Gençliğimde translate Portuguese
183 parallel translation
Gençliğimde hayatımın en önemli ilkesi, "asla yalan söyleme daima doğruyu söyle" olmuştur.
Na juventude, meu principio maior era jamais mentir. Sempre dizer a verdade.
Gençliğimde, dış dünyanın bilgisini edindim.
Quando era jovem procurei o conhecimento no mundo exterior.
Gençliğimde benim hayalim buydu.
Eu, quando era jovem, costumava sonhar com isso.
Gençliğimde ben de biraz boks yapmıştım.
Pratiquei algum'box'na minha juventude.
Ben de gençliğimde en az onun kadar güzeldim.
Jovem era tão bonita quanto ela.
Benim de gençliğimde kendimi kaybettiğim günler oldu.
No meu tempo também fui muito rebelde.
Gençliğimde kendimi lider olarak görürdüm.
Eu me imaginava um líder em minha mocidade.
Gençliğimde çok kız tanıdım, bilirim.
Sei o que digo, conheci muitas, no meu tempo.
Biliyorsunuz, ben gençliğimde profesyonel bir boksördüm. Ve de ondan 20 kilo fazlam vardı.
Repare, fui lutador profissional, quando era mais novo, e bem, peso mais 20 quilos que ele.
Gençliğimde toprak sürerdim.
Eu lavrava quando era novo.
Gençliğimde, rüyamda kutsal sandık için muazzam,... bir tapınak yapacağımı görmüştüm ama,... büyük günah işledim ve tanrının evini,... yapma görevimi yerine getirmedim.
Quando jovem, sonhei erguer um grande templo, para abrigar a Arca da Aliança. Mas pequei muitas vezes, e fui indigno de erguer a morada do Senhor.
Gençliğimde, dünyadaki bütün ülkeleri gezmek isterdim.
Quando jovem, sonhava visitar os reinos longínquos da Terra.
İşim nedeniyle gençliğimde çok yolculuk yaptım.
Quando era jovem, viajava frequentemente em negócios.
Benim gençliğimde bahçemizde nergis eksik olmazdı.
Podíamos ter o quintal cheio, como quando eu era pequena.
Onu yıllar önce gençliğimde tanıdım.
Conheci-o há anos atrás, quando era uma miúda.
Gençliğimde, gerçek Vikingler vardı.
No meu tempo, eram vikings a sério.
Gençliğimde ya da çocukluğumda bir yerlerde
Por isso em algum momento Na minha juventude ou na minha infância
Gençliğimde ya da çocukluğumda bir yerlerde
Por isso em algum momento Na minha juventude ou infância
Gençliğimde ya da çocukluğumda Bir yerlerde
Por isso em algum momento Na minha juventude ou infância
Gençliğimde ya da çocukluğumda Bir yerlerde
Por isso em algum momento na minha juventude ou infância
Gençliğimde Boston'da heykeltraşlıktan bir ödül aldım.
Quando eu era jovem ganhei um prémio de escultura em Boston.
Gençliğimde, Etiyopya'da.
Quando era jovem, na Etiópia.
Hain! Ben gençliğimde onun gibi halk düşmanlarını... öldürmüştüm. Sabotajcı!
Sabotador!
Gençliğimde trajediye çok düşkündüm.
Gostava muito de tragédia, na minha juventude.
Şimdi, zavallı günahkar yaşamımın sonuna varmış saçlarım ağarmış gençliğimde tanık olduğum olağanüstü ve korkunç olaylara dair gördüklerimi, bu parşömen üstünde bırakmaya hazırlanıyorum. Efendimizin doğumunun 1327. yılının sonuna doğru idi.
Tendo chegado ao fim da minha vida de triste pecador, com o cabelo já todo branco, vou deixar, neste pergaminho, o meu testemunho dos acontecimentos admiráveis e terríveis que assisti na juventude, no final do ano do nosso Senhor de 1327..
- Gençliğimde çok dans ederdim.
- Quando era novo, costumava ir aos chamados bailes de chá.
Gençliğimde şansımı denemedim ama hiçbir zaman içimde yoktu.
Eu dava uma perninha quando era jovem, mas nunca esteve no meu sangue.
Al ve benim gençliğimde çok iyilerdi.
- Na nossa juventude eram óptimos.
Gençliğimde. Gençliğimde.
Quando era mais novo.
Gençliğimde tanıdığım birini hatırlatıyor bana.
Lembra-me alguém que conheci na minha juventude.
Gençliğimde Marlene Dietrich'e benzemek isterdim, Betty Grable'a.
No meu tempo, era a Marlene Dietrich, ou a Betty Grable.
Tabii benim gençliğimde siyah yıldızlar ayrımcılığa uğruyordu.
No meu tempo, claro as negras eram postas de lado.
Hayır, gençliğimde ben de böyleydim.
Não, eu era como a menina quando era nova.
Annem Fransızdı ve gençliğimde Folies Bergere Kabaresinde dansçıydım.
A minha mãe era francesa e na minha juventude dançava e cantava no Folies Bergères.
Artık neredeyse sevdiğim ama gençliğimde anlayamadığım herkes öldü. Jessie bile.
Hoje, quase todos os que amei e não percebi na minha juventude estão mortos, inclusive a Jessie.
gençliğimde onun resmini hiç çizmedim.
Eu nunca realmente pintei uma foto dela quando eu era jovem.
Gençliğimde bir kadınla evlenmiştim.
Quando era novo, arranjei uma mulher.
Gençliğimde diri bir tazı vücuduna sahiptim.
Ora, quando eu era nova é que tinha um corpo fantástico.
Gençliğimde televizyonumuz yoktu.
Quando eu era miúdo, não tínhamos televisão.
Yaşlandıkça, amaçların berraklığının, gençliğimde düşündüğümden daha muğlak bir konu olduğunu fark ettim.
Com o passo dos anos me dei conta de que essa personalidade é mais ambígua do que acreditava sendo jovem.
Gençliğimde biraz halı dokuma dersi almıştım.
Costumava dar uns passos de dança.
Gençliğimde, elime Ermenistan'da bir kitap geçmişti.
Em jovem, vi um livro na Geórgia ex-soviética.
Kabul ediyorum, pek iyi bir silah değil, ama gençliğimde almıştım.
Poderia dar-nos o último relatório sobre o estado do nosso paciente Kazon? Bem, as boas noticias, é que conseguimos estabiliza-lo.
İtirafediyorum ki ben de gençliğimde birkaç yatak odasına girmiştim.
Confesso que eu... Eu posso ter engatinhado para a janela do meu quarto, uma ou duas vezes na infância.
Benim gençliğimde.. dans etmek bir şeylerin başlangıcı olurdu.
Sabes, no meu tempo, a dança era um prelúdio de algo.
Gençliğimde modellik yapmıştım.
Fui modelo quando era mais nova.
Gençliğimde savaş sanatlarının bir çok türünü çalıştım,... Gençliğimde savaş sanatlarının bir çok türünü çalıştım, dünyadaki Sumo güreşide bunu içeriyor.
na minha juventude estudei muitas formas de artes marciais incluído o SUMO da Terra.
Gençliğimde taşkındım.
Fui inclemente na minha juventude.
Masum gençliğimde düşünüp duruyordum ki, ben de bir zamanlar sizin gibi masumdum belki bir gün bana da çıkardı uygun bir eş adayı bilmem gerekirdi o zaman, nasıl davranacağımı ve eğer bir de zenginse ve bir de nazik biriyse ve eğer yakası kar gibi beyaz ise ve biliyorsa bir bayana nasıl davranacağını hayır demeliydim ona.
Outrora acreditava eu, Quando era ainda inocente E já o fui tanto como vós Que talvez também eu Viesse a ter alguém
Gençliğimde bunu tekrar tekrar yapardım. Hem de bunu tekrar tekrar yaptım.
" Faria isso uma vez, duas vezes, três vezes...
Gençliğimde şöyle bir söz vardı :
Na minha juventude dizia-se,