğum kızda öyleydi.
Estou certo de que era algo lindo... tal como a rapariga que eu ia papar quando o Terry me bateu à porta.
Benim için çok önemliydi. Eminim Matthew için de öyleydi.
Aquilo significou muito para mim e, tenho a certeza, para o Matthew também.
Senden tatlısının olmadığına eminim. - Öyleydi.
- De certeza que eras o mais adorável.
- Eminim sandığın kadar kötü değildir. Sana öyleydi diyorum.
De certeza que não foi tão mau quanto pensas.
Eminim tekerlekte öyleydi.
A roda também foi, tenho a certeza disso.
Halan Rachel harika bir insandı eminim ki baban da öyleydi.
A tua tia Rachel era uma pessoa fantástica, e tenho a certeza que o teu pai também.
öyleydi 571
öyleydim 119
öyleydin 30
eminim 1847
eminim ki 169
eminim öyledir 355
eminim iyidir 17
eminim öyle 22
eminim yaparsın 24
eminim vardır 38
öyleydim 119
öyleydin 30
eminim 1847
eminim ki 169
eminim öyledir 355
eminim iyidir 17
eminim öyle 22
eminim yaparsın 24
eminim vardır 38