Gülümsüyor translate Portuguese
453 parallel translation
Hep ona gülümsüyor.
Está sempre a sorrir para ele.
Benim yanımda olmak için seni kullanıyor... arkandan bana gülümsüyor... kalbimde ölmüş olan şeyi canlandırmaya çalışıyor.
Ele está a usar-te para estar perto de mim... para sorrir para mim nas tuas costas... para tentar despertar algo no meu coração que já está morto.
Bebek dahi büyülenmiş, Ekselans'a gülümsüyor.
Até o bebé, subjugado, sorri à Sua Excelência.
Gülümsüyor.
Ele está a sorrir.
Kadının gözleri bile gülümsüyor.
- Ele sorri com os olhos. - Não quero saber se sorri com o umbigo.
Çünkü herkes gülümsüyor
Pois todos estão sorrindo
Gece bize gülümsüyor.
A noite sorri-nos.
Ölüm'e gülümsüyor Tanrı'ya kıkırdıyor, kendisine gülüyor ve kızlara gülücükler yolluyor.
Ele rosna à Morte dá gargalhadas ao Senhor, risse de si mesmo e ri para as raparigas.
Bugün hayat bana gülümsüyor, size de gülsün isterim.
Hoje, a vida é boa para mim.
Sürekli gülümsüyor.
Ele sorri o tempo todo.
- Gülümsüyor muydu?
- A sorrir?
Ve sen... İnsanlara gülümsüyor, ellerini sıkıyor, merhaba diyordun...
E tu lá estavas tu, a apertar as mãos das pessoas, a sorrir, cumprimentado.
Gülümsüyor.
Está a sorrir.
Hiç konuşmuyor sürekli gülümsüyor!
Ela nunca diz uma palavra. Ela só sorri e sorri.
- Gülümsüyor.
- Ele está a sorrir!
- Hâlâ gülümsüyor musun?
- Ainda continuas a sorrir, Skinner?
Ve tüm küçük yaratıklar Gülümsüyor neşeyle
E todas as criaturinhas Sorriem e estão alegres
Bir masanın önündeyken hep böyle gülümsüyor musunuz?
Mesas sempre fazem você rir assim?
Gülümsüyor çünkü budala! Budala!
Está a sorrir porque é um palonço.
Yüzündeki çizgilerin kombinasyonuna bakın, ona gülümsüyor görüntüsü veriyor.
Na face dele uma certa combinação de rugas. dá a ele a aparência de que sorri
Sürekli de gülümsüyor.
Está sempre a sorrir!
Mutlu bir başkan gülümsüyor.
Um presidente feliz, sorridente.
Demek öyle. Gülümsüyor ve sen onu seçiyorsun.
Ah, então... ele sorri e tu ficas logo do lado dele.
Baksana gülümsüyor.
Está a ficar velha.
- Herkese gülümsüyor.
- Sorri para todos.
Nick, gülümsüyor şu an. Yüzünün ortasında kocaman bir gülümseme var.
Nick, ela está-se a rir, tem um grande sorriso na cara toda.
Kristine Walsh gülümsüyor.
Kristine Walsh que sorri e conversa com ele.
Bana gülümsüyor.
Está a sorrir para mim.
" Ve tekrar buluşursak, gülümsüyor olacağız.
" E, se nos voltarmos a reunir, bem, então sorriremos.
"Orada Tanrı bize gülümsüyor."
Lá, o Senhor nos sorri.
Mükemmel gülümsüyor.
Ela tem um sorriso fantástico.
Sonra Filargi'nin koruması adamı çıkarınca onlara gülümsüyor ve bebeğe "agucuk" diyor.
Após o segurança do Filargi sair do apartamento. Ela sorri para eles, brinca com o bebé.
Gülümsüyor musunuz, yoksa alnınızı mı kırıştırıyorsunuz bilmek istiyorum?
Quero saber se sorri ou franze o sobrolho.
- Sana gülümsüyor muyum?
- A sorrir para si?
Neredeyse onu gömmek üzereyiz, ama o hala gülümsüyor.
Estamos pregando-lhe a tampa no caixão e ele sorri.
Gülümsüyor.
Oh, ela está a sorrir.
Bazen öyle hissediyorum ki bu tablo beni gözleriyle takip ediyor hatta gülümsüyor.
De vez em quando, sinto que aquele quadro está a olhar para mim, a rir-se para mim.
Richie, sana gülümsüyor.
Richie, ela está a sorrir para ti.
Tanrı bana gülümsüyor mu ; yoksa nedir bu?
Este tipo só veio ajudar-me!
Gördün mü adam bize gülümsüyor.
E ele vai voltar a sorrir.
Çok uzun boylu ve üzerinde hep bir şapka ve takım elbise var. Ve bana hep gülümsüyor.
É alto, usa um chapéu e fato e está sempre a sorrir.
Şu çuval gülümsüyor mu?
Aquele saco está a sorrir?
Bir şeftali, bir çilek gülümsüyor beraber.
Se diria que é um pêssego que sorri com lábios de morango!
Adeta bir deha gülümsüyor o yüzde.
Tem espírito, génio na sua cabeça.
tüm dünya da seninle gülümsüyor.
O mundo inteiro Sorri contigo
- Gülümsüyor musun? - Evet.
Está a sorrir?
Tanrı şahidim olsun, eğer başarırsan... baban sana cennetten gülümsüyor olacak.
E por Deus, se você o gerencia, Sua antiga dora sorri-se para você do céu acima.
Tanrı şahidim olsun, eğer başarırsan... baban sana cennetten gülümsüyor olacak.
Se você consegue, por Deus, Sua antiga dora sorri-se para você do céu acima.
Benimle konuşuyor, bana gülümsüyor.
Fala comigo, sorri.
Prenses gülümsüyor. Bizi kurtaracak.
A Princesa está a sorrir.
Gülümsüyor.
Ela está a sorrir.