Gidiyordum translate Portuguese
1,934 parallel translation
Ben de oraya gidiyordum!
- É para lá que eu vou!
Şu restorana gidiyordum. Akşam yemeğini dışarıda yemem çok mu tuhaf?
Vou a esse restaurante, achas assim tão estranho que vá jantar?
Ben de oraya gidiyordum.
Eu também vou ali.
Hayır. Şimdi uyumaya gidiyordum.
Não, mas ia agora dormir...
Ben de eve gidiyordum.
Estava a ir para casa.
Ben de şimdi oraya gidiyordum.
Vou para lá agora.
Ondan sonra evrakları vermek için o geldi ve pasta tatmaya gidiyordum tam. Aslında senin orada olman gerekiyordu.
Depois pusemo-nos a beber, até que apareceu com os papéis e ofereceu-se para ir à prova dos bolos, à qual tu é que devias ter ido.
75'lerde Michigan Eyalet Universitesine gidiyordum. - 2 bin 700 dolar mi?
Em 1975, eu frequentava a Universidade do Michigan... 2700 dólares?
Koleje doğru gidiyordum.
O que acha que estou aqui a fazer?
Evime gidiyordum.
Agora vou para casa.
Şimdi de otele gidiyordum. Bi otel bulmalıyım.
Vou ficar num motel.
Yaklaşık altı yıl önce Los Angeles Büyük Koral'da müzik direktörlüğü için iş görüşmesine gidiyordum.
Faz mais ou menos seis anos foram me fazer uma entrevista para o posto de diretor musical em Los Angeles Master Chorale.
Kendimi olayların akışına bırakmış gidiyordum.
Decidiria sobre a marcha.
- Dört gün kadar önce... bu köyü geçerken, nehrin yukarısından gidiyordum.
Estava a subir o rio, quando passei por este viajante há 4 dias atrás.
Okumak için salıncağa gidiyordum.
E eu vou lá para fora para o baloiço, ler.
Şu kadını vurmaya gidiyordum. Finlilere ihanet eden kadını.
Eu ia matar aquela mulher, a que denunciou o Finn.
Bayım, tüm saygımla belirtirim ki ben bisiklet yolundan gidiyordum. Ve siz deli gibi gidiyordunuz.
Senhor, com todo o respeito, eu ia na ciclo via e você apareceu como um louco.
Bu gece bir partiye gidiyordum yalnız başıma oturmaktansa, iyi olacağını düşündüm...
Esta noite ia a uma festa pensando que era melhor do que estar sozinha, mas..
- Ben de bunu halletmeye gidiyordum.
- É disso que estou a tratar.
Ben başkanın izinden gidiyordum.
Seguia a pista do Presidente.
Ben de biraz kek almaya gidiyordum. Yok, hayır hayır.
Ia trazer bolos da Sweet Lady Jane.
İşe gidiyordum ve öğle yemeği için Hugo'yu arıyordum. Ve sen, üstümde duruyordun.
Ir de carro para o trabalho, chamar o Hugo para almoçar e de si, debruçada sobre mim.
Ben, sen gidiyorsun diye gidiyordum.
Pois, mas disseste que ias. Por isso é que eu vou.
Arabamla gidiyordum ve... kamyonuyla yanıma geldi, neredeyse beni yoldan çıkarıyordu.
Estava no meu carro e ele apareceu do meu lado, quase me deitou para a estrada.
- Ben gidiyordum.
- Eu ia.
- Hayır, ben de tam gidiyordum.
- Não, eu ia mesmo a sair.
Sadece o tarafa doğru gidiyordum.
Eu tava só, uh, a rever alguns valores aqui.
Kızımı almak için bir arkadaşımın evine gidiyordum.
Ia buscar a minha filha.
İşte bu yüzden gidiyordum.
Por isso eu o estava a deixar. - O quê?
Onun fikriydi. Biletimi ve herşeyi aldı. Ben de ona bir şey almak istiyorum, evimizin,... evimin yanındaki mücevher mağazasına gidiyordum.
Foi ideia dela, pagou a minha passagem e tudo, assim quero comprar uma coisa para ela e ia àquele sítio, aquela joalharia perto do nosso...
Bunu için ve bronzlaşmak için gidiyordum.
Ia fazer isso e depois bronzear-me.
Kızımın dans seçmelerine gidiyordum.
Ia a caminho da audição da minha filha.
Ben de bara gidiyordum. Telefonla konuşuyordum.
Eu vinha do bar em direcção a casa, a falar ao telemóvel.
Doğuya gidiyordum.
Não, não, eu ia para Leste.
- Eve gidiyordum. - Arabaya bin.
Vou para casa.
Kalp krizinden geberip gidiyordum.
Eu quase tive um ataque cardíaco e morri.
Evet, aslında ben de eve gidiyordum.
Sim, na verdade já estava de saída para casa.
Ben eve gidiyordum.
Eu... estava a caminho de casa.
Aslında market alışverişi yapmaya gidiyordum.
Na verdade, ia agora comprar umas mercearias.
Sizinle buluşmak için hana gidiyordum ama bütün şehrin Arayıcının yakalandığı haberiyle çalkalandığını görünce bu D'Haran'ları takip ettim.
Estava a caminho da taberna para vos encontrár, mas a toda cidade falava da notícia de que o Seeker havia sido capturado. Então segui estes D'Harans e...
D'Haranları Calthrop'un hala yaşadığına dair uyarmaya gidiyordum.
la avisar os D'Haran que o Calthrop ainda estava vivo.
Çok komik. Bana saldırdığında ben de öyle yapmaya gidiyordum.
- Engraçado, era isso que estava a caminho de fazer quando me atacaste.
- Sadece üniversiteye gidiyordum.
- Eu só ia para a faculdade.
Ben gerçekten de kütüphaneye gidiyordum.
Na verdade ia à biblioteca.
Tuvalete gidiyordum.
- Fui à casa de banho.
Arabayla eve doğru gidiyordum.
Eu ia de carro para casa.
Merak etme. Ben de tam gidiyordum. Demek buraya yeni balkonlarını göstermek için geldin.
O que todos os bons e verdadeiros membros do Barnabeez sabem é que não se confraterniza nem se está parado quando não se está a trabalhar.
Amanda'ya herşeyi anlatmaya gidiyordum.
Eu ia contar tudo à Amanda.
Lavaboya gidiyordum da.. Durup bir merhaba diyeyyim dedim.
Só ia ao WC e pensei passar para te saudar.
Açıktı, işim bitti, gidiyordum.
Está aberta. Já acabei. Vou-me embora.
İşe gidiyordum.
- Olá. - Olá.
gidiyorum 1257
gidiyor 253
gidiyorsun 93
gidiyor musun 364
gidiyoruz 1350
gidiyorum ben 24
gidiyorsunuz 20
gidiyor musunuz 95
gidiyorlar 124
gidiyor muyuz 99
gidiyor 253
gidiyorsun 93
gidiyor musun 364
gidiyoruz 1350
gidiyorum ben 24
gidiyorsunuz 20
gidiyor musunuz 95
gidiyorlar 124
gidiyor muyuz 99