Gönderdim translate Portuguese
2,907 parallel translation
Gönderdim.
- Mandei.
Peşinden Kohl'u gönderdim, birkaç resim çekmiş.
Pedi à Kohl para te seguir, tirar algumas fotografias.
Sana koordinatları gönderdim.
- Enviei a localização.
Bağlantım kesmedim, para gönderdim.
Tentei manter contacto, mandar dinheiro, mas ela foi realocada.
Bilgiyi gönderdim ama sadece Sam'le konuşmak istiyor.
Dei-lhe a informação, mas ele só quer falar com o Sam.
Demos eksik verdi. Birini gönderdim ona.
O Demos não pagou tudo, tenho alguém a tratar disso.
Onlara yılbaşı partiniz için davetiye gönderdim.
Mandei os convites para a tua festa de Ano Novo.
Onu gönderdim. Kaliforniya'da bir ailenin yanında kalsın diye.
Mandei-a embora, para viver com uma família na Califórnia.
Evlerine ekip gönderdim ama gündüz olduğundan okulda ya da işte olabilirler.
Mandei unidades às suas casas. Algumas podem estar no trabalho ou na escola.
Az önce Simon Fraser'ın resmini gönderdim.
Acabei de lhe mandar uma foto de Simon Fraser.
- Bilmiyorum. Ama onlar hakkında olan tüm bilgiyi İK'e gönderdim.
Mas posso pedir ao RH que lhes envie as suas informações.
Çoktan örnek aldım ve laboratuvara gönderdim. Muchas gracias.
Já tirei uma amostra e enviei para o laboratório.
Kriptoloji uzmanlarımıza bir kopyasını gönderdim.
Mandei uma cópia aos criptógrafos.
Ramsey'in cesedini cenaze töreni için Arlington'a gönderdim.
Libertei o corpo de Ramsey para o enterro em Arlington.
- Az önce kartvizitini gönderdim sana.
Acabei de te enviar.
Hanna, mesajı ben gönderdim.
Hanna, fui eu que enviei a mensagem. - O quê?
Arthur'un konuşmalarını Dr. Morrison'a gönderdim.
E então mandei um ficheiro de som desses murmúrios ao Dr. Morrison.
Aşağıya iki adamımı gönderdim.
Enviei dois homens ao parque estacionamento.
Diğer cesetleri gönderdim ama bu üçünde tuhaf olan bir şeyler var.
Já libertei os outros corpos, mas há algo estranho nestes três.
Greg'e bir posta gönderdim. Benimle kayak alanında buluşmasını söyledim.
Enviei ao Greg um e-mail para me encontrar com ele na base de esqui.
- Ben e-postayı Sloan'a gönderdim, Will'e demek istedim.
- Mandei o e-mail à Sloan.
Tanrım, Sloan'a gönderdim.
Quero dizer, ao Will. Meu Deus, mandei-o à Sloan.
Sonra oradan kurtuldum ve videoyu internete koyup, haber kanallarına gönderdim.
E saí e carreguei-o e mandei-o para as agências noticiosas.
- 112 kişiye gönderdim.
- Uma vez, mandaste um e-mail para 138 mil pessoas. - Mandei-o para 112 pessoas.
- Onu aşağı ben gönderdim.
Fui eu que o mandei lá.
Zaten ajansımı gönderdim, gazetelere çıkmamak için.
Tive de mandar o meu agente, para não sair no jornal. - Will...
Sana bir resim gönderdim.
Acabei de lhe enviar uma foto.
Mike'ı diğer tarafı kovalaması için gönderdim.
O Mike está a tratar da alternativa.
Seni bir şey yapmaya gönderdim ama sen -
Pedi-te para fazeres algo e nem isso...
Laboratuvara gönderdim.
Enviei-o para o laboratório.
İstek gönderdim ama izin vermediler.
Coloquei um pedido, eles estavam sobrecarregados.
Bir ailenin yanında kalması için onu Kaliforniya'ya gönderdim.
Mandei-a embora. Para ir viver com uma família na Califórnia.
Onları eve gönderdim.
Mandei-os para casa.
Anthony'i eve gönderdim yani mutfak tamamen senin.
Eu mandei o Anthony para casa, por isso a cozinha é toda tua.
Laboratuardan gelen kimyasal tahlil sonuçlarını şimdi sana gönderdim.
Acabei de enviar a análise química do nosso laboratório.
Telefonuna gönderdim.
No teu telemóvel.
Yeni evi için bir hediye gönderdim.
Mandei-lhe um presente.
Kız arkadaşına isimsiz olarak aynı bilgileri içeren bir mesaj gönderdim.
Enviei um SMS à sua namorada com a mesma informação, anonimamente, é claro.
Yarısını erken eve gönderdim. Olsun olsun 12 kişi vardır.
Mandei metade para casa, então são umas 12 pessoas.
Dosyayı gönderdim.
Mandei o processo.
Birleşmiş Kuvvetler'e haber gönderdim.
Mandei um aviso para as Forças Unidas.
- Farion Enerji'den bir arkadaşıma, Davis'in durumunu anlatan bir mesaj gönderdim.
Enviei um SMS para um amigo da Farion Energy, ele explicou a situação do Davis. O sujeito teve o turno alterado.
- Bak, sana bir araba gönderdim. - Hayır!
- Ouve, eu enviei um carro.
- Evine gönderdim.
Disse-lhe que podia ir para casa.
Analiz için kan ve saç örneklerini gönderdim.
Vou enviar sangue e cabelo para a toxicologia.
Var olmayan bir antibiyotiği bulması için gönderdim.
Mandei-a procurar um antibiótico que não existe.
Bunun için seni gönderdim.
- Foi o que te pedi para fazeres.
Yeni gönderdim.
Ensanguentado.
Seni bunu öğrenmen için gönderdim zaten!
Foi por isso que mandei-te procurá-la!
Gönderdim.
- Enviaste a minha carta?
Başvuru formu gönderdim.
Eu enviei uma solicitação.