English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ G ] / Gerizekalı

Gerizekalı translate Portuguese

1,562 parallel translation
Bu seninle ilgili bir konu değil gerizekalı. Hey, vurdun bana!
Isto não é sobre ti meu pequeno gémeo danado.
Hep şu gerizekalılar yüzünden.
Os idiotas todos...
Bu gerizekalıların, burayı tuttuklarına inanamıyorum.
Whoo! Não posso acreditar que aqueles idiotas tenham alugado isto.
- Haksızlık ediyorsun, gerizekalı.
- Deixa andar, idiota.
O bir deyimdi, seni gerizekalı!
Foi uma figura de linguagem!
Sensiz olmaz, gerizekalı.
Não sem ti, cabeçudo.
Seni kahrolası gerizekalı!
Maldito idiota.
Sizi gerizekalı aptallar.
Seus filhos da puta.
Bu gerizekalılar seni öldürebilirdi.
Aqueles idiotas podiam tê-lo matado.
- Gerizekalı! - Cips nerede?
Imbecil, onde estão as batatas fritas?
Amiral Zhao! gerizekalı!
É Almirante Zhao!
- Tam bir gerizekalı olduğunu düşünüyorum.
- Eu penso que é um grande idiota.
- Bir gerizekalı tarafından.
- Por um idiota.
Şu eleman 6500 dolar ama gerizekalıdır.
Aquele custa 6500 dólares, mas é rafeiro.
Biliyorsun Peter, sadece siz bir grup gerizekalı sarhoş adam, karaoke bar da eğleneceksiniz diye, bu senin grubunun ne biçimde olacağını bildiğini anlamına gelmez.
Lá por terem entretido um bando de bêbados e idiotas num bar de karaoke, não quer dizer que vão ter sucesso.
- Şu gerizekalıya inanabiliyor musun?
- Dá para acreditar nisso?
Babalarımız aynı, gerizekalı.
- Temos o mesmo pai, parvalhão.
Pekala, gerizekalı olduğum için özür dilerim.
Peço desculpa por ser atrasado.
Peter, bir gerizekalı gibi davranıyorsun. Oh, öyle mi?
Peter, está sendo infantil.
O gerizekalının yaptıklarından sonra hala onunla arkadaş mısın?
Ainda é amigo dele depois do que fez?
Bırak onu, seni gerizekalı!
- Deixe-o em paz, seu parvalhão!
Bunu alın, sizi gerizekalılar!
Tomem lá, palhaços.
Hey, Gerizekalı!
Anormal!
Diş doktorlarının tıp fakültesine gitmediğini mi sanıyorsun, gerizekalı? !
Achas que os dentistas não vão à universidade, deficiente?
O başyapıtlar dvd satışlarında ilk ayda, senin geçen seneki... toplam karını aştı gerizekalı.
Essas obras-primas fizeram mais no primeiro mês de vendas em DVD, do que tu ganhaste no ano passado, parvalhão.
Eh, okulumuzdaki bazı kızlar gerizekalı olabiliyorlar.
Bem, algumas das raparigas da nossa escola, conseguem ser umas idiotas.
Sen ve çizgi romanın o iki gerizekalıyı tamamen... gerizekalıya çevirdi.
Tu e as tuas B.D. tornaram estes dois idiotas em perfeitos... idiotas.
Hayır, benim gerizekalı kardeşim, benim adıma Chris ile mailleşmiş çünkü, ona kendi hayatındaki dram yeterli olmuyor, Nathan da mailleri bulmuş.
- Não. A parva da minha irmã enviou e-mails ao Chris com o meu nome, pois, aparentemente, o teatro da sua vida não lhe chega. - E o Nathan viu os e-mails.
Ben gerizekalıyım, Momo.
Sou um idiota, Momo.
Homer, bankadaki gerizekalılar bize Mortgage bildirisi göndermişler.
Homer, aqueles chanfrados do banco ficaram doidos e mandaram-nos uma notificação da hipoteca.
Benim, gerizekalı Homer.
Sou eu, o idiota do Homer.
Uç, gerizekalı!
Voa, ¡ mbecil!
Ben büyük şişman Fransız gerizekalıyım.
Sou um grande gordo débil francês.
Hayır, gerizekalı.
Não, doido!
Nesin sen gerizekalı mı?
Você é retardado?
Kes artık zırlamayı gerizekalı. - Bir hata yaptım.
Tem que começar a fazer Cooper, seu merda!
Siz bir gerizekalısınız beyefendi. Hepimizin lezbiyen olması gerektiğinin canlı kanıtısınız.
Você é prova viva que todas devíamos ser lésbicas.
Clancy senin neyin var gerizekalı?
Qual é o problema com você, seu retardado!
Öyle mi? O zaman gerizekalının tekisin.
Então você é retardado!
Oh, Rafik. Tam aradığım gerizekalı.
Ei, Rafik, mesmo a pessoa de quem andava à procura.
O gerizekalıya bunları hazır etmesini on defa söylemiştim!
Já disse àquele cretino dez vezes para preparar isso.
Gerizekalı müşterilerin raflara tekrar koymayı beceremediği şu malzemeleri yerleştirdikten sonra çıkıp gidelim, olur mu?
Depois de eu vos meter no lugar... aquilo que os clientes idiotas não podem repor na prateleira... - podemos sair daqui, não é?
Her gerizekalı savaşın ne demek olduğunu bildiğini sanır.
Qualquer imbecil acha que sabe o que é a guerra.
- Teşekkürler Mike. Beni dinle. Sana "gerizekalı" diyecek, bunu olgunlukla karşıla, tamam mı?
Ouve, se ele te chamar idiota, tu aguentas-te como um homem, sim?
Ölü birini istemiyorlar, gerizekalı Kızılderili! Bizi Birleşik Devletler'e geri postalamak istiyorlar.
Eles não querem um morto, seu pele-vermelha estúpido, eles querem mandar-nos de volta para os Estados Unidos.
Gerizekalı!
Estúpido.
- O gerizekalı Jackie orada bir otelde kalıyor gibi düzen kurmuş.
Esse cabrão do Jackie está instalado lá como se estivesse num hotel.
Çoğu kimseler gerizekalıdır ve aptalca şifreler seçerler.
A maioria das pessoas são parvas e escolhem palavras simples.
- Ne gerizekalı bir herif.
- Que idiota.
Tanrım, sen gerizekalısın.
Meu Deus. são mesmo atrasados.
- Gerizekalı!
Filha da puta!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]