English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ G ] / Gülmeyin

Gülmeyin translate Portuguese

119 parallel translation
Çorbasını şapırdatırsa... ya da el yıkama tasından içerse gülmeyin.
Se ela sorver a sopa... ou beber da tigela de lavar as mãos, não riam.
Bilmiyorum. Hayır, hayır bana gülmeyin. Mantıklı biri olmaya çalışıyorum.
Não te rias de mim, estou a tentar ser prático.
Eben'e gülmeyin.
Não precisam de se rir do Eben.
Şurada durun, kameraya bakmayın, gülmeyin, kollarını kaldır.
Vocês os três ficam aqui e não olhem para a máquina. Sem rir, está bem. Alberto, em cima do braço.
Kontes, onunla bağlantı kurduk! Lütfen gülmeyin!
Condessa, o contacto, o contacto.
Gülmeyin buraya gelip komiklik yaparak hakkınız olmayan şeyler istediniz! Fırsattan istifade gömleği çaldınız şimdi de işi şakaya alıyorsunuz.
Vem aqui, armado em espirituoso, pede uma atenção que não merece e aproveita-se da situação para roubar.
Gülmeyin.
Não ironize.
Hemen gülmeyin binbaşı.
Não se ria já, major.
Bana gülmeyin Bayan Doolittle.
Näo se ria de mim, menina Doolittle.
Şimdi, gülmeyin, bayım.
Não sorria, senhor.
Gülmeyin, kafirler!
Não riam, malditos!
Gülmeyin.
Não riam.
Gülmeyin.
Não ria.
Ve gülmeyin.
E para não nos rirmos.
Gülmeyin, çok ciddiyim, müdür kilidi değiştirmekle tehdit etti beni.
Não, é a verdadeira verdade do que sucedeu.
Salak salak gülmeyin.
Não riam estupidamente.
Biliyorum, garip bir isim olduğunu söyledim. Gülmeyin.
Eu disse que era um nome esquisiro.
Daha öncede denildiği gibi, gülmeyin...
Não sorria! Já lhe dissemos!
Gülmeyin. Neden benimle uğraşıyorsun?
Porque é que estás a desatinar, Strike?
Bana gülmeyin!
Não façam troça de mim!
- Gülmeyin.
- Não riam.
Bana gülmeyin. Bir zamanlar ben de sizin gibiydim.
Não se riam de mim, já fui como vocês.
Gülmeyin bu adam Doktor Sweeney!
Não troce. Este professor é diferente.
- Lütfen gülmeyin.
Por favor, não se riam.
Sakın bana gülmeyin.
Não se riam de mim!
- Sakın bana gülmeyin.
Não se riam de mim!
Gülmeyin.
Não te rias.
Gülmeyin, işinizi yapın.
Ricky, não ria. Vai jogar meleca na água.
Sakın gülmeyin ama öğretmen olmayı düşünüyorum.
Não se riam, mas estou a pensar em tornar-me professora.
Bana gülmeyin!
Não riam de mim!
Sakın gülmeyin ama belki de biz birbirimizin ruh eşiyizdir.
Não se riam, mas talvez pudéssemos ser as almas gémeas umas das outras.
Gülmeyin, kamu hizmeti bu.
É um serviço para a comunidade. É verdade...
Gülmeyin!
Não se riam!
Gülmeyin.
Ris-te de mim?
Sakın gülmeyin.
Não se riam de mim.
Gülmeyin, kahretsin.
Não se riam, porra.
"Banzai" "Gülmeyin gülmeyin."
Banzai
Siz de gülmeyin bana!
Não fiquem rindo!
- Gülmeyin. Bir daha.
- Vá lá, parem com isso.
Hayır, gülmeyin.
Oh, não, não riam.
Utancına ve düşüşüne gülmeyin
Não riam da sua vergonha e da sua queda
Gülmeyin, bunlar Tanrı'nın bana kaderimi işaret ederek yolladığı hatasız mesajlar.
Nâo ria, sâo sinais inequívocos do destino... os deuses querem me dizer algo...
Üç deyince çekiyorum, ister gülün ister gülmeyin.
Vou contar até três e disparar, quer sorriam, quer não. - Um, dois, três.
Tamam gülmeyin.
Não ria.
- Gülmeyin.
- Um quê?
Gülmeyin.
Oh, não sorria.
Lütfen gülmeyin.
Por favor, não.
Gülmeyin.
Não se riam.
Gülmeyin!
Não riam!
Gülmeyin lan sizde.
Qual é a piada? Não chores, querido.
Gülmeyin lütfen.
Por favor, não se riam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]