English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ E ] / Endişelenmeye başlamıştım

Endişelenmeye başlamıştım translate Portuguese

157 parallel translation
Endişelenmeye başlamıştım. - Tıbbi açıdan tabii.
Estava começando a me preocupar com voce, de um ponto de vista médico.
Endişelenmeye başlamıştım.
Aonde estavas? Começava a preocupar-me.
"Neredeydin?" "Endişelenmeye başlamıştım."
Aonde estavas? Começava a preocupar-me.
Çünkü açıkça söyleyebilirim ki, biraz endişelenmeye başlamıştım.
Porque, francamente, começava a preocupar-me.
Senin için endişelenmeye başlamıştım.
Eu já estava a ficar preocupada contigo.
Senin hakkında endişelenmeye başlamıştım Jenny.
Estava a ficar preocupado contigo, Jenny.
- Endişelenmeye başlamıştım, Poirot, sonuçta bütün olayı uykunda falan çözdün zannettim.
Eu estava a ficar preocupado. No caso de ter sido você afinal. Enquanto dormia, talvez.
Senin için endişelenmeye başlamıştım.
Estava a ficar preocupada contigo.
Senin için endişelenmeye başlamıştım.
- Estava preocupado contigo.
Vaktinde gelmeyeceksin diye endişelenmeye başlamıştım.
Começava a pensar que não ias chegar a tempo.
- Endişelenmeye başlamıştım.
- Estava a ficar preocupado.
Endişelenmeye başlamıştım.
Estávamos a ficar constrangidos.
Endişelenmeye başlamıştım.
Eu já estava preocupado.
Senin için endişelenmeye başlamıştım.
Estava a ficar preocupada.
Sonraki haftanın ortalarında, üç kez daha aynı şey yaşanmıştı endişelenmeye başlamıştım.
A meio da semana seguinte, já eram três vezes seguidas e comecei a ficar preocupada.
Endişelenmeye başlamıştım.
Estava preocupado.
İçtiğim ucuz biranın etkisi azalırken günün nasıl biteceğiyle ilgili endişelenmeye başlamıştım.
Quando a animação da cerveja barata se foi, comecei a preocupar-me com as ramificações do meu dia.
Endişelenmeye başlamıştım.
Estava começando a preocupar.
Güzel, çünkü endişelenmeye başlamıştım.
Ainda bem porque estava preocupado.
Mezuniyetim için vaktinde gelemeyeceksin diye endişelenmeye başlamıştım.
Estava a começar a achar que não ias voltar a tempo da minha formatura.
- Senin için endişelenmeye başlamıştım.
- Estava a ficar preocupado contigo.
Senin için endişelenmeye başlamıştım.
Estava a ficar preocupado contigo.
- Endişelenmeye başlamıştım Kevin.
- Estava a ficar preocupado contigo.
Ben... endişelenmeye başlamıştım.
Começava a interrogar-me.
Oh, endişelenmeye başlamıştım, uyuya kaldıklarını sandım.
Oh, estava preocupado, pensei que eles estavam a dormir.
- Endişelenmeye başlamıştım.
- Estava a ficar preocupada.
Endişelenmeye başlamıştım.
tens de provar que és o melhor em tudo...
Ben endişelenmeye başlamıştım.
Estava a ficar preocupada.
Fez, sonunda bir kız bulman çok rahatlattı beni çünkü endişelenmeye başlamıştım.
Bem, Fez, estou contente que tenhas encontrado uma rapariga... porque já estava a ficar preocupada.
Seni böyle neşeli gördüğüme sevindim. Açıkçası biraz endişelenmeye başlamıştım çünkü aslında ben de buraya buraya küçük bir bahis oynamaya geldim.
Por acaso, estou tipo que ansioso, porque vim aqui...
- Hayır, ikiniz için endişelenmeye başlamıştım.
Estou a começar a entender vocês os dois.
Caroline, senin için endişelenmeye başlamıştım. Uzun süredir yoksun.
Começava a preocupar-me consigo, estava a demorar tanto.
Endişelenmeye başlamıştım, Joao.
Estou preocupada, João.
Seni rahatsız etmek istemedim. Cevap gelmiyordu, ben de endişelenmeye başlamıştım.
Lana eu não queria invadir, como não houve resposta comecei a preocupar-me.
Aslında, biraz endişelenmeye başlamıştım son bir kaç aramama geri dönmedi.
De facto, começo a ficar preocupada, porque... ela não tem atendido as minhas últimas chamadas.
Senin için endişelenmeye başlamıştım.
Estava a começar a preocupar-me, contigo.
Senin için endişelenmeye başlamıştım, genç adam.
Eu começava a me preocupar com você, rapaz.
Endişelenmeye başlamıştım.
Eu estava acordada! ...
Ben sadece eve ulaşmak istiyordum. Endişelenmeye başlamıştım.
Só queria ir para casa, estava preocupada.
Endişelenmeye başlamıştım. "
Estava a ficar preocupada.
Geri dönmeyeceğin konusunda endişelenmeye başlamıştım. Ama geri döndün.
Estava preocupado que não voltasses.
Endişelenmeye başlamıştım Messer.
Já estava a começar a ficar preocupada Messer.
- Endişelenmeye başlamıştım. - Seni gördüğüme sevindim.
- Estava perguntando por você.
Endişelenmeye başlamıştım, dışarı çıkmayacaksın sandım.
Eu comecei a ficar preocupada, que tu nunca fosses sair para o lado de fora.
Endişelenmeye başlamıştım. Dinle, John, burada kalmanı istiyorum, tamam mı?
Johnny preciso que fiques aqui.
Endişelenmeye başlamıştım.
Estava a ficar preocupado.
Akşam ki festivale katılamayacağınızdan endişelenmeye başlamıştım.
evitar as festividades desta noite.
Endişelenmeye başlamıştım.
Depressa, minha querida, entra.
Maggie, endişelenmeye başlamıştım.
Maggie!
Endişelenmeye başlamıştım.
Deves estar com fome depois desta viagem.
Ben de endişelenmeye başlamıştım.
Já estávamos a ficar preocupados.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]