Farkında mısınız translate Portuguese
1,055 parallel translation
Hayır, hemen evlenmeye beraber karar verdik. Aynı şey değil. Bilmem, bu küçük ayrıntının farkında mısınız?
Não, decidimos imediatamente casar-nos, o que é diferente.
Ne ima ettiğinizin farkında mısınız?
Sabe o que está a implicar?
Aynı zamanda 1878'de su geçirmez saat takılmadığının da farkında mısınız?
Também está ciente de que em 1878 não existiam relógios à prova de água?
Churchill'in bunu görmesi gerektiğinin farkında mısınız, Dowding?
Dowding, você tem consciência... que Churchill terá de ver isto?
- Dediğinizin farkında mısınız?
Seja quem fôr, saia donde está!
Politi yönün farkında mısınız?
Percebe as implicações políticas deste caso?
Nöbetçiler sizi götürebilir farkında mısınız?
Percebe que as sentinelas o podiam levar?
Onu neyle karşı karşıya bıraktığınızın farkında mısınız? Sacchi ve Madeleine Legauff'un arkadaşları pek saygın kişiler değil.
Se ela está confundindo, é porque o homem que procuro está morto também.
Ne yaptığınızın farkında mısınız?
Sabem o que estão a fazer?
- Karantina altındaki bir bölgeye girdiğiniz ve askeri hattı izinsiz geçtiğinizin farkında mısınız?
- Você está ciente... de ter violado conscientemente a área de quarentena, e invadido uma base militar?
Ne dediğinizin farkında mısınız? - Evet.
- Sabe o que está a dizer?
Köpeğinizin eti ne kadar sever, farkında mısınız?
Sabe quanto o seu cão gosta de carne?
Treni kaçıracaksınız, farkında mısınız?
Vou perder o comboio?
Bu arada, yarattığınız kargaşanın farkında mısınız?
Enquanto isso, percebem a confusão que foi feita!
Saatin farkında mısınız, az sonra banka kapanacak.
Por favor, o banco está por fechar.
İçinde bulunduğumuz tehlikenin farkında mısınız, bilmem.
Não sei se se dão conta do perigo em que nos puseram.
Uh, ben merak ediyorum, siz bunun farkında mısınız?
Não sei se tens consciência disso ou não.
İkinizin hayatını da riske attığınızın farkında mısınız?
Tem consciência que está a pôr em risco ambas as vidas?
Kiracınızın, Victor Hugo'nun öteki kızı olduğunun farkında mısınız?
Deu-se conta que a sua hóspede é a segunda filha de Victor Hugo?
Farkında mısınız, Bayan Saunders kiracınız dünyanın en ünlü adamının kızı.
Sabe que a sua hóspede é filha do homem mais famoso do mundo?
Söylediğiniz şeyin ne denli ciddi olduğunun farkında mısınız, bilmiyorum hanımefendi.
Avalia a gravidade do que está a dizer?
Onun da günlerini sayılı duruma soktunuz, farkında mısınız?
Escutai. Sabeis que também ele tem os dias contados?
Cinayet girişimine yardım ettiğinizin farkında mısınız?
Sabe que é cúmplice de tentativa de homicídio?
Siz her yıl daha iyi söylüyorsunuz, farkında mısınız?
Vocês estão cada vez meIhores.n
Göze aldığınız tehlikenin farkında mısınız?
Apercebe-se do risco que você e a sua amiga correram?
Neyle karşı karşıya olduğunuzun farkında mısınız?
Compreende com que é que está a ser confrontada, não é verdade?
Oh, bayım. Kanadığınızın farkında mısınız?
Senhor, sabe que está a sangrar?
Ne yaptığınızın farkında mısınız siz Allah aşkına?
Sabe o que fez, meu Deus?
5 : 30'dan beri ayaktayım, farkında mısınız?
- Estou a pé desde as 5 : 30!
Bu gece, son 40 yılda tiyatroya gitmiş olanların toplamından... daha çok sayıda insanın sizi seyredeceğinin farkında mısınız?
Sabe que esta noite será visto por mais pessoas... do que aquelas que viram peças de teatro nos últimos 40 anos?
Ücretin eski işinizden 4.800 dolar az olduğunun farkında mısınız?
Sabe que o salário é $ 4800 a menos do que ganhava antes?
Dünya da neler oluyor farkında mısınız?
- Veja o que está a acontecer no mundo?
Hükümetiniz karar için ne kadar acele ettiğinin farkında mısınız acaba merak ediyorum.
Me pergunto se percebeu quão ansioso o seu próprio governo está por uma condenação.
Hücre cezası almanıza ramak kaldı, farkında mısınız?
Vocês estão a dez segundos da solitária, sabiam?
Ne söylediğinizin farkında mısınız, efendim?
Está a dar conta do que está dizer, senhor?
Bunun ne kadar kötü bir suç olduğunun farkında mısınız?
Reconhece também que é um crime deplorável? Sim, Meritíssimo.
Josselin Beaumont, cezanızla bir emsal oluşturmam gerekeceğinin farkında mısınız?
Tem noção, Josselin Beaumont, que serei obrigado a exigir uma pena exemplar?
Josselin Beaumont, cezanızla bir emsal oluşturmam gerekeceğinin farkında mısınız?
Tem noção, Josselin Beaumont, que serei obrigado a dar-lhe uma pena exemplar?
Yıldız filosunun senin için ne kadar yatırım yaptığının farkında mısın?
Sabe o quanto a frota estelar investiu em si?
Herr Hauptmann, söylediğinizin vatana ihanet olduğunun farkında mısınız?
Herr capitão, sabe que o que está a dizer é traição?
Berbat koktuğunuzun farkında mısınız?
Vocês cheiram mal.
Farkında mısınız bunun?
Compreende isso?
- Farkında mısınız?
- Ainda estamos na estrada do estado.
Hiçbir yerin ortasındayız, farkında mısın?
Este lugar é no meio de lugar nenhum, sabia disso?
Buraya ilk geldiğimde seninle tanışmamızın üstünden 10 yıl geçmiş, farkında mısın?
Conheço-te desde que para cá vim. Já lá vão dez anos!
Ama hem elmasları bulup hem onları hapse tıkmamızın ne kadar ettiğinin farkında mısın?
E pensaste de quanto seria a recompensa, se encontrássemos os diamantes e os devolvêssemos?
Savaş başlatıyor olabilirsiniz, farkında mısınız?
Estão a provocar uma guerra. Você sabe disso?
Karımla tartıştığımın farkında mısın? Sıkıntımızı çözmeye yardım edecek misin?
Estou discutindo com a minha mulher.
220 silahsız sivil gemiyi korurken bir askeri çarpışmanın sorumluluğunun tam olarak farkında mısın?
Tens noção da responsabilidade que é entrar num confronto militar, ao mesmo tempo que se protege 220 naves civis desarmadas?
O gemidekilerden neler öğrenme fırsatımız olduğunun farkında mısın?
Percebeu as oportunidades de estudos que estão dentro daquela nave?
Bu para baya eski, bunun farkında mısınız?
- É dinheiro bastante antigo.