Hakkında çok şey duydum translate Portuguese
410 parallel translation
Senin hakkında çok şey duydum.
Ouvi falar muito de ti.
- Hakkında çok şey duydum.
- Ouvi falar dele.
Orası hakkında çok şey duydum.
Estava a pensar onde ficaria.
Hakkında çok şey duydum Johnny Farrel.
Ouvi falar muito em si, Johnny Farrel.
Ben de senin hakkında çok şey duydum Doc.
Tambem ouvi falar de ti, Doc.
Bu yeni Colt hakkında çok şey duydum, bay Farrell.
Eu ouvi falar muito... desses revólveres Colts de repetição, Sr. Farrel.
Hakkında çok şey duydum.
Não me ofendo com "Bolsos Altos", não quero que me chamem de "velho".
Yeni Baş Rahibenin seni kurtaracağı hakkında çok şey duydum.
Nem essa sacerdotisa, de que ouço falar, o pode agora salvar.
Hakkında çok şey duydum!
Ouvi falar muito de ti!
Evet, hakkında çok şey duydum!
Bem! Ouvi falar muito de si!
Ben de senin hakkında çok şey duydum.
Também ouvi falar muito de si.
Senin hakkında çok şey duydum, Vaftizci.
Ouvi falar muito de ti, batista.
Ben de senin hakkında çok şey duydum, Herod.
Ouvi falar muitas coisas de ti, Herodes.
Kızılderililerin beyaz kadınlara yaptıkları hakkında çok şey duydum.
Tenho ouvido histórias do que os índios fazem com as brancas.
- Hakkında çok şey duydum.
- Ouvi falar muito de si.
Orası hakkında çok şey duydum.
Já lá vai algum tempo desde a última vez que ouvi falar de Big Springs, Texas.
Hakkında çok şey duydum Harry.
- Tenho ouvido falar muito em si.
Ooh, Gator, senin hakkında çok şey duydum.
Gator, ouvi tantas coisas sobre você...
Senin hakkında çok şey duydum Tavuk George.
Ouvi falar muito de ti, Chicken George.
Orası hakkında çok şey duydum.
Já ouvi falar.
Bunun hakkında çok şey duydum. Ne kaybedebilirim ki?
Falaram-me tanto dessa cena, o que é que arriscava?
- Hey dostum, hakkında çok şey duydum.
- Ouvi falar muito de si.
Baskların hakkında çok şey duydum.
Ouvem-se as coisa mais horriveis, acerca dos Bascos.
- Hakkında çok şey duydum.
- Tenho ouvido falar de ti.
Hakkında çok şey duydum.
Ouvi falar sobre ti.
Senin hakkında çok şey duydum, yoldaş Lee.
Ouvi falar muito de si, Camarada Lee.
Sen ve kahramanlık palavraların hakkında çok şey duydum.
Ouvi falar de si e dos seus heroísmos da treta.
Son birkaç gün içinde hakkında çok şey duydum.
Ouvi falar muito de si nos últimos dias.
Hakkında çok şey duydum.
Já ouvi falar muito de si.
Senin hakkında çok şey duydum.
Ouvi tanta coisa sobre si.
Hakkında çok şey duydum.
Ouvi falar muito de si. Sim.
Senin hakkında çok şey duydum... ve hepsi de kötü.
Frank White, ouvi falar muito em ti. E é tudo mau.
Hakkında çok şey duydum.
Ouvi falar muito de si.
Senin hakkında çok şey duydum.
Ouvi falar muito em si.
Tanrım, hakkında çok şey duydum.
Tenho ouvido falar muito de ti.
Senin hakkında çok şey duydum.
Ouvi falar muito de si.
- Ben de senin hakkında çok şey duydum.
- Também ouvi coisas sobre ti.
Hakkında çok şey duydum.
Já ouvi falar de ti.
Hakkında çok şey duydum.
Ouvi falar de ti.
Senin hakkında çok şey duydum!
Já sei tanto a teu respeito.
Senin hakkında çok şey duydum.
- Já ouvi falar muito de ti.
- Yiyeceği yedi, benimle gelecek! - İkiniz de kesin! Senin ve senin ne istediğiniz hakkında çok şey duydum ama onun ne istediğini duymadım.
Ouço falar muito disso que você quer e o que você quer, mas eu não ouço o que ela quer.
Defiant hakkında çok şey duydum.
Tenho ouvido muito sobre a Defiant.
Hakkında çok şey duydum, örneğin ne yaparsan yap, seni yakalayamazlarmış.
Dantes eras muito falado. Nunca te conseguiam prender.
Senin hakkında çok şey duydum, Jack.
Já sei muito a teu respeito.
Hakkında çok şey duydum Aram.
Bem Aram, ouvimos falar muito de ti.
Hakkında çok şey duydum, Senator.
Ouvi falar muito de si, Senador. Prazer em conhecê-lo.
Hakkında çok şey duydum.
- Prazer.
Evet.Ben hakkınızda çok şey duydum, Özellikle senin hakkında, Kev.
Ouvi falar muito de vocês, especialmente de ti, Kev.
Hakkında çok şey duydum. Selam, nasılsın?
- Ouvi falar muito de ti.
Hakkında çok şey duydum.
Ouvi muito a teu respeito.