Güçlüsün translate Portuguese
917 parallel translation
Ama sen çok güçlüsün.
Mas tu és tão forte.
Ama sen çok güçlüsün.
Mas és tão forte.
Ama sen çok güçlüsün.
Mas o seu poder é demasiado forte.
Uzun boylusun. Güçlüsün.
É alto e forte.
Tanrım, ne kadar güçlüsün!
Meu Deus, tu és tão forte?
Benden çok daha güçlüsün.
Você é mais forte do que eu.
Gerçekten güçlüsün Daisy.
És mesmo forte, Margarida.
Benim kaldıramayacağım kadar ağır ve sense güçlüsün.
É demasiado pesado para mim, e o senhor é forte.
En az Rene kadar güçlüsün.
És quase tão forte como o René.
Sen... Bunun için fazla büyük ve güçlüsün.
Tu... és demasiado grande e forte para isso.
Zengin ve güçlüsün. Namın kusursuz.
És rico e poderoso, de reputação sem mácula.
Böbreklerini biraz acıtır, ama sen güçlüsün.
- Isso é um pouco forte sobre os rins, mas é forte.
Ama sen güçlüsün.
Mas Teu é o poder.
Ne kadar da güçlüsün, Roma'ya şansını aramaya mı geldin?
Vieste para Roma à procura de sorte?
- Ayrıca, ondan çok daha güçlüsün.
- Além disso, és mais forte do que ele.
Sen çok uzun ve güçlüsün.
É muito alto e muito forte.
Sen zayıf olabilecek kadar güçlüsün.
És forte demais para fraquejares.
Çünkü sen daha güçlüsün.
Tu és mais forte.
Ve bir kadının boğazını sıkıp onu yere fırlatacak... kadar güçlüsün, değil mi?
És suficientemente forte para asfixiar uma mulher... e atirá-la para o chão?
Güçlüsün, değil mi?
És forte, não és?
- Evet, harika, çok güçlüsün.
Oh, excelente, és tão forte.
Sevgilim, o kadar iri ve güçlüsün ki.
Querido, és tão grande e forte.
Şimdi büyük ve güçlüsün?
sentes-te muito poderoso, especialmente com isso nas mãos.
Çok güçlüsün.
Tu és forte!
Annene benziyorsun, onun gibi güçlüsün.
Tu és a imagem da tua mãe e és forte como ela.
Güçlüsün, kimse sana dokunamaz.
És poderoso e ninguém te pode tocar!
Seni ikna için başka ne lazım sen başardın ve güçlüsün yurdumuza tecavüz eden Romalı pislikler kadar ve bunca zamandır terör estiren
Cristo, de que mais precisas para te convenceres? Triunfaste E consegues ser tão forte Quanto a imundice romana Que o nosso país violou
Çok güçlüsün, ama bu gücü kaybedeceğin zamanlar da gelecek.
Tens imensa força, mas há momentos em que essa força te vai faltar.
Çok güçlüsün.
Você é rijo.
Öyle güçlüsün ki, Öyle sert. Çok güzelsin.
Você é tão forte, tão robusto... tão bonito.
Domuz yağı gibi salak olabilirsin ama bir boğa gibi güçlüsün.
Podes ser burro que nem uma porta mas és forte que nem um touro.
Sen çok daha güçlüsün!
Boa jogada!
Boğa gibi güçlüsün.
É forte como um touro.
Şu anda ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Seni gördüğüme gerçekten çok sevindim. Orada duruyorsun, iyisin, güçlüsün ve yakışıklısın.
É quase impossível que imagines a alegria que me dá, o feliz que estou por ver-te tão bem, tão forte, tão bonito.
Sen hem bilgesin hem de güçlüsün.
Vovê é sab ¡ o e poderoso.
Ama sen güçlüsün... ve yanında kendimi güvenilir hissediyorum.
Mas você é tão forte, que me posso confiar a si.
Seryozha, boğa gibi güçlüsün.
Serioja, é täo sem jeito.
Çok güçlüsün.
Tu és muito forte.
Çok güçlüsün.
Tão forte.
Ayı gibi güçlüsün Tyler, kesinlikle doğru.
Não há dúvida que é um valente, Tyler.
Aldın mı? - Hadi, sen daha güçlüsün, hadi.
Tu és forte, não és?
Çok güçlüsün.
És tão forte...
Güçlüsün.
É forte.
Ne kadar güçlüsün!
- Sim, desde pequena.
Sen de benim gibi güçlüsün.
És tão duro como eu.
Süper Fare'den daha güçlüsün.
Bem, tens mais força que o Super Rato.
- Çok güçlüsün.
- Que aperto firme.
Sen çok güçlüsün.
Tens uma grande força.
Güçlüsün.
Você é forte.
Çok daha güçlüsün.
Anda cá.
- Evet, hâlâ güçlüsün.
Sim, ainda és forte!