English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ F ] / Fen

Fen translate Portuguese

777 parallel translation
Mösyö Gattard perşembeleri... Doktor Spitzer'ın cuma öğleden sonraya alınan... fen dersleri yerine, ikinci ve üçüncü sınıflara... Fransızca dersleri verecek.
Monsieur Gattard continuará... a dar Francês aos 2 ° e 3 ° anos, às quintas, substituindo a aula de Ciências do Dr. Spitzer... que passa para as tardes de sexta.
Fen öğretmeni.
Ensina Ciências.
New York'da bir okulda bölüm şefi olmak aklımdan bile geçmezdi özellikle de fen dersinde.
Nunca sonhei ser chefe de departamento no sistema educacional de N. York, muito menos no de Ciências.
Biliyorum okulda bir sürü gereksiz şey öğretiyorlar. Cebir ve fen bilgisi... hayatta pek lazım olmaz.
Eu sei que na escola aprendemos muitas coisas inúteis, álgebra, ciências...
Benim adım, Fen Jiggs.
Chamo-me Fen Jiggs.
Bin yıllık bir fen ve matematik bilimini...
E milhares de anos de ciência e matemática...
Botanik yerine fen üzerine uzmanlaşmaya karar vermiştim...
Queria Medicina mas preferia Ciências, foi pois.
Matematik, tarih, biyoloji, fen bilimleri İngilizce, Latince, Fransızca.
Matemática, História, Biologia, Ciências Naturais, Inglês, Latim, Francês...
Eski fen öğretmenimin dediği gibi ; yılmak yok.
Nil desperandum, como dizia a minha professora de Ciências.
Fen bilimcisi ya da fizikçi değilim ama elektrik üreten herhangi bir şeye kısa devre yaptırabileceğimizi düşünmekte haklı mıyım?
Não sou cientista, nem físico, mas estarei correcto ao presumir que tudo o que gera electricidade pode ter um curto-circuito?
Bir süre fen kütüphanesinde çalıştım.
Bem, durante algum tempo, geri a biblioteca de Ciência.
Ve bu akşam Normandiya çıkartması. Oakdene Lisesi, 5 Fen C Sınıfı kızları canlandırıyor.
Esta noite, a invasão da Normandia, levada a cabo pelas meninas do Liceu de Oakdene, Turma de Ciências.
Fen hocası Bay Emmet, saç filesi takıyor.
O Sr. Emmet, o professor de ciências, usa uma rede para o cabelo.
Fen Bilimleri Akademisi bu tarihin olayın, yeni icat edilen bir ilaç sayesinde gerçekleştiğini duyurdu. Bu muhteşem buluşun sahibi Bay Juan Vilas, veya Pedro Almeira, veya Paquito Rodriguez, veya Manuel.
A academia de ciências declarou que este evento histórico foi possível graças apenas aos comprimidos feitos com tripodio corburas, descoberta pelo Sr. Juan Vilas, ou Pedro Almeira, ou Paquito Rodriguez, ou Manuel.
Şimdi keşke fen dersini iyi dinleseydim diyorum.
Quem me dera terprestado atenção ás aulas de ciência.
Harvard'ın fen bölümünden mezun oldum.
Eu me formei em Ciencias, em Harvard.
Fen Lisansı. New York Tıp Fakültesi, 22 kişilik sınıfta on altıncı.
Faculdade de Medicina de Nova Iorque, 16 ° num curso de 22.
Hayır. Bütün öğleden sonra fen laboratuarındaydım.
Não, passei a tarde no laboratório de Ciências.
"Söyle bakayım, neden gidip fen derslerine kayıt yaptırdın?"
"Agora, porque vai inscrever-se... " na turma de ciências?
"Fen derslerinde kız çocuklar olmaz."
" Não há raparigas na turma de ciências.
"Erkekler fen bilimleri dersinde."
"Os meninos estão na turma de ciências."
Peki, şimdi fen bilgisi kitaplarımızı açıp, dün kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Bem, vamos ao nosso livro de ciência, continuemos onde parámos ontem.
Biraz fen bilgisi ödevim var. Bir de Huckleberry Finn'in bir bölümü okunacak.
Só alguma Ciência e um capítulo do Huckleberry Finn.
Bu okuldaki fen labaratuarı gibi.
Parece o laboratório de ciências da escola.
Fen okuyordum.
Eu especializei-me em Ciência.
- Fen ödevi mi hazırlıyorsun?
- Estás a fazer um projecto de ciência?
Bu senin fen projen mi?
É seu projeto de ciências?
Adil davranmaktan bahsetmişken... 505 00 : 43 : 06,771 - - 00 : 43 : 09,777 onun fen öğretmenini de takdir etmeliyiz.
Seria justo...
Ernie'nin fen dersi için deneyi.
O experimento do Ernie para a escola.
O fen öğretmenini yumrukladıktan sonra, Sınıfta kaldı ve kurslara gelmeye başladı.
Depois de bater no professor, enviaram-no para a escola especial.
Fen sınavın nasıl geçti?
Que tal correu o ponto?
Bilemiyorum. Fen dersinden orta almışsın.
Não sei, tiveste má nota em ciências.
Ona eziyet etme. Sen fen dersinden hiç pekiyi almadın ki.
Ora, tu também eras péssimo a ciências...
O "Fen" dersi, Kel. Al, Çok çabalıyor.
É claro que o truque é espaçá-las correctamente, para ele não comer muitas ou ainda adormece antes de chegar a mim.
Bir fen öğretmeni daha ağırbaşlı olur sanırdım.
Quem diria que um professor de física teria aquela postura.
- Lise fen hocam mı?
- Ensinou-me ciências no liceu?
Fen çok ileri, şimdi götüne koydum leyn.
You asked for it. There's no way you can escape.
Ama Fen'den B aldım.
Mas tive um "Bom" a Ciências.
Ondan sonra tarih fen, dil bilgisi.
Depois, vinha a História a Ciência, as Línguas.
Fen öğretmenimin yaptığı deneyleri hatırlıyordum.
Lembrando-me de uma experiência dos meus tempos... como professor de ciências...
Fen çalışmak için.
Estudou ciências.
- Delirmezsin böylece.
Agora não fiques maluco, San Fen.
Fen kitabı arıyoruz.
Queremos o livro de ciências.
Fen Xia.
Vou dar-te uma lição.
Bizim Fen Xia'nın babası da işçidir.
O pai da Fengxia tomou parte na revolução. Não há problemas com o passado da família!
Fen Xia nerede?
Onde está a Fengxia?
Fen xia.
Fengxia, vem cá!
Fen Xia bize yardım etti.
A Fengxia está a ajudar-nos.
Fen, çok iyi.
Ciências, muito bom.
Fen kitabımda okumuştum.
- Eu li a respeito no livro de ciências.
Fen xia.
Que estás a fazer, minha marota?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]