Gidiyorlar translate Portuguese
2,759 parallel translation
Gidiyorlar!
Os Pais Natal vão-se embora!
Balıkla çok iyi gidiyorlar. Siz ne dersiniz?
E combinam muito bem com o peixe, não acha?
İşe gidiyorlar.
Vão para o trabalho.
Gecenin bir vakti nereye gidiyorlar?
Onde é que eles vão à noite?
Nereye gidiyorlar?
Para onde estão a ir?
Akıntı yönüne gidiyorlar.
Estão a ir rio abaixo.
Bekle, Bobble, gerçekten Çamur Dağı'na gidiyorlar!
Espera, Bobble, elas estão a ir para a montanha deslizante!
Moses'la Dennis Tia'ya gidiyorlar.
O Moses e o Dennis vão para casa da Tia.
Oh, nereye gidiyorlar.
Para onde vão eles?
Nereye gidiyorlar.
Para onde vão eles?
Nereye gidiyorlar?
Estão a chegar?
Köprüye gidiyorlar.
Eles vão para a ponte.
Nereye gidiyorlar?
Para onde vão eles?
Cochon'a gidiyorlar!
Vão para o Cochon!
Sola gidiyorlar.
Atira à esquerda!
51. yoldan güneye gidiyorlar.
Está na via rápida 51.
iki çocuğu var. okula gidiyorlar.
Dois filhos. Andam na escola.
Tamam siyah şah ve beyaz at sağa dönüp gaz odasına gidiyorlar.
Bem, o rei negro e o peão branco devem encontrar o caminho para as câmaras de gás.
Beyaz vezir ve siyah at düz devam ediyorlar, ve hapishane mutfağına gidiyorlar.
Rainha branca e preta, devem ir para a direita e encontrar o caminho para a cozinha da prisão.
Beyaz vezir ve siyah kale yemekhanenin arka tarafına doğru gidiyorlar.
Peão e rainha preta devem encontrar o caminho para o fim da sala de jantar.
Kız çocuğuna doğru gidiyorlar.
Eles vão pegar a miúda.
Güneye, şehir dışına doğru gidiyorlar.
Parece que estão a seguir para o sul, para fora da cidade.
Kuzey Moore Sokağı'ndan doğudaki limana doğru gidiyorlar.
Na North Moore Street, a dirigir-se para leste, em direcção ao porto. A uma velocidade de 50 km / h.
Nereye gidiyorlar?
Espera ai. Onde é que elas foram?
Tek yapacağımız düğmeye basmak. Carter'ın evine her şeyi yerleştirdik. Şu anda tekneye doğru gidiyorlar.
Há uma arma de serviço, uma 40-Cal, escondida no soalho do Carter, e vão para o barco.
Sanırım yanlarına ne varsa aldılar gidiyorlar.
Parece que estão a trazer todo o equipamento que têm.
California'ya gidiyorlar, Jim.
Estão a ir para a Califórnia, Jim.
Balık tutmaya gidiyorlar, eğleniyorlar ve paralarını bankaya yatırıyorlar.
Vão pescar, divertem-se, e guardam o dinheiro no banco.
Tekneler bizi görüyorlar sonra her zamanki gibi basıp gidiyorlar.
Os barcos vêem-nos e vão-se embora.
A-43, iki aracın peşindeyiz. Burlington'dan güneye ve 18.'den doğuya gidiyorlar.
A-43, visualize a perseguição de dois veículos, indo para sul na Burlington, Leste na 18th.
İki çocuk parkta kavga edince terapiye gidiyorlar.
Duas crianças brigam no parque e vão logo para um psiquiatra.
Nereye gidiyorlar?
Para onde vão?
Burbank'e doğru gidiyorlar.
Estão a caminho de Burbank.
Galiba insanlar o kadar sıfırı bir arada görünce otoyol hipnozunda olduğu gibi dalıp gidiyorlar.
as pessoas vêem aqueles zeros a dançar é como a Hipnose de Estrada. então qual é o problema?
Jersey sınırında aracı yakıp gidiyorlar.
Largam e incendeiam o carro na fronteira de Jersey.
Kızıl Kaya Vadisi'ne doğru gidiyorlar.
Eles vão na direção do Vale da Rocha Vermelha.
Şuraya baksana, niye oraya gidiyorlar ki?
Olha para o lado. O que fazem ali?
- Çünkü gidiyorlar. - Gidiyorlar mı? - Nereye?
Mas esta conversa é inútil porque ele se vai embora.
Guy Martin ve Conor Cummins çok yakın gidiyorlar
Guy Martin e Conor Cummins, mas estão tão perto atrás deles,
Nereye gidiyorlar?
Onde vão eles?
T.K. Oh ve Chisholm uzatmaya gidiyorlar. İki oyuncu da aynı skorla liderliği paylaşıyor.
TKO e Chisolm caminham para um desempate, ambos empatados a - 16.
Her an her şeyin olabileceği 18. deliğe geri gidiyorlar.
Eles regressam ao início do buraco 18, onde tudo pode acontecer.
Nereye gidiyorlar?
Onde é que elas vão?
Yerlerini belirledik ve droidlerim şu anda oraya gidiyorlar.
Mas já os localizámos e os meus dróides estão a avançar agora mesmo.
Yolculuklarının en tehlikeli kısmına doğru gidiyorlar.
Estão a entrar na parte mais perigosa da viagem.
Gerçekten çıplak yüzmeye mi gidiyorlar?
Eles vão mesmo nadar nus?
- Nereye gidiyorlar?
- O que estão a fazer?
Camelot'a gidiyorlar.
Vão para Camelot.
Burada ve burada kısmi izler var. Şu yönde doğru gidiyorlar.
Uma pegada parcial ali, e ali, a dirigir-se naquela direcção.
Küreye gidiyorlar Peter.
Eles vão buscar a esfera, Peter.
- Kuzeye doğru gidiyorlar.
Vão para norte.
gidiyorum 1257
gidiyor 253
gidiyorsun 93
gidiyor musun 364
gidiyoruz 1350
gidiyorum ben 24
gidiyorsunuz 20
gidiyor musunuz 95
gidiyor muyuz 99
gidiyor mu 22
gidiyor 253
gidiyorsun 93
gidiyor musun 364
gidiyoruz 1350
gidiyorum ben 24
gidiyorsunuz 20
gidiyor musunuz 95
gidiyor muyuz 99
gidiyor mu 22