Hazırlar translate Portuguese
1,920 parallel translation
Ben patates püresi için sos hazırlarım.
Eu fico com o puré de batata.
Luke, hazırlar.
Luke, estão prontos para nos receberem.
Ben evrakları hazırlarım.
Vou checar os documentos para amanhã.
Sakın kalkma. Ben kendim hazırlarım.
eu faço mais sozinho.
Selam, bana öğleden sonrası için kan alma seti hazırlar mısın?
Preparas-me dois kits para recolha de sangue para hoje?
Senin için iyi bir isim hazırlarım.
E eu direi bem de ti.
Pekala ofise gidip biraz iş konuşalım. Edgar onu hazırlar.
Ok, vamos ao escritório para tratar dos negócios, Edgar vai prepará-la.
Misafir odasını hazırlarız sana.
Nós arranjamos o quarto de hóspedes.
Hayır, anlaşma yapmaya hazırlar.
Não, não, eles estão dispostos a negociar.
Ne kadar çok isim hatırlarsan o kadar çok liste hazırlarız.
Podes pensar em mais nomes e podemos escrever mais listas.
Elbette, hazırlarız.
Claro que podemos.
Hazırlarız. Hazırlayalım.
Claro que podemos e faremos.
Sana bir kokteyl hazırlarım, ve biraz ot içeriz, eski günlerdeki gibi.
Preparo-te um cocktail. Damos umas cambalhotas em memória dos velhos tempos.
Kabileleriniz zaten benim, birleştiler, eğitildiler ve savaşa hazırlar.
Mas eu tenho as vossas tribos, unidas, bem treinadas e prontas para a batalha.
Konuk odanı hazırlarım.
Eu preparo o quarto de hóspedes.
Altını değiştirmek istersen haber ver, biberonu da hazırlarım.
Se precisares de mudar a fralda diz-me e eu trago-te o biberão.
Saldırmak için hazırlar.
Eles estão prontos para atacar.
Ben hazırlarım.
Eu faço-lhe o pequeno-almoço.
Dmitri Osipov, sizin için hazırlar.
Dmitri Osipov, estão prontos para te ver.
Faturanı hazırlarım.
Eu preparo a sua conta.
Ben de geliyorum. Büyülü iksiri orada hazırlarım, daha etkili olur.
Também irei, para fazer lá a poção mágica, assim será mais eficaz.
Bana bir içki hazırlar mısın tatlım?
Porque não me vais preparar uma bebida, querida?
Daha sonra gel. Sana özel bir şeyler hazırlarım.
Por que não volta depois de confessar.
Her an çatışmaya hazırlar. Ama aynı şey Schleier'ın şoförü için geçerli değil.
- O motorista não é SEK, no entanto.
Hayatımın en güzel tavuğunu hazırlarım.
Faço uma galinha Kung Pao fantástica. Talvez gostes.
Drazan sana üçlü bir bomba hazırlar, hemen hizaya gelirsin.
Basta pedires que aqui o Drazan arranja-te três gajas surfistas que farão fila para te chupar.
Royalton takımında, sürücülerimizi her tür duruma ve olası sonuçlara karşı hazırlarız.
E, na Equipa Royalton, preparamos os nossos pilotos para qualquer eventualidade e para todas as condições possíveis.
- Sizin için onu hazırlarım.
- Vou prepará-la.
Akşam yemeği hazırlar, biraz şarap içer dinlenirdik.
Podíamos fazer o jantar, beber vinho, relaxar.
Alt kısımlarda size uyayacak yerler hazırlarız.
Vamos preparar onde dormir nos níveis baixos.
Uçağa binmeye hazırlar!
Eles estão prontos para entrar no avião!
Gemilere binmeye hazırlar.
Estão prontos para embarcar.
Senin için bir kutu hazırlar.
Eu telefono à Emma, digo-lhe para guardar uma caixa para ti.
- Sana kahvaltı hazırlarım.
- Acordo-te para o café da manhã.
Bu kimlik kontrollerini ben kendim hazırlarım, Jay.
Posso fazer estas confirmações, Jay.
- Önerim basın toplantısı düzenleriz, ben de bir ifade hazırlarım Jodi de ihmalle ilgili form yazar.
- Proponho que façamos uma conferência de imprensa. Faço um comunicado e a Jodi pode reconhecer a culpa.
Ofisini hazırlarız.
Vamos tratar do seu gabinete.
Ve yarışa hazırlar.
E estão prontos para a partida.
Bizim bir sürü odamız var ve fazladan yiyecek bir şeyler hazırlarım.
Temos muitos quartos e faço algo apetitoso para o jantar.
Belgeleri hazırlarım birazdan.
Mando-vos a papelada por fax.
Masayı hazırlar mısın?
Pões a mesa?
Çıkmaya hazırlar.
Estão prontas para ir.
Daphne ve Matt taşıma için hazırlar mı?
A Daphne e o Matt estão prontos para serem transportados?
- Ben pizzayı hazırlarım.
- Vou buscar a pizza.
Tony Almeida'nın çalmasına yardım ettiğin bileşenlerle ne yapacağını bilmediğini kabul etmeye hazırlar.
eles estão dispostos a aceitar que ainda não conhece O que Tony almeidas vai fazer com os componentes e que não o ajudou a roubar.
Angela ve ben size hemen bir şeyler hazırlarız.
Eu e a Angela teremos alguma coisa pronta assim que possível.
Bunun karşılığında FED'dekiler etkileyici kağıtlara bir dizi banknot hazırlar.
Em troca, as pessoas da RF desenham um monte de papéis, eles próprios.
Eğer tamamlamadıysalar sert zemine çarparak ölmeye hazırdırlar.
Se não consumarem, aceitam a morte causada pelo chão duro.
- Hazırlar.
Já estão prontos.
Hazırlar.
Estão prontos.
Senin için sette hazırlar.
Niki. Estão à tua espera no cenário.
hazır 1476
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırlan 155
hazırmısın 32
hazırlanın 151
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırlan 155
hazırmısın 32
hazırlanın 151
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazırsın 36
hazır mısınız 587
hazır değil 19
hazır ol 454
hazır mı 131
hazır değilim 49
hazır olacağım 27
hazır olun 339
hazırla 22
hazırsın 36
hazır mısınız 587
hazır değil 19
hazır ol 454
hazır mı 131
hazır değilim 49
hazır olacağım 27
hazır olun 339