Franklin translate Portuguese

Franklin...

Franklin...

Franklin, aç şu lanet olası telefonu!

Franklin, atende a porra do telefone!

Franklin?

Franklin?

Franklin!

Franklin.

- O sıradan bir maymun değil. - Franklin...

- Não é um macaco, é um símio!

Sadece birkaç günlüğüne, ben uygun bir yer bulana kadar.

- Franklin... É só por uns dias, até eu achar um santuário.

Franklin olmaz!

- É só o que preciso.

Bu benim sorumluluğumda değil, şirkete ait bir şey.

- Franklin, não! Não é minha a responsabilidade. É propriedade da empresa.

Franklin, maskeni tak!

Franklin, ponha a máscara!

- Franklin bunu biliyordu. Nerede o?

- Franklin sabe, onde está ele?

Dr. Rodman, benim Franklin!

Dr. Rodman, é o Franklin.

Bay Franklin, benim Dottie!

Sr. Franklin, é a Dottie!

Bay Franklin?

Sr. Franklin?

Franklin virüsün yol açtığı bir enfeksiyondan öldü.

O Franklin morreu de uma infecção viral.

Selam. 5 dakika sonra Journal'dan Tom Franklin arayacak.

- Olá. O Tom Franko do "The Journal", vai ligar-te dentro de cinco minutos, dei-lhe este número.

Böyle fırsatlar zor bulunur Franklin.

Estas oportunidades são raras, Franklin.

Beyler, Franklin, Reader Yates'in geleceğinde ne var?

Meus senhores, qual é o futuro da Franklin, Reader Yates?

Beyoncé bir şarkıcı Franklin.

A Beyoncé é cantora, Franklin.

Hayat çok kısa, özellikle Franklin için.

A vida é demasiado curta, especialmente para o Franklin.

Franklin, kaç yıldır senin için çalışıyorum?

Franklin, há quanto tempo trabalho para ti?

Merhamet misyonuna çıktım Franklin.

É uma missão de misericórdia, Franklin.

Merhaba Franklin.

Franklin.

BİR FRANKLIN, READER, YATES POPPER YAN KURULUŞU

SUBSIDIÁRIA DA FRANKLIN, READER, YATES POPPER

- Kampta tanışmıştık Adam Franklin.

És o Adam Franklin do Acampamento Weehawken.

Adam Franklin!

Adam Franklin!

Franklin!

Franklin!

Ben Franklin ya da Napolyon gibi ünlü hayaletlerle tanışmış mı?

Alguma vez encontraste fantasmas famosos, como o Ben Franklin, o Napoleão, ou coisa assim?

Cam geçici olarak Franklin Ortaokulu'nun müzikal yönetmeni oldu.

O Cam foi contratado pela escola básica de Franklin para director interino de música.

Bastır, Franklin!

- Vamos, Franklin!

Sonra muhteşem Franklin Ortaokulu'nun amblemi açılacak tabii Reuben boyamayı bitirirse.

E de seguida, o símbolo da escola básica de Franklin vai aparecer no palco se o Reuben alguma vez a acabar de pintar.

Evet, ama yüzlük banknotta Benjamin Franklin olmalı.

É, mas as notas de 100 dólares deviam ter Benjamin Franklin.

Yine de 158. Cadde ve Franklin köşesindeki kırmızı tuğlalı binaya giderseniz de zamanınızı boşa harcamış olmazsınız bence.

Contudo... se passarem por um armazém industrial na esquina da rua 158 com a Franklin, acho que não seria perda de tempo.

Ayrıca sporda, kızz voleybol takımından fırlatıcı Karen Franklin ve Malibu'dan smaçör Lacy O'Connell.

Também nos desportos, no softball feminino, Karen Franklin lançou o que não teria nenhum impacto se não fosse o poderoso bastão de Lacy O'Connell de Malibu.

Dostumuz Ben Franklin'de!

O nosso bom amigo Ben Franklin!

Franklin, Philadelphia'da değil miydi?

Oh-oh. O Franklin não está em Filadélfia?

Dr. Franklin, yeni buhar motorunuz geldi.

Dr. Franklin, o seu novo engenho a vapor está aqui.

Dr. Franklin, muhteşem bir icat olan sobanın mucidine saygısızlık etmek istemem ama sizinle biraz konuşabilir miyiz?

Dr. Franklin, com o devido respeito ao brilhante inventor do... forno, tenho que falar consigo.

Ben Franklin, benim sevgili bağ- -cı arkadaşım.

Ben Franklin, meu companheiro de liber... Chaleiras!

Tüm birimlere, 187 Franklin Sokağı'nda Pine'ı geçince bilinmeyen bir sorun var.

Todas as unidades, existe um problema que desconhecemos. Na Rua Franklin 187.

Jasper Franklin adında bir tedarikçimiz var.

Temos um vendedor chamado Jasper Franklin.

Sizce, bu Jasper terörist amacı güdüyor olabilir mi?

Acreditas que Jasper Franklin pode ter intenções terroristas?

Franklin tarafında bir yerde.

Algures na Franklin.

Ben Franklin köprüsünden.

São da ponte Ben Franklin.

Kötü bir örnek değil Franklin Okulu, Princeton hep sınıf birincisi, tonlarca hayır işi ve günümüzde pek bulunmayan özelliği seks videosu ve skandalları yok.

Bem, não é um mau modelo... Frequentou a Franklin School, Princeton, foi sempre a melhor da turma, fez imenso trabalho de caridade, e... curiosamente nos dias que correm e com a idade dela, não foi protagonista de filmes sexuais ou escândalos.

internete girdim ve 12 yaşında ki bir çocuk Aretha Franklin'den, Respect'i söylüyordu. Çok hoş demiştim.

Liguei-me à net e vi um miúdo de 12 anos a cantar "Respect", de Aretha Franklin, e pensei : "Isto é muito bom".

Franklin filigranı yok, mikro baskı yok. Optik değerli mürekkep de yok, kopyalanması daha basit ve hala geçerliler.

Sem a marca de água de Franklin, sem micro impressão, sem tinta opticamente variável, muito mais fácil de duplicar, e ainda é dinheiro corrente.

Franklin gibi.

Tal como o Franklin.

Köprüüstünde Dr. Franklin'i defalarca gördüm ve onunla konuştum.

Tenho visto e falado com o Dr. Franklin muitas vezes, na ponte. Então, foi isso que lhe aconteceu?

Bay Benjamin Franklin, Ajan Stukowski'den çok daha gür konuşur.

- O senhor... Benjamin Franklin fala muito mais alto que a agente Stukowski.

Ben Franklin.

- Ben Franklin.

Salak Franklin.

Estúpido Franklin!