Hakkı var translate Portuguese
11,098 parallel translation
Neden anlatayım? Bilmeye hakkı var.
- Ele tem o direito de saber.
Gerçeği duyma hakkı var.
- Ele tem direito de saber a verdade.
Hayatım boyunca görmezden gelmeye çalıştığım bir şey var benim hakkımda.
Há algo sobre mim... do qual fugi a maior parte da minha.
- Hakkımda bilmediğin çok şey var.
Há muitas coisas sobre mim que não sabes.
Sessiz kalma hakkım var.
Tenho o direito a manter-me em silêncio.
Evlenme hakkında bir teorim var.
Tenho uma teoria sobre o casamento.
Avukat tutma hakkım var, eğer avukat tutacak param yoksa mahkeme bana bir avukat tayin edecektir.
Tenho direito a um advogado e, como tenho dinheiro para contratar um... não será necessário arranjarem-me um...
Tılsım hakkında bir teorim var.
Tenho uma teoria sobre o amuleto!
Bay Carson, işten çıkarma zamanı hakkında yeni haberler var mı?
Sr. Carson, suponho que não há mais notícias de quando fará o aviso prévio?
Gün sonuna kadar yanıtlama hakkımız var.
Temos de responder até ao fim do dia.
Kaza hakkında başka herhangi bir şey var mı?
Há mais alguma coisa sobre o desastre?
DSD ile konuşurken john hakkında bilgine ihtiyacımız var.
Precisamos que convenças o John a falar com o DDR.
Ve ona sadece tek atış hakkın var. Anladın mı?
E só vai ter uma oportunidade, percebe?
Bobby fotoğrafı hakkında bilgim var. Altı yıl önce ortaya çıkmış.
Ok, consegui informações sobre a foto do Bobby.
Danny Gentry öldürmekten hakkında tutuklama emri var.
Um mandato de prisão pelo o homicídio de Danny Gentry.
Alex Baker hakkında bir şey var mı?
Alguma coisa sobre o Alex Baker?
Bunu almaya hakkım var.
Tenho de fazer isto como deve ser.
Evet, evet. Bir kız hakkında çizgi film, maymunu var falan beraber şu şeyleri yapıyorlar...
Sim, aqueles desenhos animados da miúda que tem um macaco...
- Niye ormanda bulduğumuz hakkında bir fikrin var mı?
- Porque estava na floresta?
Wes'in yaptığı hakkında eminsen, bunu öğrenmenin bir yolu var.
Se tens a certeza que foi o Wes, tenho como descobrir.
Ruby kendi hakkında yalan söylüyor kanıtım da var.
A Ruby está a mentir acerca de quem é. E eu tenho provas.
Halkım hakkında farkına vardığım bir şey var o da farklı bir zaman algımız var.
Percebi que o meu povo tem um sentido diferente do tempo.
Kardeşinin bu direnişçilere dahil olduğu hakkında bir bilgin var mıydı?
Fazias ideia que a tua irmã estava envolvida com os rebeldes?
Aslında hiçbir şey, sadece var olduğu hakkında dedikodular.
Nada, na verdade, só ouvi dizer que há um.
Bir arkadaşımın aldığı kişisel kararlar hakkında bazı kaygılarım var ve ona da bunu söyledim.
Tenho preocupações com as decisões pessoais que um associado meu fez e disse-lhe.
Benden nefret ediyorsun biliyorum ve hakkın var ama artık söyledim.
Sei que me odeias agora, e não te culpo. Mas, estou-te a dizer agora.
Biliyorum bana kızgınsın, ve buna hakkında var.
Sei que estás zangado comigo, e tens todo o direito de estar.
Sana kızgın olma hakkım var herhalde?
Posso zangar-me contigo, certo?
Sebastian'ın mermiler hakkında bir haberi var.
O Sebastian tem informações sobre as balas.
- Nerede olduğumuz hakkında fikrin var mı?
- Fazes ideia onde estamos?
Karakurt hakkında bilgi toplarken ölen meslektaşlarımızı gösteren yıldız oymalı mermerler var Langley'de.
As estrelas no mármore de Langley representam colegas que morreram enquanto andavam atrás do Karakurt.
Leonard Caul hakkında bir ipucumuz var.
Temos uma pista sobre o Leonard Caul.
Şu anda üstümüze saldıkları kaynaklar hakkında insan gücü hakkında bir fikrin var mı?
Fazes ideia dos recursos que estão a gastar connosco? Do contingente?
Ama tüm bu yıllardan sonra, onun nasıl veya neden kaybolduğu hakkında gerçek bir hissim var mı bilmiyorum.
Mas depois destes anos todos, não tenho a certeza se sei como, ou o motivo dela ter desaparecido.
Ben Tony Stark'ım, yapacaklarımız hakkında milyonlarca fikrim var.
Sou o Tony Stark, tenho um milhão de ideias do que fazer a seguir.
Kim oldukları hakkında fikrin var mı?
Alguma ideia de quem são?
Kanunen bir saat yemek vaktim, 15'er dakikalık iki mola hakkım var.
A lei manda que tire uma hora para o almoço mais 2 pausas de 15 minutos todos os dias.
- Onu kimin öldürdüğü hakkında bir fikrin var mı?
Temos alguma ideia de quem o matou?
Patronunuzun sıra dışı yaşantısı hakkında bir görüşünüz var mı?
Algum comentário do seu patrão sobre as actividades extracurriculares?
Açıkça bu konu hakkında güçlü hisleriniz var.
Obviamente tem opiniões fortes.
Onların suç faaliyetleri hakkında bilgim var.
Tenho informações sobre as suas actividades criminosas.
Harrison'da bizim Yusuf hakkında ilk ipucumuz var.
Não, o Harrison tem a nossa primeira pista sobre o Yusuf.
Her hakkımız var.
Temos todo o direito.
Aslında bu durum hakkında bazı şüphelerim var. Muhtemelen bulaşıcı.
Sinceramente, suspeito que o que tenho deve ser contagioso.
Aslında hakkın var.
De facto, tens razão.
- İnternetteki yorumlar var ayrıca polis annen hakkında sorular soruyormuş.
Com os comentários na internet e a polícia a fazer perguntas da tua mãe...
Hakkımda bir şikayet var.
- Fizeram uma denúncia.
- Alex hakkında bilmen gerkeen bir şey var.
Há uma coisa que devias saber sobre o Alex.
Senin hakkında bilmediğim hâlâ çok fazla şey var. En sevdiğin yiyecek nedir?
Ainda há tanta coisa que eu não sei sobre ti, sabes?
Şimdi senin hakkında çok soru var.
Há muitas interrogações acerca de si neste momento.
Burada Randall Walters'ı öldürmekten hakkında yakalama emri var.
Temos um mandato de captura pelo homicídio de Randall Walters.
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19